Brüksel’in ne tadı, ne tuzu var!?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Avrupa Birliği’nin ve Belçika’nın başkenti Brüksel’in nüfusu 1 Milyon 100 Bini aşta ama, kentte yaşayanların keyfi de, tadı da kaçtı..
Hani derler ya, Brüksel’in ne tadı kaldı,ne tuzu! Onun gibi bir şey değil,daha fazlası!
Diplomatik kentte, sürekli yol güzergahlarının değiştirilmesi, başlatılan inşaatların bitmemesi, inşaatların aylar sürmesi ve yeni inşaatların söz konusu olması yanında, Coronavirüs salgını nedeni ile kentin nüfusu iyice azaldı.
Turistlerin de gelmediği şu dönemlerde, kentte hizmet alabilmek gerçekten zor..
Otellerin birçoğu kapalı, restaurantlar, cafeler ise sinek avlıyor..
Diskotekler yerine, küçük barlara akın edenler, üst üste eğlenmenin güya tadını çıkartıyor..
Ama görüldü ki, corona salgını daha da arttı!
Yine tedbirlere sarıldı siyasiler!
DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM PLANLARI

Öte yandan Brüksel merkez belediyesi sınırları içinde kalan ve bir ara “değişim ve dönüşüm” projeleri kapsamında buldinglere teslim edilen Albert 2 Caddesinde bulunan ve Brüksel’in en eski sembol binalarından “Kara binalar”(WTC) yıkılıyor..
Bunların hemen yanı başına daha görkemli buldingler dikiliyor..
Ama büro ve ofis hizmeti veren alanlar tamamen sessizliğe gömüldü..
Semtin eski tadı tuzu yok!..
“Değişim, dönüşüm” derken, sokaklar,caddeler yalnızlığa ıssızlığa terk edildi..
BANKAMATİK REZALETİ!

Hizmet almak için yürümek gerek.. Yani oradan,oraya? sahi nerede bankamatik var? Ara ki bulasın? Keşke bunlar içinde navigasyondan yararlansak!
Mesela bankadan para mı çekeceksiniz?
Hiç uğraş mayınız?..
Doğru dürüst  çalışan bankamatik bulmak zor..
Bulduğunuz da ise karşınıza “Problem teknik” yazısı çıkacak..
Bankalara para yatırınız ama para çekmeyiniz..
Halkın şikayetleri büyük ama dikkate alan yok..
Zira kentte uzak ara bankamatiklerin çoğunda para bitiyor ve günlerce para konulmuyor, çalışmayan bankamatikler ise onarılmıyor..
Öte yandan Türkler ile yabancılara hizmet veren AXA Bank ise parasız günlere gebe!
Bankaya gidenler, bir doğru para bulamıyor..
Çaresiz başka bankalara yöneliyorlar, oralarda da para yok..
Parayı evde mi saklasak acaba?
Çaresizlik bu ya!
KİRALIK EVLER

