Belçika’nın Flaman bölgesinde yapılan bir anket ile siyasi partilerin son durumu gözler önüne serildi..
Eski ve köklü partilerden CD&V’nin dibe vurması farklı tepkileri de beraberinde getirdi..
Belçika’nın üç siyasi bölgesinde siyasi partilerin barometreleri yapılan anketlerle ortaya konuyor..Bu Türkiye’deki gibi yandaş parti anketörleri tarafından yapılmıyor.Bağımsız kuruluşlar tarafından yapılan bu anketlerin çoğu,hemen,hemen aynen çıkıyor..
Bu defa Belçika’nın Flaman kesiminde bu ölçüm yapıldı..Yani siyasi partilere olan sempati yapılan bir anket ile ortaya kondu..Bunu olumlu bulanlar var, fikrini açıklamayanlar var..
Bir kere Flaman bölgesinin,önemli merkezlerinden,yani Türklerin yoğun olarak yaşadıkları,Limburg,Anvers ve Gent yerleşim merkezleri baz alındığında bir durum değerlendirmesi yapmak mümkün..
Bir kere Yeşillerin duayen siyasetçisi Türk kökenli Meryem Almacı,partisinin tepe noktasından ayrılarak,salt bir üye olarak yola devam edeceğini açıkladı.
Kimelerine göre zamansız bulunan bu ayrılış ile parti de bir gençleştirme operasyonu başlatıldığı bir gerçek..
Peki, Flaman Sosyalist Parti(SP.A) adını değiştirerek,yeni bir sempati ivmesi yakaladı. “Vooruit” adını alan Sosyal Demokratların yükselişi,bu partide siyaset yapanları elbette çok sevindirdi. Bir kere Başkan Yardımcısı Funda Oru, Heusden Zolder Belediye Başkan Yardımcısı Engin Özdemir,Houthalene Belediye Başkan Yardımcısı Mustafa Aytar ve arkadaşlarının iyimserliği kendi kişisel sayfalarına da yansıdı.
Hırıstiyan Demokratlarda(CD&V) eski Genk Belediye Başkan Yardımcısı Ali Çağlar’ın harcanması ve sahiplenilmemesinin yankıları hala sürüyor. Bu partide siyaset yapan Maasmechelen Mustafa Uzun ve diğer arkadaşlarını zor günler bekliyor. Gerçi Türk kökenliler,toplu,yandaş,karındaş,komşu,hemşire oylaranı kaybedecek değiller ya?
O hesap,bu hesap,anket sonuçları da tartışılmıyor değil..
Bu durumu Heusden Belediye Başkan Yardımcısı Engin Özdemir köşesinde şöyle dile getiriyor?
“BİR TÜRK PARTİSİ KURDURURLAR?”
“Sevgili dostlarım,
Belçika’da yapılan anket sonrası 2024 seçimlerde partilerin alacak oy oranları.
Aşırı sağ partileri oylarını artırmakta ve mensubu olduğum vooruit partiside oylarını 5% artırmakta.
Tabii bu anket sonucu görmek sevindirici. CD&V Partisi ( bazıların söylemiyle Müslümanlara en yakın olan parti) büyük oy kayıbı yaşamakta.
2024 seçimlerinde 8,7% oy alması beklenmektedir.
Bu oyla en küçük parti olması bekleniliyor.
Sevgili dostlarım,
Geçtiğimiz cuma günü basında ‘ da yer aldığı gibi 2024 belediye seçimlerinde Heusden-Zolder ‘de CD&V partisi seçimlere katılmayacak?.
Şimdi sebebini öğrenmiş bulunuyorsun .
Bu ne anlama geliyor?
Heusden-Zolder 46 yıl siyaset yapmış bir parti(CD&V) bitmiştir.
Önemli not: Birileri 2024 seçimlerinde Heusden-Zolder’de Türk kökenli Belçikalılar için geçici olarak Türk partisi kurdururlar!
