4 Nisan 2021 Pazar günü Bulgaristan’da olağan Halk Meclisi seçimleri yapıldı. Kesin sonuçların 08 Nisan tarihine kadar açıklanması beklenirken, gayri resmi olan ama Milli Seçim Komisyonu tarafından verilen bilgilere göre, oyların %90 sayımından alınan sonuçlar, ülke içinde ve yurtdışındaki katılım ortalamasının +/- % 3 yanlış çerçevesinde % 41 olduğu ve 1990’dan sonra en düşük katılım kaydedildiği ortaya çıktı.
31 politik parti ve koalisyon ile inisyatif komitesinin katıldığı seçimlerde kesin olmayan sonuçlara dayanılarak yapılan açıklamalarda şu 6 politik partinin Sofya parlamentosuna girdiği duyuruldu:
1) Bulgaristan’ın Avrupalı Vatandaşları GERB – % 25.63
2) “Var, Böyle Bir Halk Partisi” partisi – % 18.49
3) Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) – % 14.90
4) “Demokratik Bulgaristan” koalisyonu – % 10.27
5) Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) – % 09.8
6) “Ayağa kalk Bulgaristan” ve “Dazlaklar Hükümetten Dışarı” – % 04. 95
Bu parti ve seçim ortaklıkları % 4 olan seçim barajını geçmiştir.
2017 yılı erken meclis seçimlerinden daha düşük bir katılım olan şimdiki seçimde Avrupa Konseyinin “faşist partiler” olarak nitelendirdiği, fakat 4 yıl önce Sofya hükümetine davet edilen ve liderleri Başbakan Yardımcılığına atanan, VMRO-BND (İç Makedon Devrim Örgütü) ve NDSB (Bulgaristan’ı Kurtarmak için Milli Cephe) ve “Ataka” gibi partiler meclis dışı kaldılar. Son 4 yılda politik sahneye çıkan “Diriliş” /Vızrajdane/, “Bulgar Yazı” /Bylgarsko Lyato/ ve aşırı sağ cephede beliren birkaç başka oluşum da barajı atlamaya çok yaklaşsalar da, meclis dışı kaldılar.
Bu seçimlerde Bulgar parlamentosunun yeni bileşimi % 33 oranında yenileniyor.
Ne var ki, 31 yıldan beri demokratikleşme kapağını kaldıramayan seçmenlerin yenileşme ve değişimler gerçekleştirilmesi istekleriyle meclis gönderdiği “Var, Böyle Bir Halk”, “Demokratik Bulgaristan” ve “Ayağa kalk Bulgaristan” ve “Dazlaklar Hükümetten Dışarı” üçlüsü arasında seçim öncesi veya sonrası Protokol yoktur.
Seçmenin meclise gönderdiği bu yeni siyasi güçler Sofya meclisindeki 240 sandalyeden % 36’sını elde etmiş bulunuyor. Bu partilerin seçim öncesi beyanlarında, Bulgaristan’da “statüko partileri” adıyla bilinen ve 1990’dan beri mecliste olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP); Türk azınlığın partisi olarak bilinen Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH-DPS) ve 2009’dan beri mecliste ve 3 kez iktidarda olan Başbakan Borisov’un Bulgaristan’ın Avrupalı Vatandaşları GERB partisi ile hükümete katılmak istemedikleri, bu partilere mecliste herhangi bir konuda destek vermeyecekleri iddiaları belirleyici oldu.
Seçmenler yeni partilere yöneldi
Bu arada 1990 yılından beri yapılan seçimlerden ya birinci ya da ikinci parti olarak çıkan ve son mecliste 80 milletvekili ile ana muhalefet partisi olan Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP), bu seçimde milletvekili sandalyelerinin yarısını kaybetti. BSP 46 sandalye aldı ve seçimi “kazanan” GERB partisiyle (68 sandalye) hükümet kurma konusunda muhtemelen anlaşabilseler bile, 121 milletvekili gerektiren meclis çoğunluğunu sağlayamıyorlar. Türk partisinin milletvekilleriyle aynı kabinede buluşmaları ise, şimdilik mümkün görünmüyor.
Bu seçimlerde en belirleyici olan Türk düşmanlığıydı
Bu seçimlerde kendini iyice belirgin eden Türk düşmanlığı ruhu bütün partilerin özünü ciddi zehirlemiş bulunuyor ki, meclise giren partilerden hangisi olursa olsun HÖH-DPS katılımı ya da direkt meclis desteğiyle kabine kurmaya kalksa, bir sonraki seçimlerde parlamento yolunu kendisi kapar, yeni seçimler ise, oluşan yeni ortamda çok yakın görünüyor.
Başbakan B. Borisov, seçim gecesinde ilk sonuçların belirmesinden hemen sonra yaptığı açıklamada yeni parlamenter güçleri “Bulgar devletini yaşatmak adına, yıl sonuna kadar birlik olmaya” davet etti. GERB partisi bu seçimde 400 bin oy kaybetti ve genelde devlet ve belediye memurlarının oylarını aldı. GERB partisi meclis seçimlerini 5. kez kazandı. Fakat hükümet kurma şansı göremeyen Başbakan Borisov 2. demecinde, “bu yılın güzünde yeni seçim” sözünü kullanırken, “parlamento dışı geçici eksper hükümet” dedi.