Öte yandan coronavirüslü günlere rağmen, yeni ev almak isteyenlerin sayısı azalmadı..
Ancak bahçeli evlere büyük rağbet var..
“Ayağım, elim toprağa değsin, bahçeme şöyle pratik havuz kurayım, şemsiye altında güneşin keyfine bakayım” diyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor.. Apartmanlar kiraya veriliyor,yeni bahçeli evler için sıraya geriliyor..
Bu arada belediye sosyal evleri için, on yıldır sırada bekleyenler var..
Adamını bulan evini buluyor..
Bulamayan ise bekliyor..
Ah şu sıra ve siyaset anlayışı!
Bu evlerin çoğu ise bakımsız ve sağlıksız, “kim kime,dum, duma” buralarda da hakim!..
EMLAK VERGİLERİ
Gelirleri azalan belediyelerin tek çaresi emlak vergilerini yükseltmek..
Ver gazı ödesin dar gelirliler!..
Fakir zar, zor bir ev almış, ona da her yıl yüksek vergi zammı gelip duruyor!..
Sadece Schaerbeek’te emlak vergilerine yüzde 12 zam yapıldı bu yıl..
Tatilde olanları, emlak vergileri bekliyor..
Bakalım,ödemek için kaç takside böldürecekler, rakamları?
Kiralar da kent içinde farklılık arz ediyor..
Lüks evler, semtlerine göre kiralandırılıyor..
Kent içinde artık yaşayanların sayısı iyice azaldı..
Bir zamanlar kent içinde yaşam özendirildi ama, siyaseten başarılı olunamadı.. Bu yüzden binaların ikinci ve üçüncü katları tamamen boş durumda bulunuyor..
Brüksel’de en küçük oda birim fiyatları 500 ile 600 Avro’dan başlıyor.. Buna su, elektrik ve gaz, çöp ve diğer vergileri de eklemeniz gerek..
Ya emekli, işçi, memur aylıkları..
Kıdım,kıdım olsa da artmıyor..
Asgari ücrete talim!
Brüksel’de en iyisi kiralık evde oturacağına, bu apartman dairesin satın almak ve kira öder gibi ödemek…Bunun için de garanti bir gelir gerekli tabii..

BİSİKLET YOLLARI
Son seçimlerde büyük patlama yapan Yeşiller Partisi, belediye ortaklıklarında ise bisiklet yolları yapmaya ağırlık verdi..
Kentin 19 belediyesi içinde otomobil sayısının azaltılması için öngörülen projelerin hayata geçirilmesi, özellikle otomobili olanları çileden çıkartıyor..
“Madem Brüksel’de otomobil sayısı azaltılacak, bu otomobiller neden satıyorlar ve neden vergi istiyorsunuz” diyenlerin sayısı az değil..
Çizgiler çekiliyor, kazıklar çakılıyor, park alanları kaldırılıyor ve kent içinde 30 kilo metreden hızlı gitmek yasak..
Gerçekten otomobil ile Brüksel’e giriş,çıkış  iki saat alıyor..
Gitti günün yarısı!
“Başkent Brüksel o eski ihtişamı günlerini kaybetti” diyenler, yerden göğe kadar haklı..
SAĞLIK HİZMETLERİ
Brüksel’de sağlık hizmetleri konusunda söylenecek çok şey yok..
Hastanelere paralel kurulan ilçe ve sokak  sağlık merkezleri işi çözüme kavuşturmuş..
Öyle büyük devasa sağlık, kent hastanelerine burada yatırım yapılmıyor..
Var olanlar ise muhafaza edilerek, küçük, kolay ulaşılabilinen,yoğunluğu önleyen sağlık merkezlerine ağırlık veriliyor
PANAYIRCILARIN İSYANI
Her yıl Temmuz ve Ağustos aylarında kurulan ve bu yılda kuruluş izni verilen Midi Panayır alanı yeniden yasaklandı..
Büyük paralar ödeyerek, alana  sergi açanlar, yatırım yapanlar bir araya gelerek, alınan karar isyan ederek, zararlarının tazminini istediler..
Gerçekten haklı mı haklılar!
Madem yasaklayacak tınız, neden panayır alanın açılmasına izin verdiniz?..
En iyisi mi Brüksel’den uzak durunuz..
Tren ile geliniz, metro ile kent içinde seyahat ediniz..
Bir de kent içindeki scotter rezilliği yaşanıyor?..
Bunları kullananlar kadar, kiralık bisikletleri tercih edenlerin yarattığı kirlilikte bu işin çabası!..
Yıllardır ulaşımda kullanılması düşünülen ve bir türlü gerçekleştirilemeyen kanal ulaşımı ise bir kurtarıcı el ve görüş bekliyor..
Brüksel,Brüksel ama, gerçekten bu diplomatik kentin artık tadı, tuzu yok!
Çareyi kenar ilçelere,köylere kaçmakta bulanlar ne kadar haklı..

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Brüksel’in ne tadı, ne tuzu var!?