Brüksel’deki genç Din Görevlisi(Hocaefendi!) yazısıyla şaşırttı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Belçika Türk Toplumu’nu yakın mercek altına alan ve “kültürel değerlerin takibini yapan” ve özellikle;” menfaat, çürümüşlük” konusunda ilginç yazılar kaleme alan Mustafa Üner Sarı, başkent Brüksel merkezli ,www.yenivatan.be sanal gazetesinde  yazılar yazan  Nihat Gülal’ın son yazısını paylaşarak,”nefret söylemine” dikkat çekti.Sen Brüksel’de yaşa, bir yabancı ülkede, İslam adına, Müslümanlık adına “Ben Müslümanım, Müslüman yılbaşı kutlamaz”diye türkü çağır? Olacak gibi değil arkadaş hızını alamamış ve çala kalem,”Açıkçası Hazret-i Allah Celle Celâlühü bizleri huzurundan kovdu ve bizleri huzuruna kabul etmiyor” diyerek kahinlikte bulun?
Olacak gibi değil..
Mustafa Üner Sarı’nın bu paylaşımından sonra, uyanık “Baki Çeviz” namı değer Cafer Yıldırımer, yeni gazetenin patronu yazıyı hemen yazarlar bölümünden kaldırdı..
İşte bu kafalar, Belçika’da Türk Toplumunu bilgilendirmeye, aydınlatmaya soyunuyorsa ve itibar görüyorsa, söylenecek söz mü var?

İŞTE MUSTAFA ÜNER SARI’NIN YAZDIKLARI
“Bayanlar ve Baylar,
Burada sizlerle tarihi bir bilimsel keşfi paylaşmaktan onur ve ayrıcalığa sahibim: “Ben Müslümanım!” Başlıklı uzun makalesinde. Müslümanlar yeni yılı kutlamaz! Koronavirüs koronavirüsünün ortaya çıkmasının ilahi olarak ilham veren nedenini keşfettiği, “Ve geçen 31 Aralık’ta, Belçikalı-Türkçe tanınmış bir şeref imamı olan, ünlü bir Türkçe konuşan Brüksel gazetesinde yayınlanan” 19. O yazıyor :
“Saygıdeğer Müslümanlar,
(…) Yaklaşık bir yıldır, tüm dünya görünmez bir salgınla mücadele ediyor. Tüm insanlık bu hastalığa karşı harekete geçti. Bu hastalığın ortaya çıkmasının hem maddi hem de manevi nedenleri vardır. Biz Müslümanlar, dünyada gelişen olayları her zaman İslami bir çerçeve içinde görüyoruz. Ve İslami bir bakış açısıyla baktığımızda, insanlığın tamamen insanlıktan çıktığını ve özellikle Müslümanların Allah’ın Peygamberinin emir ve yasaklarından ve efendimizin sünnetinden uzaklaştığını gördük. , Hazreti Muhammed Mustafa. Biz Müslümanlar İslam’a yakışmayan her şeyi yaptık, isyan ettik ve vebanın gerçekleşmesi için sınırları zorladık. Ve ne oldu? Allah dünyadaki salgın bir hastalıktan dolayı bizi cezalandırdı. Allah’ın beyiti olan Kabe’nin kapısı bize kapalı! Camiler kapatıldı, Cuma namazı yasaklandı! Açıktır ki Allah bizi varlığından çıkardı ve bizi dinleyicilerine kabul etmiyor (….). “
Daha fazla bilgi almak için, federal milletvekili E.K., Brüksel bölge milletvekilleri Ş.T. ve H.K. ile Schaerbeek belediye meclis üyesi Bayan D.A ile özellikle yayınlanan bir makaleyi hatırlatarak iletişime geçebilirsiniz. 18 Mart 2017’de “VALLAH BIO ET HELAL” adını vereceğim bir mağazanın açılış töreni vesilesiyle “La Manchette” gazetesinde.
Size en iyi dileklerimi sunar ve iyi akşamlar dilerim.
Mustafa Üner Sarı.”