Oyların bölünmesi için ama Heusden-Zolder halkı kime oy vereceğini çok iyi bilmektedir.
Acızane benim tecrübemi sevgili dostlarımla paylaştım.
seçimlere daha 29 Ay var.
Kalın sağlıcakla!
Bilginize sunulur!!”
BELÇİKALI TÜRKLERİN OYU CEPTE KEKLİK Mİ?
Sevgili okurlar,
Gelelim,başlıktaki sorumuza?
“Belçikalı Türklerin oyu,gerçekten cepte keklik mi?
Üç siyasi,dört kültür bölgeli,11 Milyon 500 Bin nüfuslu Belçika’da Türklerin başta Flaman,Brüksel ve Wallon bölgelerinde yaşadıklarını biliyoruz..
Verilere göre,Belçika’da Türk kökenlilerin nüfusu 250 Bini aştı.. Bu rakam kimilerine göre,280,kimilerine göre 300 Bini buluyor..
Nüfusun büyük bir bölümü genç nüfus..
Oy kullananaların sayısı öyle büyük değil..
Ama,seçim zamanı “tercihli oy” seçime büyük etki ediyor..
Bu bakımdan,çeşitli siyasi parti listelerinden seçime girenlerin büyük şansı var..
Yani bir arkadaşın tabiri ile ” odun” konulsa seçilebiliyor.. Bu abartı ve bir karikatür esprisi elbette..
Ama bunu seçimlere girmek için “Emirdağlı, Posoflu” olmak gerekir diyenlerde var..
Her neyse, seçilen hakkıyla demek ki seçiliyor..
Ama bu yolda Veli kardeşimiz engellendiğini varsayarak mahkemeye başvurdu.. Çakma gazetecilerede iyi bir ders vermiş oldu..
Yukarıda Heusden/Zolder Belediye Başkan Yardımcısı Engin Özdemir’in sözünü ettiği,”parti kurdurmak” söylemi çok önemli..
Maalesef,bu Türkiye’den bir siyasi cenah tarafından Avrupa’da empoze edildi!
Ne oldu?
Ne olacak?
Bunu Belçika’da ilk senatör olma şansını yakalayan Meryem Kaçar ve arkadaşlarına sormak gerekmez mi?
Doğrusu,Belçika’da böyle büyük bir seçme ve seçilme imkanını doğru ve dürüst kullandığımızı söyleyemem..
İşte bir Meryem Kaçar, Resul Tapmaz, Ergun Top, Selahattin Koçak, Ahmet Koç, Ali Çağlar, Mahinur Özdemir, Sait Köse, Emir Kır, Emin Özkara ve diğer gelişmeleri ile Türk kökenlilerin seçim karnesini de değerlendirebiliriz..
Bu kesim içinde işini yapan,rolünü oynayan, etliye, sütlüye karışmayan,partisinin genel programını ciddiye almayanlar yok mu?
Var elbet!
Demek ki,bu da bir siyaset!
Hemde nasıl,ince bir siyaset!
Öyleyse, gelecekte,oy verdiklerimizi,ait oldukları siyasi partileri iğneden ipliğe daha titiz bir şekilde incelemeli, öğrenmeli ve ona göre, bölgecilikten,hemşericilikten uzak oylarımızı kullanmalıyız!
Bunu yapamazisek,şimdi olduğu gibi sahipsiz, ortada kalırız!
Bakınız 2024 Yılında tekrar seçimler olacak..
Şuana kadar seçtiklerimizin ne yaptığını bilen var mı?
Elbette hepsi değil ama, maaş almaktan öte ne işle meşguller?
Bilen varsa,yazsın,burada yayınlamaya hazırız..
Bu vesile ile Belçika’da Türk kökenlilerin oyu cepte keklik olmamalı!?
Bunu da oy sahipleri iyi düşünmeli..
Telefon edin bakalım, telefona hangi siyasetçileriniz çıkacak?
Haydi iyi traşlar!
Yusuf Cinal yazıyor/7 Mayıs 20224 Brüksel