Bir süperstar nasıl yetişir?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Doğru ortamlar sağlanan her çocuk daha yükseğe çıkabilir. Işıl ışıl parlayabilir.

Einstein’i Einstein yapan nedir? Büyük yetenek her zaman sır olmuştur.

En son Benjamin Blom ve Chicago Üniversitesinden bir grup araştırma asistanı tarafından alanlarının en iyisi en başarılısı olan 120 süperstar; gerek olimpik yüzücüler ve tenisçiler, gerek matematikçiler ile bir araştırma yapmıştır.

Eğer yapmamız için para aldığımız işlerden daha fazlasını yaparsak sonunda yaptığımız işlerden daha fazla para kazanırız.

Bu çocukların yetenekleri farklıydı ancak yetiştirilme şekilleri aynıydı.

*Blom’a göre insan potansiyeli IQ (zeka) ölçümlerinin yetenek testlerinin çok üstünde.

*Yapılan röportajlar incelendiğinde birbiriyle karşılaştırdıklarında hiç birisinin önemli bir planı yoktu.

*Diğer sürprizde aile etkisinin çok önemli olmasıydı.

Blom ‘ Eğer kendinizi büyük bir yetenek yetiştirmeye endekslerseniz büyük

olasılıkla başarılı olamazsınız. Çünkü ona aşırı çaba harcamış olacaksınız. Ebeveynler (anne-baba) çocukları için, en iyi olduğuna karar verdikleri şeyleri yaptılar. Bir anne eşiyle birlikte oyun oynarken bebek arabasını, tenis kortunun yanına park ettiğini, gülerek ‘ Belki de kızımın ilk duyduğu çıkardığı sesler tenis toplarının çıkardığı ses ‘dir. ‘Bir başka anne sanat müzelerine gezi düzenliyor. Sanatseverlerin oğlu heykeltıraş olma yolunda ilerliyor.Bir evde sürekli müzik dinlenmesi çocuğun müzisyen olacağı anlamına gelmez. Ancak bir evde hiç müzik dinlenmiyorsa çocuk yetenekli olsa bile müzisyen olamaz.

BLOM araştırmaya başladığında erken yaşlarda yetenekleri açık seçik fark edilebilen mucize çocuklarla karşılaşmayı umuyordu . Bunun yerine çocuğun becerilerinin ancak birkaç yıl süren ciddi bir çalışma sonrasında ortaya çıktığını gördü. Piyanistler, doğal ritim hissi, müziğe yanıt verme , göstermelerine rağmen bu kişilerin yarısından azında mükemmel bir beceri vardı.

*Temel fiziksel ve zihinsel koşulların ötesinde , bu çocukları en önemli özelliği dikkatli uyanık ve çocuklarına önem veren ebeveynlerin olmasıydı.

*Böylelikle sahip olunan yetenek sinyalleri erkenden keşfedilmiş ve desteklenmişti..

Örneğin 5 yaşındaki kız çocuğu piyononun tuşlarına oyun oynarmışçasına vurduğunda annesi ’bu çok güzel’ dedi . Bu kelimelerin anlamı ‘anne müziği seviyor ve kızının da ilgilenmesini uygun bulup onaylıyor’

*Bu tür küçük olağan hareketler, olağan dışı şeyler ortaya çıkarabilir. Bir heykeltıraşın annesi , kızının heykel yaparken attığı her parçayı topladı biriktirdi.

*Bir matematikçinin ebeveynleri, çocuğun matematik problemlerinin üstesinden tek başına geldiğinde ödüllendirdiler.

*Bir yüzücü küçük bir çocukken, babasının dükkanında babasını halı dokurken seyrettiğini söylüyor. Eğer hata yaptıysa babası halıyı söküyor yeni baştan başlıyormuş. Çocuk bu anısını hiçbir zaman unutmamış. Kupalarla dolu odada yaptığı röportajda şunları söyledi.’Babam yapılmaya değer bir şeyin en iyi şekilde yapılması gerektiğini öğretti.’

