1. Haberler
  2. Gündem
  3. Bozkurt: Atatürk, tam da şimdi tek çıkış yolu!

Bozkurt: Atatürk, tam da şimdi tek çıkış yolu!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CHP eski Konya Milletvekili Dr. Hüsnü Bozkurt‘un bir bildiri ile Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkan adayı olduğunu açıklaması hem ADD şubelerinde ve hem de kamuoyunda heyecan yarattı. Biz de bu heyecanı kaynağından okurumuza yansıtmak istedik. TUM-HABERLER.COM’un sorularına içtenlikle yanıt verdiği için Dr. Hüsnü Bozkurt’a teşekkür ediyoruz.
TUM-HABERLER.COM: ADD Genel Başkanlığına aday olmaya nasıl karar verdiniz?
HÜSNÜ BOZKURT: Ülkemizde bir faninin ulaşabileceği en yüce makamlardan, taşıyabileceği en büyük sorumluluklardan biri olarak gördüğüm Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanlığı’na aday olma kararını yaklaşık 1 yıl süren görüşmeler sonunda verdim. 1992-1996 yılları arasında yürüttüğüm SSK Konya Hastanesi Başhekimliği görevim sırasında, dönemin ADD GB merhum Suphi Gürsoytrak’ın isteği üzerine ADD Konya Şubesinin kuruluşuna katkı sunmuş, ancak kamu görevim nedeniyle yönetimde görev alamamıştım.
Sonraki yıllarda da gerek kamu görevim, gerek siyasi çalışmalarım nedeniyle sade üye olarak hizmet verdim. İlk olarak 1 yıl önce, böyle bir talebim ve arayışım yok iken, çok saygı duyduğum bazı dostlar tarafından yapılan bu teklif, araya korona süreci girince sürüncemede kalmıştı. 3 ay önce Konya’ ya kadar gelen bazı değerli ADD üye ve yöneticilerince yinelenen bu öneri; deneyim, görüş ve emeklerine çok değer verdiğim kimi ADD büyükleri ve hatırı sayılır sayıda şube yöneticilerimiz tarafından da ısrarla desteklenince kararım kesinleşti.
Böylelikle; ÇAĞRIMIZDIR başlığı ile ADD örgütlerimiz ve kamuoyu ile paylaştığımız görüş ve düşüncelerle, belirttiğimiz hedeflerimizi gerçekleştirebilmek için arkadaşlarımızla yola çıkmış olduk.
TUM-HABERLER.COM: ADD kuruluş kadrosunu ve ilan edilen amaçlarını göz önüne aldığımızda, sizce bugün görevini yerine getirebiliyor mu?
HÜSNÜ BOZKURT: “ÇAĞRIMIZDIR” duyurumuzda da belirttiğimiz üzere ADD; batı emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerinin Atatürk ve Kemalizm (Atatürk ideolojisi)’e 100 yıldır sürdürdükleri saldırıların daha da yoğunlaşacağını gören Prof. Dr. Muammer Aksoy ve 49 Cumhuriyet Aydını tarafından 1989 yılında kurulmuş, dünyanın en büyük Demokratik Kitle Örgütlerinden biridir.
ADD’nin kuruluş amacı ve görevi, Atatürk’ün GENÇLİĞE HİTABE’sinde belirlenmiştir:
“TÜRK İSTİKLÂL VE CUMHURİYETİNİ İLELEBET MUHAFAZA VE MÜDAFAA ETMEK!”
ADD’nin son 18 yılın Türkiye’sinde; hemen bütün siyasi, sendikal ve toplumsal örgütlerle birlikte ne beter bir baskı ortamında çalışmak zorunda kaldığı ortadadır. Halen yaşamakta olduğumuz koronavirüs salgınının ortamı daha zorlaştırdığı da malumdur. Ama “Bu ahval ve şerait içinde dahi vazifemizin” Atatürkçü Düşünceyi ülkemizin her yerinde yükseltmek, ulusumuzu gidişatın vehameti konusunda uyarmak olduğunu unutamayız. Yapmak zorunda olduğumuzu yapmalıyız, yapacağız.
TUM-HABERLER.COM: Özellikle de son yıllarda, ABD ve Avrupa ülkelerinden Türkiye’ye yönelik yaptırım ve tehditvari açıklamalara karşı, millî bağımsızlığı ana ekseni olarak belirleyen Atatürkçü düşünceyi fikirde ve eylemde temsil eden ADD’nin tepkisi ya cılız kaldı ya da kamuoyu ilgi göstermedi. Siz Başkan seçildiğinizde, Atatürkçü düşüncenin toplumsal olaylarda temsiliyetinde ADD’nin daha aktif rol alacağını bekleyebilir miyiz? ADD Genel Başkanı seçilmeniz durumunda, nasıl bir yönetim ve çalışma projeniz var? ADD Başkanı olarak, şimdiden hazırladığınız projeleriniz var mı?
