KENDİNE “ATATÜRKÇÜYÜM” DİYENLERİN, “NE KADAR ATATÜRKÇÜ OLDUĞU” GERÇEKTEN SORGULANMALIDIR!
Bugün kendilerine Atatürkçüyüm diyenlerin en büyük sorunu, çok teorik konuşmaları ama az uygulama yapmalarıdır.
Aynı zamanda da hiç ekip çalışması yapmamaları, kolektif ruhtan yoksun olmaları, pratikte bir birileriyle rekabet içinde kalarak parçalanmaları ve biz olmamaları ve haddinden fazla ben ve ben olmalarıdır.
Bu yüzden de Türkiye’de ki gelişmelere de, kendi aralarında bir türlü anlaşamadıkları için ve bir birlerine karşıda çok bilmişlikle hareket ettikleri içinde toplumda her hangi bir Atatürkçü etki yaratamamaktadırlar.
Ayrıca son gelişmelere de bakılırsa, kendilerine Atatürkçüyüm diyenlerin çok önemli bir kısmı zaten bugün, bilinenin ve olması gerekenin aksine olduğu gibi de o kadarda fedakar, dayanışmacı, tahammülcü, paylaşmacı, özverili, demokratik ve eylemci felsefeci insanlar ve bir grupta değildirler.
Günümüzde bu olumsuz gelişen nitelikleri yüzünden de kendilerine Atatürkçüyüm diyen bu insanlar, müthiş bencil, kariyerist, kıskanç, kaprisli, burnu büyük, çok bilmiş, kimseyi beğenmeyen, ben diyen, biz diyemeyen ve halktan kopmuş insan tipleri haline gelmişlerdir.
Bunların bugün bile hala Atatürkçü kadrolar yaratamamaları da bu yüzdendir.
Bu kesimin bugüne kadarki söylemlerinde sürekli ve bedavadan da Atatürk’ten geçinmeleri, kendilerinin yaratıcı olamamalarını ve kendilerine de bir türlü güvenememelerini de beraberinde getirmiştir.
Ve bu yüzdende bu kesimin sürekli bir lider arama, bir Atatürk bekleme ve yaratamama sorunu vardır.
Vede bugün var olan liderlerinin de kapasitesiz olmalarından dolayı da kitlesel bir hareket oluşturamamışlardır.
Bu durum, bu yüzden Türkiye’de Atatürk’ün 1920′ lerdeki fikirlerini güncelleyerek Atatürkçü bir program, plan yapılamamasının ve Atatürkçülerin birlikte hareket edememesinin de sorununu doğurmuştur.
Burada bu yüzden yapılması gereken ise, bugün Türkiye’de kendilerine Atatürkçüyüm diyenler, öncelikle kendilerinin ne kadar Atatürkçü çizgiye ve felsefeye uygun hareket ettikleri konusunda kendilerini ciddi bir şekilde sorgulamalıdır.
Çünkü sadece ben Atatürkçüyüm diyerek maalesef ve bedavadan Atatürkçü olunmuyor.
Bir kere gerçek Atatürkçü, bizzat Atatürk’ün fikirlerini ve önerilerini kopya yaparak değil ve bedavadan Atatürk’ten geçinerek değil, Atatürk’ün fikir, düşünce ve vizyonunu güncelleyerek, fikir ve düşüncesine katkılar yaparak, teoride ve pratikte geliştirerek ve uygulamaya koyarak olunur.
Bugün kendilerine hem Atatürkçüyüm diyen hemde Türkiye’yi yönetmeyi hedef olarak seçen kişilerin önce kendileri Atatürk’te ki çok önemli bir karakter olan kolektiflik bilincini yakalamalı, risk almayı, bedel ödemeyi, hapis yatmayı, gerekirse amacı için ölmeyi bilmeli ve kararlı olmayı benimsemeli, Atatürk’ün eylemci ve halkçı felsefesini tekrar okuyup iyi anlamalı, içselleştirmeli, benliğinde taşımalı ve bütün bunları bir yaşam şekli yapmalıdır.
Yani bugün toplum içinde kendisine ben Atatürkçüyüm diyenlerin hemen hemen hepsi, öncelikle Atatürkçülüğün ne olduğunu bir kere diğerlerine empoze etmeden ve anlatmadan kendileri anlamalıdır ve hayatlarında uygulamalıdır.
Ve kısaca bu nitelikli insanların hemen hemen hepsi, Türkiye’nin de bugün var olan acil ihtiyaçlarından dolayı, bundan sonra ikide bir Halka akıl vermeyi tercih etmeyi değil, Halktan da öğrenmeyi, Halkı dinlemeyi, sorunları Halkla beraber hareket ederek çözmeyi ve Atatürkçü kolektiflik ruhunu Halkla beraber taşımayı ve kolektifliğin içinden çıkaracakları önderlikle de Halkı iktidara taşımayı kendilerine görev bilmelidirler.
Tabi ki bu konuda yukarıda değinildiği gibi, Türkiye’de bugün kendilerine Atatürkçüyüm diyenlerin gerçekten de, memleket, Atatürkçülük gibi bir iddiası, bir davası, Türkiye’yi yönetmek, Devleti ve Milleti çağdaş uygarlık seviyesinin en üst noktasına taşımak diye bir istekleri ve amaçları varsa, tüm bugüne kadarki yaptıklarını gözden geçirmeliler, Halka karşı bir öz eleştiri yapmalılar ve bundan sonrada aynı hataları tekrar etmeyerek Atatürkçülüğün özü olan Örgütlülüğü, Halkçılığı, Devrimciliği ve Laikliği akıllı ve bilimi rehber edinerek teoride ve pratikte iyi kullanmalıdırlar.
….
Son söz olarak her zaman olduğu gibi;
Atatürk’le kalın.
Cumhuriyetle kalın.
Hoşça kalın.
Sefa Yürükel