Duyulduğu gibi ve cümle cihanada ilan edildiği gibi, Türkiye müttefiklik ve dostluk aşkına ve aynen eskiden NATO havucuna kanıp Kore’ye asker gönderdiği gibi, önümüzdeki aylarda Millete’de ver Mehteri diyerek, Mehmetçiği yani kınalı kuzuları Afganistan’a ve öbürleri gibi asker çekmeyi bırakın, varolan kuvvetlerine ilave olarak ek asker ve Milletin cebinden teçhizat gönderip,güya kardeşlik aşkına tekrar sahaya sürüyormuş.!?
Bunuda büyük devlet, tarihi bağlar, uluslarası sorumluluk vs aşkıyla yapıyormuş?
Peki gerçek böylemi?
Bu sözlerin üstünü kazıdığımız zaman ise tabiki ortaya bam başka bir manzara çıkıyor.
Peki bunun kısaca adı ne biliyormusunuz?
Bunun adı katmerli ihanettir.
Milleti aldatmaktır.
Ve ABD’ye yaranmak için mayınlı sahada eşşek olmaktır!.
Peki burada komik olan ve yapılan onursuzluk nedir biliyormusunuz?
Onuda açıkça söyleyelim tabiki.
Bunuda kem gözlere parmak sokmak, Milleti uyandırmak için, açık açık belirtmekte
yarar var!!??
Bir kere; Adamlar açıktan PKK’yı her gün seni; öldürmeleri için eğitiyor, öldürtüyor, bombalatıyor, silah veriyor, resmi devlet bütçesinden mali destek veriyor,
ülkelerinde bürolar ve temsilcilikler açtırıyor, siyasi ve diplomatik destek sağlıyor,
resimli görüntü veriyor, “kara kuvvetim” diyor..
Takımlar, Alaylar, Tugaylar ve Tümenler, ve Özel Kuvvetler kurduruyor,
seni bölen yeni bir harita ve senin ülkenin üzerinde yeni kurulacak bir devlet çiziyor,
bütçene milyarlarca dolar zarar verdiriyor, bütçeni bilerek zorlatıyor,
seni gergin tutuyor, zarar üstüne zarar verdiriyor, benim dediğimi yapmaz isen
sana daha kötüsünü yarım diyor, ve bunuda kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde,
açıkça ilan ediyor.
Ve sen ne yapıyorsun?
Sen, hala bunlara”müttefik” deyip ve bir … gibi sırnaşarak, çürük bir sakız gibi yapışarak, ve bir yağcı gibi yılışarak, özelliklede ABD’ye yaranmak, BOP Eşbaşkanlığını terk etmediğini göstermek adına, alnına veya bikinine bir ellilik yapıştırtmak
veya sokturmak, Türkiye’de ki iktidarın lider takımının uluslararası suçlardan yargılanmamasının önüne geçmek için, adamların tasını tarağını toplayıp kaçmaya çalıştığı Afganistan’a kınalı kuzularını yani Mehmetçiğini yolluyor, vede sözde müttefiklerinin menfaatine, dayanışma ve güya Affanistan’da ki halkla kardeşlik salvolarıyla ortaya çıkıp bir de nutuk atıyorsun !
Bunun adı, Türkiye’yi aşağılamak, aşağılatmak ve haysiyetsizleştirmek değilmidir?
Enayilik değilmidir?
Ben söyleyim, bunun adı nedir biliyormusunuz?
Lenin’in deyimi ile kullanışlı aptallıktır.
Bu eskilerin deyişiyle, sen eşşek olduktan sonra sana semer vuran daha çok olur misali eşşekliğe devam etmektir.
1950’den beri süren NATO’da ki bu eşşekliği durduracak olan ise;
Bir gün, Türkiye’de tekrardan 1919’da ki gibi çoban ateşlerinin kendi aralarında bir eşgüdüm sağlayıp, birlikte Milli bir çekim merkezi oluşturulduğunda, aynen 1923’ de ki gibi, İktidarada doğru dürüst bir Milli Türk iktidarı getirip, bu lider diye geçinen,
şimarık, yılışık, katmerli soyguncu ve ihanetçi ….. kurtulduğunda Ve bir dakika, demokrasi dışı hareket eden, Milli olmayan ve ABD ile işbirlikçi geçici yolculara buraya kadar dediğinde, bir yandanda, sözde müttefiklerede,son durak burası deyip, bütün ABD- NATO üstlerini kapattığında, yani NATO’nun O gün mayın eşşeği olmayı bıraktığında, Türkiye üstüne vurulan NATO senerinden ve kullanışlı aptal olmaktan kurtulacaktır.
Ve tarihinde ki onurunu, haysiyetini ve şerefini de tekrar kendi kendine
geri iade edecektir.
Türkiye, böylelikle bağımsızlaşacak ve özgürleşecektir.
Millet ise demokratik ve Anayasa’ya da yer aldığı bir biçimde oluşacak olan uygun bir seçimle, gerçek Milli liderlere vekalet verip ve liyakatlı bürokratik değerlerede
destek verip, 1923’den 1938’e kadarki dönemde olduğu gibi,
ülkesinin ve kendisinin tekrar istenildiği gibi yönetildiği bir Millet olacaktır.
Millet, bugün dini tarikat, Gladyo, siyasi tarikat ve emperyalizm tarafından dizayn edildiği gibi parçalı bir topluluk olmaktan çıkacak, tekrar ve gerçekten
adına yaraşır bir şekilde Türk Milleti olacaktır.
Devlette tekrar devlet gibi devlet olacaktır.
Ve devletteki olması gereken egemenlikte, kayıtsız ve şartsız olarak, tekrar Vatandaşın olacaktır.
Vatan’da her anlamda Vatan gibi özlenen Vatan olacaktır.
Kimse boşuna sırıtmasın!
Beleş konuşmuyorum!
Bunun ikinci bir yolu yoktur.
Anlayana!
Sefa Yürükel