Mesdames, Messieurs,
J’ai l’honneur et le privilège de vous faire part ici d’une découverte scientifique historique : dans son long article intitulé « Je suis musulman ! Les musulmans ne célèbrent pas la nouvelle année ! » et publié le 31 décembre dernier dans un célèbre journal turcophone bruxellois, un honorable imam belgo-turc bien connu, Monsieur « Abdulcambaz » (nom d’emprunt) » dit avoir découvert la raison d’inspiration divine de la survenue du coronavirus covid-19. Il écrit :
« Honorables musulmans,
(…) Depuis près d’un an, le monde entier lutte contre une épidémie invisible. Toute l’humanité a pris des mesures contre cette maladie. Il y a des raisons morales ainsi que des raisons matérielles à la survenue de cette maladie. Nous, musulmans, voyons toujours les événements qui se déroulent dans le monde dans un cadre islamique. Et quand nous le regardons d’un point de vue islamique, nous avons vu que l’humanité était complètement déshumanisée, et surtout que les musulmans se sont éloignés des ordres et des interdictions du prophète d’Allah, et de la Sounna de notre maître, le prophète Muhammad Mustafa. Nous, musulmans, avons fait tout ce qui n’était pas adapté à l’islam, nous nous sommes rebellés et nous avons repoussé les limites pour que la peste se produise. Et ce qui est arrivé ? Allah nous a punis d’une maladie épidémique dans le monde. La porte de la Kaaba, le couplet d’Allah, nous est fermée! Les mosquées étaient fermées, les prières du vendredi étaient interdites! Évidemment, Allah nous a chassés de sa présence et il ne nous accepte pas à son audience (….). »
Pour vous informer plus empilement, vous pouvez vous adresser à Monsieur le député fédéral E.K, à Messieurs les députés régionaux bruxellois Ş.T et H.K ainsi qu’à Madame D.A, conseillère communale de Schaerbeek en leur rappelant notamment un article qui fut publié le 18 mars 2017 dans le journal « La Manchette » à l’occasion de la cérémonie d’ouverture d’un magasin que je nommerai fictivement « VALLAH BIO ET HALAL ».
Je vous présente mes meilleurs vœux et vous souhaite une bonne soirée.
Mustafa Üner Sari.
GELELİM YAZIYA
Mustafa Üner Sarı,şu notu ile yazıyı paylaştı:
“BIZ BENZEMEKTEN KORKMAYIZ ÇÜNKÜ BIZ BIZE BENZERIZ”
MUSTAFA KEMAL ATATURK.
Bugün – ve son defa – sizlerin araciligi ile Belçika Türk Toplumun’a dunyayi kasip kavuran COVID-19 hastaliginin sebebini ilmi olarak açiklayacagim. Aramizda kalsin. Aman kimse duymasin. Yoksa “gayri muslimler” ilmi arastirmalarimin sonucunu çalabilirler, çok yazik olur.
ALLAH, ALLAH ! DAHA NELER DUYACAGIZ BU FANI DUNYADA CENNET CEHENNEM TACIRLERI SAYESINDE.
“Ben Müslümânım! Müslümân yılbaşı kutlamaz!
• 31 Aralık 2020 YENIVATAN(www.yenivatan.be)

Rahmân ve Rahîm olan Yüce Allah’ın (c.c.) adıyla…
Hamd âlemlerin Rabbi Allah (c.c.) içindir. Salât ve Selâm Peygamber efendimiz Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in, âli’nin ve Ashâbının üzerine olsun inşallah.
Muhterem Müslümanlar,
Peygamber efendimiz Hazreti Muhammed Mustafa (s.a.v) bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Tebliğ vazifesinin sınırları bütün âlemi içine alır. Dünyada ve Kainatta hiçbir topluluk bu çemberin haricinde değildir. İnsanlığı İslam’a ve İslam kardeşi olmaya davet etmişler, hiç bir toplumda bulunmayan düşünce, hareket, ve yaşayışı tesis etme gayretinde olup, taklitten uzak, Yüce Allah’ın (c.c) emirleriyle Sünnet-i Seniyyeyi yani birleştirerek yepyeni bir hayat tarzı tesis etmişlerdir.
Sevgili Peygamber efendimiz (s.a.v) bir hadis-i Şeriflerinde “Kim bir kavme benzemeye azmederse o ondandır.” buyurarak, ümmetini gayri müslimlere benzemek ve onlara derin sevgi beslemekten sakındırmışlar; sünnet-i seniyyeleriyle de bunu fiilen tatbik etmişlerdir, gayrimüslimler saçlarını uzatmışlarsa, Peygamber efendimiz (s.a.v) kısaltmıştır, onlar birgün oruç tutmuşlarsa, Allah’ın Rasulü (s.a.v) iki gün tutmuştur. Ahzab suresinin 2.inci âyet-i kerimesinde “Şânım hakki için muhakkak ki size Rasülüllah’da (s.a.v) pek güzel numune vardir.” buyurulduğu üzere taklid edilecek, sadece yüce Allah’in Rasülü Hazret-i Muhammed Mustafa (s.a.v)’dir. Muhterem Müslümanlar, Yaklaşık bir yıldır tüm dünya gözle görülmeyen bir salgın hastalığa karşı mücadele veriyor.