HÜSNÜ BOZKURT: Bölgemiz ve ülkemize ilişkin planlarını bildiğimiz Batı Emperyalizmi ile yerli işbirlikçileri (dahili ve harici bedhahlar) 100 yıl önce Sevr ile yapmak isteyip, Atatürk ve Kuvayı Milliye’ye yenilerek DENİZE DÖKÜLDÜKLERİNDEN başaramadıklarını, bugün BOP ile gerçekleştirmeye çalışıyorlar.
ABD Dışişleri Bakanı C. Rice’ın daha 2003’te Kuzey Afrika’dan Çin Seddi’ne 22 ülkenin sınırlarını ve rejimlerini değiştireceklerini söyleyerek devletimizi yönetenlerin önüne koyduğu BOP haritasının ülkemizi nasıl paramparça etmeyi amaçladığı bilinmektedir. BOP süreci, 4 Temmuz 2003’te Süleymaniye’de Mehmetçiğin (Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’nin) kafasına ÇUVAL geçirilmesiyle başlatıldı.
2007’den itibaren Ergenekon, Balyoz vd. kumpas davaları ile Ordumuzun Kemalist kadrolarının tasfiyesi ile sürdürüldü.
12 Eylül 2010 Referandumu ile Yargının ele geçirilmesiyle şahlandı.
15 Temmuz 2016 hain darbe girişimi ardından 16 Nisan 2017’de 97 yıllık rejimimiz değiştirildi ve G. Fuller’in 2006 raporunda işaret ettiği Başkanlık Sistemine (hem de Türk Tipi denilerek!) geçildi. CB’lığı Hükümet Sistemi adı verilen bu yeni (ama aslında hayli eski) SARAY DÜZENİ’nin 2 yılın sonunda DEVLET aygıtını ne hale getirdiği, ekonomiden eğitime, sağlıktan dış politikaya ülkemizi ne duruma düşürdüğü ortada.
Sn. CB bile “Yargıda, ekonomide, demokraside reform seferberliği başlatıyoruz” dediğine göre!!!
Yani Türkiye 2003’ten beri ne yaşamışsa AKP iktidarı yönetiminde yaşadı ve bu süreçte BOP da adım adım yürüdü, yürüyor. Ülkemiz emperyalistlerce 1918’de olduğu gibi bugün de SİYASETSİZLEŞTİRİLMEYE ve ardından DEVLETSİZLEŞTİRİLMEYE çalışılıyor.
– TBMM işlevsizleşmiş,
– Siyasi Partiler etkinliklerini yitirmiş,
– ideolojiler silinmiş,
– Kuvvetler Ayrılığı yok edilmiş,
– tarım – hayvancılık bitirilmiş,
– bütün sınai üretim araçları elden çıkarılmış,
– borçlar gırtlağı aşmış ve
koca ülke TEK ADAM iradesine teslim olmuş durumda.
Bu DİNCİ-FAŞİST baskı ortamında Atatürk’ün deyişiyle “YENİ BİR TARZ-I SİYASET” üretmek ya yeni bir yol bulmak ya da yeni bir yol açmak zorundayız. Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’dan 23 Nisan 1920’ye kadar yürüttüğü KONGRELER DÖNEMİ’nde “Milletin azim ve kararını“ harekete geçirmek için yaptığını yaparak, bölge bölge, il il milletimize gitmeli, KEMALİZM’in ve DEVRİMCİ CUMHURİYET’in tam da şimdi tek ÇIKIŞ YOLU olduğunu anlatmalıyız.
ADD hiçbir siyasi partinin yancısı, arka bahçesi ya da hiçbir siyasi veya bürokratik makamın sıçrama tahtası olmayacak kadar BÜYÜKTÜR.
ADD bütünleşerek, büyüyerek ülke siyasetine yön verecek, yol gösterecek bir fikir ve eylem birliğini muhakkak sağlamalıdır.
ADD günümüzün Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti olmalıdır.
Ulusumuzun büyük çoğunluğunun bu çabaya omuz vereceğine yürekten inanıyoruz. Bu amaçla yola çıktık. Yolumuz açık olsun!
TÜM HABERLER.COM

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Bozkurt: Atatürk, tam da şimdi tek çıkış yolu!
Yorum Yap