-Belçika hükümeti, Omicron varyantı nedeniyle Kovid-19 vakalarının artmasına rağmen test ve karantina stratejisini daha gevşek hale getirme kararı aldı.
-Alınan kararlar arasında aşı olmayanlara da bir sürpriz hazırlığı var! Zira Belçika’da aşı zorunlu hale getirilmek isteniyor..
Federal, bölgesel ve yerel hükümetlerin sağlık bakanlarının toplantısında alınan yeni kararla, artan vaka sayıları karşısında günde 100 binden fazla test yapabilmelerine rağmen test merkezlerinin yükünün hafifletilmesi amaçlanıyor. Hükümet ayrıca son günlerde çok sayıda çalışanın karantinaya girmesi nedeniyle iş yerlerinde işlerin aksamasının önüne geçmek istiyor.
Yeni karara göre, tatilin biteceği 10 Ocak’tan itibaren Kovid-19 aşısının takviye dozunu olanlar veya en fazla 5 ay önce tam aşılanmasını tamamlamış kişiler Kovid-19 hastalarıyla “yüksek risk taşıyan temasta” bulunmaları halinde karantinaya girmek ve PCR testi yaptırmak zorunda olmayacaklar.
Kovid-19 hastalığına yakalandığı belirlenen kişilerle temas edenlerin daha önce karantinaya girmesi gerekiyordu. Bu kişiler beşinci günde negatif sonuçlu PCR testiyle karantinadan çıkabiliyordu.
Henüz takviye veya üçüncü dozunu olmamış kişilerle aşının son dozunu 5 aydan uzun süre önce olanlar için bu tür bir temasta karantina süresi 4 güne indirildi. Bu kişiler PCR testi yerine negatif sonuçlu kendi yaptıkları hızlı testle karantinadan çıkabilecek, sonraki 3 gün boyunca da kendilerine hızlı test uygulayacak.
Kovid-19 semptomları gösteren kişilere PCR testi uygulaması sürecek. Aşılı olup hastalığa yakalananlar 10 gün yerine 7 gün karantinada kalacak. Bu kişiler hastalık hafiflediğinde kendi yaptıkları testin negatif sonuç vermesi durumunda 7 günde karantinadan çıkabilecek.
Aşı olmamış kişiler için ise kurallar hafifletilmedi. Aşı olmayanlar Kovid-19’a yakalanırsa semptomların başladığı birinci gün ile sonraki yedinci günde PCR testi yaptırmak zorunda olacak. Yedinci günde sonuç negatif olsa da onuncu güne kadar PCR testi yaptırarak hepsinin negatif çıkması halinde karantina sonlandırılabilecek.
Yüksek riskli ülkelerden Belçika’ya girenler için ise geldikleri ilk günde test yaptırma zorunluluğu sürecek.
Belçika’da kasımda artan vakalar aralık sonuna kadar düştü ancak aralık ayının son haftasında Omicron varyantının etkisiyle hızla artmaya başladı.
Ülke genelinde Noel tatili nedeniyle normal günlere göre daha az test yapılmasına rağmen vaka sayısı son 7 günde önceki haftaya göre yüzde 69 artarak günlük 11 bini buldu.
– Belçika’da Kovid-19 aşısına karşı konuşmalar yapan 15 doktora, 1 aydan 2 yıla kadar görevden men cezası verildi.
Belçika Tabipler Birliği, 2021’de hastalardan ve diğer doktorlardan gelen şikayetler üzerine, 15 aşı karşıtı doktora uzaklaştırma cezası verdi. Birlik, 15 doktorun 1 aydan 2 yıla kadar değişen sürelerde görevden men edilmesini, bazı doktorlara da kınama cezası verilmesini kararlaştırdı.
AŞI KARŞITLARININ GÖSTERLERİ BİTMİYOR?
-Belçika ‘da Kovid-19 salgınına ilişkin hükümetin aldığı tedbirlere karşı protesto gösterisi düzenlendi.