Politik gözlemcilere göre, GERB partisinin yeni durumda hükümet kurma şansı kalmadı.
İkinci parti ise, seçim önü açıklaması bile yapmayan ve 2016’da yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimiyle birlikte düzenlenen “politik sistem değişikliği” programıyla halk oylamasından aldığı enerji birikimiyle bu seçime giren “Var, Böyle Bir Halk” Partisidir. Politik deneyimi olmayan, muhalefette bulunan ve değişiklikler isteyen güçleri ve özellikle de ülkede ve dış ülkelerdeki gençleri temsil ediyor. Bu yeni partinin istediği sistem değişikliğinin birinci maddesinde seçim sistemi değişikliğine gidilmesi yer alıyor. Parti, orantılı (proportsionel) – /parti listelerine oy verilen/ seçim usulünün (majoriter) yani en fazla oy alan kazanır, parti listesi olmayan, halkın kendi milletvekilini kendisinin göstereceği bir seçim sistemine geçilmesinde direniyor. Yargıçların, savcın ve polis amirlerinin halkın belirlediği, tanıdığı ve halkın oyuyla seçilen kişiler olmasını öneriyor. Seçimlerin zorunlu olmasını ve seçimde alınan oylara göre, her yıl devlet bütçesinden ödeme yapılması usulünün kaldırılmasında ısrar ediyor. Bu istekler “Var, Böyle Bir Halk!” partisini % 37 gençlerin oylarıyla ikinci siyasi parti durumuna getirdi ve Bulgaristan politik tablosunu değiştirdi.
Güz aylarında yapılacak yeni erken meclis seçiminde birinci partinin “Var, Böyle Bir Halk!” partisi ve Başbakanın da bu partinin kurucu lideri olan Bulgar şoumen Slavi Trifonov olacağını şimdiden öngörebilmek mümkün olmuştur.
Yeni siyasi tablonun içinde yer alan “Demokratik Bulgaristan” ile “Ayağa Kalk Bulgaristan” ve “Dazlaklar Hükümetten Dışarı” koalisyonları politik kavgaya 2020 yazında başlayan “Hükümet İstifa”, “Başbakan Boyko Borisov İstifa!”, “Başsavcı İvan Geşev İstifa!”, “Ahmet Doğan ve Delyan Peevski Mahkemeye!” sloganlarıyla başlayan rüşvetçiliğe, dolandırıcılığa, yiyiciliğe ve sahtekarlığa karşı, Hukuk reformu yapılması ve Yüksek Mahkemenin de değiştirilmesi gösterilerinden güç aldı. Bu protesto gösterileri neticesinde birçok bakan değiştirildi.
Ne var ki Borisov başbakanlığını korudu. Politik sahneye çıktığı 2005 yılından buyana Bulgar tarihinde devlet bütçesini hesapsız kitapsız savuran bir Başbakan unvanı kazandı. Hem ABD’ye ve hem de Rusya’ya hademelik etmekle suçlandı ve meclise giren ne yeni ne de eski politik güçlerin hiç biri ile kabine kuramayacak duruma geldi. Yeni durumda Başbakan Borisov’un “birlik çarısı” ancak Avrupa Birliğinden 2027’ye kadar toplam “60 milyar leva para gelecek, buyurun birlikte sofra kuralım ve beraberce ucundan kemirelim” şeklinde anlaşıldı.
Hak ve Özgürlük Hareketi (HÖH-DPS) bu seçimlerde fazla aktiflik gösteremedi, Türk seçmenin anlayabileceği bir seçim programıyla tabana inemedi. İlk kez ikinci kuşak milletvekili listesiyle çıkarak, yenilenmeye ışık yaktığını gösterse de sunduğu program azınlıkların giderek eritilmesi hedefine hizmet eden “Bulgar doktrini” ve “Bulgar milli çıkarları” doğrultusunda Avrupa Birliği programlarından gelecek paralarla ekonomik ve sosyal hayatta yenileşme ve kalkınmadan söz eden bir konsept sundu. Halktan kopmuş olan parti siyasi yönetiminin vaatleri tutmadı. Gerçek şudur ki, Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fakir olan ve Avrupa ülkeleri yoksulluk kriterleri ortalamasının 3 defa altında olan Bulgaristan vatandaşları ve onların arasında en sefilleri durumuna itilen Türkler, korona salgını ortamında olağanüstü zor ve çok çileli bir durumda bulunuyor. Parçalanmış ailelerin yaşlıları köylerinde kalmış ve dünya ile araları tamamen açılmış ve hatta Bulgaristan toplumunun dışında dağların belinde, dere tepelerin arasında hayat törpülüyorlar.
Bulgaristan’da en düşük katılım oranı Türk şehri KIRCI ALİ oldu.