Hemen hemen bütün süperstarlar bu tip kişisel anıyı anlattılar. Bu insanların büyük çoğunluğu için başarı erken yaşta elde edilmiş olmasına rağmen, hiçbir şey bir gecede oluşmamıştı. Bu insanların hiç biri bulundukları zirveye zorlu çalışmalardan sonra 10 yıl önce çıkamadılar. Hepsi 3 aşamada çıktılar.

1- Oyun ve eğlence dolu meşgaleye tutulma dönemi.

2- Tekniklerle kendi uğraşması, meydan okuma ve yetenek uğruna kullandığı açıklık ve dürüstlük dönemi.

3- Kişisel stilin gelişmesi ‘Kendine mal etme’ dönemi.

Bu araştırmada yer alan ebeveynler her aşamada çocuklarına onlar için gerekli olduklarına inandıkları deneyimleri iletmeye başladılar.

– Çocuklarında görülen ilk yetenek ışıltılarını geliştirilmesi açısından ders aldırdılar.

– Ebeveynler çocuklarına bu derslerin verilmesi için en iyi piyanist yada tenis

öğretmeninden ziyade ‘ çocuklarıyla iyi iletişim kuran ‘ sıcak kanlı ve arkadaş canlısı öğretmenleri arayıp buldular.

– Yeni tutulan öğretmen , çocuk doğrusunu yapana kadar talepkar bir kişiydi. En son görev alan öğretmen ise hem yöneten, hem çocuğa örnek teşkil eden üstün yetenekleri geliştiren seçkin öğretmendi.

– Sürecin her aşamasında ebeveynler alınan dersler ve araçlar için gerekli olan zamanı ve parayı sürekli karşıladılar. Çoğu zaman bu davranış şekli başka şeylerden kısıntı yapmakla eş anlamlıydı. Yeni anne şöyle konuşuyordu. ‘ O günlerde yaptığımız çalışmalardan çocuğumuz kadar zevk aldık. Tüm bunlar bizim aile olmamızı sağladı’ .

– Çoğu çocuklar gibi tomurcuklanan yıldızlar, pratik yapmayı unutmamalıydılar. Bu yüzden ebeveynler hep onların yanında yer aldılar. Geleceğin yıldızının cesareti kırıldığında ailesi ona cesaret verdi. Bir genç yüzücü , üst yaş grubuyla yarışmaya başladığında , kendisini katıldığı tüm yarışları kaybeder halde bulmuştu. Bu işi bırakmayı düşünmüştü. Babası ona ‘ sadece bir kez kazanıncaya kadar işe asıl, kaybettiğin için sakın pes etme’ zamanla çocuk kazanmaya başladı ve yeteneğini geliştirmeye devam etti.

– Ebeveynler çocukları yarışmayı kazanınca onları alkışladılar, kabedince onları

rahatlattılar. Eğer bir çocuk daha önce yaptığında eş başarı yada daha gayretli davranırsa bile bu bir zaferdir.Kaybedilen bir yarış ise neyin üzerinde çalışmak gerektiğini gösteren bir uyarı noktasıdır.

– Gençlik çağına girdiklerinde haftada 25 saat harcamaya başladılar. Bu süre okul dahil olmak üzere başka faaliyete harcadıkları zamanın çok üzerindeydi.

– Blom’a göre her çocuğun içinde bir yetenek saklıdır, ebeveynler bu yeteneklerin yetişip çiçek açmasına yardımcı olabilir. Ve sonuçta bir süperstar çıkmasa bile çocuğunuzun yetenekli olduğu konu üzerinde spor , müzik sevgisi yada zihinsel uğraşlar, amatörce uğraşması onun hayatına renk katacaktır.

– Tüm bunlar harcanan zamana değer mi? Çocukluk çağında alınan dersler, erişkinlik çağında yetenek ve içgüdüleri oluşturduğu için, evet değer…

Hatice Sağlam Özdemir yazıyor
[highlight bgcolor=”#ededad”] Bloğu Görüntüle: https://www.haticesaglamozdemir.com/ [/highlight] 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bir süperstar nasıl yetişir?