“Özgürlük İçin Birliktelik” adlı platform altında toplanan yaklaşık 5 bin kişi, Kuzey Tren İstasyonundan kentin merkezindeki 50. Yıl Parkına yürüdü. Göstericiler, “Zorunlu aşılama diktatörlüktür”, “Aşı lar işe yaramaz”, “Devlet faşizm ini durdurun”, “Aşı sertifikası özel hayatın ihlalidir”, “Çocuklarımız kobay değildir”, “Zorunlu aşılamaya hayır” yazılı pankartlar taşıdı. Gösteri sırasında az sayıda protestocu, üzerlerinde yanıcı ve tehlikeli madde taşıdıkları gerekçesiyle polis tarafından gözaltına alındı.
-Brüksel Parlamentosu Sağlık Komitesi Salı günü Brüksel Başkent Bölgesi için Covid Güvenli Bilet’in (CST) en fazla üç aylık bir süre için uzatılmasını onayladı.
YILDIZLARI DİNLEYELİM PROJESİNE NE DERSİNİZ?
-Belçikalı bilim insanları, yıldızların tespit edilmesi veya sınıflandırılması için “yıldızları dinleyecek” gönüllüler aradıklarını duyurdu.
Belçika’daki Leuven Üniversitesi astronomları tarafından yürütülen “AstroSounds” adlı proje için oluşturulan internet sitesinde astronominin sadece görsel gözlemden ibaret olmadığı, yıldızların müzik aletleri gibi titreşimlerle sesler çıkarabildiği belirtildi.
Bir müzik aletinin, çıkardığı tınılarla ayırt edilebildiği vurgulanan duyuruda, proje kapsamında yıldızlardan elde edilen sesleri insan kulağının ayırt edip edemeyeceği konusunda çalışmalar yapılacağı aktarıldı.
Leuven Üniversitesi araştırmacısı Katrien Kolenberg, bazı yıldızların titreşerek insan kulağının duymayacağı şekilde dev çanlar gibi çınladığını dile getirdi.
Astronom Kolenberg, bu titreşimler ve çınlamalar nedeniyle yıldızlardan gelen ışıkta değişim olduğunu, bu değişimlerin de duyulabilen seslere dönüştürülebildiğini vurguladı. Kolenberg, böylece çıkan tınıların yıldızların tespit edilmesinde kullanılabileceğini aktardı.
Yıldızların nasıl dinleneceğine ve bunun ne işe yaracağına değinen Kolenberg, “Güneş gibi yıldızlar devasa gaz toplarıdır. Bunların farklı sesler çıkaran farklı özellikleri vardır. Farklı tipteki yıldızları çok sayıda kişiye dinleterek insan kulağının veri analizinde ne kadar güçlü olduğunu da belirleyebiliriz.” dedi.
AstroSounds projesi, Kolenberg ile görme engelli araştırmacı Wanda Diaz-Merced tarafından yürütülüyor. Diaz-Merced’in yıldız verilerinin işitme temelli analizi hakkında yaptığı doktora çalışması projenin esasını oluşturuyor.
BOSNA HERSEK’TE SAVAŞ TAM TAMLARI VURULUYOR?
-Bosna Hersek’te yaşanan siyasi kriz nedeniyle, ülkedeki bazı şehirlerin yanı sıra, Brüksel, Roma ve Londra’nın da bulunduğu birçok Avrupa kentinde “barış” çağrısıyla gösteriler düzenlendi.
Bosna Hersekliler, Brüksel’de Avrupa Birliği (AB) kurumlarının bulunduğu Schuman Meydanında toplandı.
Yüzlerce kişinin katıldığı “Biz Birlikte Bosnayız” temalı gösteride, AB kurumlarının yöneticileriyle ABD, İngiltere, Fransa ve Almanya hükümetlerine hitaben hazırlanan mektup okundu.
Ülkede son aylarda meydana gelen olayların barışı tehlikeye attığını belirten katılımcılar, ülkenin bölünmesine karşı çıktıklarını dile getirdi ve Bosna’da yeni bir savaş istemediklerini vurguladı.