Seçim gecesi Kırca Ali Seçim Bölgesinde katılım oranının % 22 olduğu açıklanınca, bunun ülke çapında en düşük oran olduğu belirtildi. HÖH partisinin aldığı oyların % 37’sinin okuryazar olmayan, memleketin resmi dilini bilmeyen, kendilerine anlatılan “dijitalleşme” gibi programsal kavramları kavrayamayan, köylerindeki sağlık ve eğitim durumuna üzülen ve ufuk göremeyen insanlardan alması dikkat çekicidir. Dışarıda oy kullananlar ülkesinden uzak kalan hasret çekenlerin oyları da her zaman kı gibi HÖH’e geldi. HÖH partisi Bulgaristan Türklerini manen ve madden çökertmiştir ve Kırca Ali de yaşayan seçmenlerden ilk yanıtını seçim sandığında almıştır.
Partinin izlediği oligarşi yapılı ve Titan tavırlı baskıcı siyaset duvara toslamıştır. Bu siyasetin utanç verici eserleri hain Ahmet Doğan’ın saray ve köşkleri, Karadayı’nın konuk evleri ve Delyan Peevski’nin talanı olarak tarihte yerini aldı. Partinin oyunu istediği ve 30 yıldan beri oylarını aldığı ama kendileri için (Türk-İslam için) hiçbir şey yapmayan, hiçbir şey önermeyen, fikir üretemeyen, sunmayan, savun(a)mayan hepsini git gide tamamen unutanlardır. Belki de dünya değiştirmelerini bekleyen bir köhne zihniyetin zifirleyen karanlık saçması, seçmeni sandıktan uzaklaştırmış ve ideal dediğimiz hayalleri de tamamen söndürmüştür. Halk yeni dünya düzenini beklerken bunlar eski yolları bile unutturdular. Bulgaristan’da halktan fışkıran aydınlık saçan bir gerçek Türk partisine gerek doğmuştur. HÖH partisi Türkiye’den 120 bin oy yerine bu defa 25 bin civarında oy alırken, tüm oylarının % 13, 6’sını dış ülkelerden toplamıştır.
İşte bu gerçeklerden çıkarak, İstanbul/Bayrampaşa merkezli olan ve Türkiye’de ve Batı Avrupa ülkelerinde Bulgaristanlılar arasında örgütlenen ve aydınlatıcı siyasi propaganda öncülüğü yapmaya çalıştığımız Bulgaristan Türklerinin Kültür ve Hizmet Derneği BULTÜRK bu parlamenter seçimlerde çok aktif olmuştur.
Stratejisini değiştiren BULTÜRK bir yandan 30 yıldan beri HÖH-DPS partisine verilen oyların her defasında gizli polis (DS) ajanlarını Sofya Meclisine taşımaya yaradığını açıklarken, bu seçimde de HÖH-DPS listelerinde 7 eski polis ajanı olduğunu açıklamıştır.
Derneğimizin yeni stratejisinde ise Bulgaristan’daki Türk seçmenleri Bulgar siyasi partilerinin milletvekili adayı Türklere tercihli oy vermesini, onları liste başı ederek, meclise göndermeye davet etmiştir. Propagandasını ve siyasi analizlerini bu temel üzerinde geliştirdi.
5 Nisan 2021 itibarıyla %95’i açıklanan seçim sonuçlarında BULTÜRK’ün kendilerine oy verilmesinde ısrar ettiği Bulgaristan seçim bölgelerinde Ruse’de Alise Murtezova, Razgrad’da Günya HÜSMEN ve Smolyan seçim bölgesinde Hayri Recebov Sadıkov’un 45 Sofya halk meclisine seçildiği duyurulmuştur. Bulgaristan’a hayırlı olsun, Allah yar ve yardımcıları olsun.
Bugün,
Dünya’da Türkiye’ye ve Türk halkına karşı düşmanlıkların, ayak oyunlarının, engellerin de devam etmektedir. Ama, bizim kimseye karşı düşmanlığımız yoktur. Ancak; Kimseden de korku ve çekincemiz de yoktur.
Türkiye ve Türk Halkı yeniden dünyaya
Türk-İslam medeniyetinin muhteşem vizyonunu ve gücünü bu baharda ilân edecektir. Tarih boyunca olduğu gibi, Türk Milleti kendisine düşmanlık yapanları da kucaklayarak, onları Medeniyet ve insanlıkla tekrar tanıştıracaktır.
İşte Yeni Türkiye ve Türk Milleti ezilen ve insanlık dışı muamele gören dışlanan mazlumlara örnek olup öz güvenlerini getirecektir.
Dünden ders alarak; Geleceğin güzel günlerine, şartlara ve olaylara körü körüne boyun eğmeyenlerle birlikte omuz omuza ulaşılacaktır.
Geleceğin gücü Aziz Türk Milleti ve Güçlü Türkiye’dir.
Dünya üzerinde; Kahraman Türk Milleti’nin
Son yüzyılda gülmeyen makûs talihi değişmeye başlamıştır.
BGHABER:ORG sitemizde seçim sonuçlarını bildirmeye ve seçimle ilgili analiz ve yorumlara devam edeceğiz.
Rafet Ulutürk yazıyor