Tüm insanlık bu hastalığa karşı tedbir almış durumda. Bu hastalığın meydana gelmesinde maddi sebepler olduğu gibi manevi sebepleride vardır. Biz Müslümanlar her zaman dünyada meydana gelen durumlara İslami çerçevede bakarız. Ve İslami açıdan baktığımızda insanlığın tamamen insanlıktan çıktığına, ve bilhassa Müslümanların Hazreti Allah’ın Celle Celâlühü emirlerinden, yasaklarından uzaklaştığına, iki Cihan serveri Hazret-i Muhammed Mustafa Sallallâhu Aleyhi ve Sellem efendimizin Sünnet-i Seniyyesinden uzaklaştığına şâhid olduk. Biz Müslümanlar Müslümanlığa, İslama yakışmayan herşeyi yaptık, isyan ettik, vebâ hastalığının meydana gelmesi için sınırları zorlandık. Ve ne oldu? Hazret-i Allah Celle Celâlühü bizleri dünyada salgın bir hastalıkla cezalandırdı. Hazret-i Allah’ın beyti Kabe-i Muazzama’nın kapısı yüzümüze kapandı!
Camiler kapandı, Cuma namazları yasaklandı! Açıkçası Hazret-i Allah Celle Celâlühü bizleri huzurundan kovdu ve bizleri huzuruna kabul etmiyor. Çünkü bizler Hazret-i Allah’a (c.c.) âsî geldiğimiz gibi Peygamber efendimizin bizlere Hazret-i Allah Celle Celâlühü tarafında getirdiği ve tebliğ ettiği hususlardan, sünnetlerden, hal ve davranışlardan da kaçtık. Ve maalesef kendimizi gayrı muslimlere benzetmeye çalıştık ve benzettikte. Bu utanç bize yeter, yeterde artar. “Ben Müslümanım!, Müslüman gayrı Müslime benzemez.”
“Ben Müslümânım! Müslüman yılbaşı kutlamaz!” demedik ve Yüce Allah’ın kabul etmediği
herşeyi gerek fiili ve gerek fikri olarak yaptık! İşledik! Günah işledik! Haram işledik! Ve ibret almıyoruz, hala devam ediyoruz. Rabbim bizleri ıslah eylesin insaallah. Bizlere uyanmayı nasib etsin insaallah.
Bügünlerde Belçikalı ve Avrupalı Hiristiyan komşularımız Noël kutlamalarını ve Yilbaşı âdetlerini kutladıklarına şâhid oluyoruz. Kendi inancının gereğini yapmak herkesin en tabii hakkıdır. Ancak mel’un Şeytânın tuzağına düşerek, Nefsimizin arzu ve heveslerine kapılarak bildiğimiz ve bilmediğimiz nice hataların, yanlışlıkların ve Hazret-i Allah’in (c.c.)haram kıldığı; alkol kullanmak, zinâ ve fuhuş gibi İslam’ın çirkin gördügü fiilleri işlemek, Kumar ve Piyango oynamak gibi büyük günahların haramların işlendiği, nice imanların yok olduğu, zinâ tohumlarının atıldığı, insanların şeytanlaşıp dünyayı cehenneme çevirdigi, ahlâkın ve mâneviyâtin bozulduğu, Hazret-i Allah’in (c.c.) emirlerinin çiğnendiği,
Peygamber efendimiz (s.a.v)’in sünnetine uygun olmayan fiillerin işlendiği bugün ve
gecede, müminlerin, müslümanlarını çok dikkatli olmaları, imanı tehlikeye atacak her türlü hâl, hareket ve davranışlardan kaçınmalı ve uzak durulmalıdır. Zira bugünlerde İmânı kaybetmek çok kolay ve İmânı muhafaza etmek ise çok zordur. Yüce Allah (c.c) muhafaza buyursun inşallah.