Göstericiler ayrıca Bosna Hersek Savcılığına mektup göndererek ülkede hukukun üstünlüğünü ihlal eden tüm kişi ve tarafların soruşturulmasını talep etti.
Gösteri devam ederken, AB Komisyonu ile AB Konseyi arasındaki meydana “Biz Birlikte Bosnayız” yazılı büyük bir pankart yerleştirildi.
İtalya’da da Bosna Kalplerde Derneği’nin girişimiyle başkent Roma’nın merkezindeki Apostoli meydanında “Bosna Hersek’te Barış” gösterisi düzenlendi.
Ellerinde Bosna Hersek ve İtalya bayraklarıyla toplanan grup, ülkelerinde barışın hakim olması temennisini dile getirdi.
Galib Buljubasic, “Bugün buraya bu gösteriye el vermeye geldim, çünkü biz halk olarak, Bosna’da savaş olmasın istiyoruz ama siyasetçiler büyük sorun yaratıyorlar ve bizi bir başka savaşa sürüklüyorlar.” dedi.
Gösteriye katılan Bosna Hersek’in Roma Büyükelçisi Slavko Matanovic de ülkelerine dair endişelerini dile getirmek üzere toplanan Bosna Hersek vatandaşlarına destek için gösteriye iştirak ettiğini söyledi.
Benzer gösteriler, İngiltere’nin başkenti Londra’da, İsviçre’nin Cenevre kentinde ve İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlendi.
Bosna Hersek’te de başkent Saraybosna’da “Soykırımın inkarı, ifade özgürlüğü değildir”, “Etnik bölgeler, soykırım ve etnik temizliğin ödülü haline gelmemelidir” yazılı pankartlar taşındı.
“Restart” grubunun organize ettiği gösterilerde, AB, uluslararası toplum ve NATO’ya Bosna Hersek’te huzur, egemenlik ve toprak bütünlüğünün korunması için çağrı da yapıldı.
Bosna Hersek’in Tuzla şehrindeki gösteri de yüzlerce vatandaşın katılımıyla Özgürlük Meydanı’nda yapıldı. Katılımcılar, “Ülkemizde parçalanma istemiyoruz, normal bir ülkemiz olsun istiyoruz.” sloganları attı.
Komşu ülke Karadağ’dan da “Barış için hep birlikte” pankartı açılarak gösterilere destek geldi.
Karadağ’ın başkenti Podgoritsa’da AB Delegasyon binası önünde toplanan vatandaşlar, “Bosna düşerse, Karadağ da düşer” yazılı pankartlar taşıdı.
Göstericiler, “Uluslararası toplum, ayrılıkçı ve anayasa karşıtı faaliyetlerde bulunan Sırp Cumhuriyeti yetkililerini geç olmadan durdurmalıdır.” ifadesini kullandı.
ONLUNİ ÇALIŞAN MEMURLAR ŞUBAT’A BEKLİYOR?
-Belçika’da federal hükümete bağlı çalışanlar, bundan böyle mesai bittikten sonra yöneticilerinden gelen aramalara acil durumlar dışında cevap vermek zorunda olmayacak.
Hükümetin yayımladığı genelgeye göre, 1 Şubat’tan itibaren memurlara mesai bitiminde “fişi çekme hakkı” tanınacak.
Bir memur, normal çalışma saatleri dışında yöneticisinden gelen aramayı veya mesajı istemezse yanıtlamayabilecek.
Acil, istisnai, öngörülemeyen ve bir sonraki mesai saatine kadar bekleyemeyecek önemli durumlarda bu kural geçerli olmayacak.
Federal hükümetin çalışanları, işle ilgili aramayı veya mesajı cevaplamamaları nedeniyle iş yerinde “dezavantajlı” hale getirilemeyecek.
Belçika Devlet Hizmetleri Bakanı Petra De Sutter, genelgeyi açıklarken, aşırı iş yükünün yarattığı stres ve tükenmişliğin önüne geçmek istediklerini bildirdi.