Milâdi yılbaşı, biz müslümanlara eski senenin bitip yeni bir senenin başladığını
hatırlatmanın yanında, ömürden geçen koca bir senenin neler getirip götürdüğünü, acaba lehimize mi? aleyhimize mi? kapandığını, geçen sene içerisinde sevaplarımızın mı? yoksa günahlarımızın mı? daha dazla olduğunun muhasebe ve tefekkürü ile meşgul etmelidir. Dünyanin boş ve fâni olduğunu, ölüme her geçen gün daha çok yaklaştığımızı, Rabbimize ne kadar kulluk ediyoruz? Namazlarımızı dosdoğru kılabiliyor muyuz? Kur’an okuyabiliyor veya öğrenebiliyor muyuz? İlim ile meşgul olabiliyormuyuz? Bir ihtiyaç sahibi kardeşimize yardım edebiliyormuyuz? Peygamber efendimiz (s.a.v)’in sünnetine uygun yasayabiliyor muyuz? Çoluk çocuğumuzu, aileyi efrâdımızı, yakınlarımızı, akrabalarımızı ve çevremizi
İslâm’ın emirlerine uymaları için mücadele veriyormuyuz? Iyi bir örnek olabiliyormuyuz? Din-i Mübini İslamı en güzel sekilde yaşayabiliryormuyuz? İyi bir müslüman olabiliyor muyuz? Ve Ben Müslümânım!, Müslüman yılbaşı kutlamaz! diye biliyormuyuz? Bu güzel hasletlerin çabası içinde olmamız gerekiyor.
Yoksa yılbaşı me’laneti çılgınlıklarına ve aptallıklarına karışarak günah defterimizin daha fazla kabarmasına, haramlar ile dolup taşmasına, iman ve itikâdımızın zedelenmesine ve yok olmasina sebeb olmamalıdır.
Öyleyse biz şuurlu Müslümanlara düşen vazife aileyi efradımızı ve çoluk çocuğumuzu yılbaşı mel’anetinden uzak tutup, yemesinde içmesinde, giyim kuşamında, bir değişiklik yapmayıp, bu gecenin zulmetinden, şerrinden emin olup hidayet üzere hayatlarını devam ettirmeleri ve dünyada kafirin zulmü altında inleyen ümmet-i Muhammed’in felâh bulması ve kurtuluşu için dua etmektir. Gayrı müslimlerin bayramlarında ve âdetlerinden uzak durulmalı, yukarıda Peygamber efendimiz (s.a.v)’in ifade ettikleri gibi onlara benzememeye gayret etmelidir.
Son olarak Hicr suresinin 3.üncü âyet-i kerimesini hatırlatır ve mevzumuza son vererek bu gecenin zulmetinden şerrinden yüce Allah’a (c.c.) sığınırız inşaallah. Hazret-i Allah (c.c.) şöyle buyruyor: “Bırak onları (kendi hallerine) yesinler, eğlensinler! Onları boş bir emel oyalayadursun. Yakında görecekler onlar…” Allah’a emanet olun. Hayırlı ve Bereketli Cumalar dilerim.
Vesselâm
Nihat Gülal
İmam-hatib, Vâiz, Hocaefendi”

Sayın mustaa Üner Sarı, yukarıdaki paylaşımın ardından,şu notu paylaştı:
“AMIN !
Muhterem vatandaslar, bu konuda daha teferruatli bilgi almak isterseniz 31 aralik 2020 persembe gunu Belçika “Yeni Vatan Gazetesinde” yayinlanan ve ekte bilgilerinize sundugum « Ben Müslümânım ! Müslüman yılbaşı kutlamaz !” baslikli « Imam-hatib Vaiz, Hocaefendi Nihat Gülal’in » yazisini okuyabilisiniz ama yinede onu mutlaka okumalisin imaninizi kaybetmemek veya muhafaza etmek için.
Yeni yiliniz sizler ve aileleriniz için mutlu olsun.
Yolunuz açik olsun. Hosca kalin.
Mustafa Üner Sari.”
YAZARLAR BÖLÜMÜNDEN BU TEPKİLER ÜZERİNE NİHAT GÜLAL HOCAEFENDİNİN  BAŞLIĞI VE YAZILARI KALDIRILDI…
“BAKİ CEVİZ ” bu, yaparmı yapar, yani kendi yazarının arkasında duracağına kıvırtmayı tercih etti..
Yediği haltlar, bununlada sınırlı değil?..Ama şu rezaleti ,Baki Ceviz nasıl anlatacak bekleyelim?
 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Brüksel’deki genç Din Görevlisi(Hocaefendi!) yazısıyla şaşırttı?