Mesai bitiminde “fişi çekmenin” daha sürdürülebilir enerji seviyesi ortaya çıkarttığını, verimliliği artırdığını belirten De Sutter, “Bilgisayarlar bir türlü kapatılamıyor, sürekli akıllı telefonunuza gelen e-postaları okuyorsunuz. İnsanları bundan korumak için artık yasal olarak fişi çekme hakkı tanıyoruz.” ifadesini kullandı.
BELÇİKA’DA FEHRİYE ARDAL GÜNDEMDEN GİTMİYOR?
-Sabancı Holding yöneticisi Özdemir Sabancı dahil 3 kişi, 9 Ocak 1996’da DHKP-C’li teröristler tarafından İstanbul Sabancı Center’da öldürüldü. Cinayetin faillerinden terörist Erdal, Türkiye’den kaçtıktan sonra yakalandığı ve bir süre ceza aldığı Belçika’da da aranıyor.
Firari Fehriye Erdal, Belçika’nın “en çok aranan kişiler ” listesindeki 14 kişiden biri. Ancak Belçika’da uzun yıllar süren yargı sürecinin ardından 15 yıl hapis cezasına mahkum edilen Fehriye Erdal hala yakalanabilmiş değil. Ev hapsinden firar etmişti Terörist Erdal, Sabancı suikastı nın ardından Türkiye’den kaçtı. Erdal, cinayetten 3 yıl sonra 1999’da Belçika’nın Knokke şehrinde evinde çıkan yangın sonucu “Neşe Yıldırım” adına düzenlenmiş sahte pasaportla yakalandı. “Çete üyesi” olmak suçundan yargılanan Erdal, bir yıl hapis cezasına çarptırıldı. Daha sonra ev hapsine alınan Fehriye Erdal, 2006’da firar etti. Erdal’ın firarından 2 gün sonra Bruges Ceza Mahkemesi, 28 Şubat 2006’da, Erdal’a gıyabında 4 yıl hapis cezası verdi. Ayrıca Erdal’ın 10 yıl boyunca kamu haklarından mahrum edilmesi kararlaştırıldı. Gent Temyiz Mahkemesi de 7 Kasım 2006’da bu cezaları onadı. Bruges Mahkemesi, aynı dava kapsamında DHKP-C’yi “terör örgütü” olarak nitelendirdi. Böylece Belçika’da adli alanda örgütün terörist sıfatı resmiyete döküldü.
HAPİS CEZALARI KALDIRILSIN MI?
-Uluslararası Hapishane Gözlemevi, mümkün olduğu kadar, çok suç için hapis cezasının kaldırılmasını savunuyor.
Ülke genelindeki hapishanelerdeki aşırı kalabalık, korkunç gözaltı koşulları ve gardiyanların akılları ucundan tutmasıyla büyümeye devam ediyor. Sorun, hapishane aşırı kalabalıklığının Avrupa’daki en önemli sorunlardan biri olduğu Belçika’da göze çarpıyor.
Bu bulgu, Belçika’da hüküm giyenlerin tekrar suç işleme oranlarının %60’ı aşan yüksek oranını kısmen haklı çıkarmaktadır.
Harold Sax’a göre, ceza hukuku konusunda uzmanlaşmış bir avukat ve Uluslararası Hapishane Gözlemevi’nin (OIP) eş başkanı olması gereken bir isim. “Bu rakam sadece tutukluları değil, yeni mahkumiyete konu olan tüm hükümlüleri ilgilendiriyor. INCC’nin (Ulusal Kriminalistik ve Kriminoloji Enstitüsü, Editörün Notu) yaptığı bir araştırma, mükerrer suçluların çoğunluğunun daha önceden hüküm giydiği sonucuna varıyor. hapis cezasına çarptırıldı, bu da hapishanenin oldukça kriminojenik olduğu anlamına geliyor “diye açıklıyor.
İnter-Media Bruxelles Yayınları