‘’ Benim naciz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye
Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır. ‘’
M. Kemal ATATÜRK , 30 Ağustos 1925, Kastamonu.
—————————————————————————————–
Ben doğduğumda Cumhuriyetimiz 14 yaşında idi. Babam devlet memuru, annem öğretmen idi. Bir de beni pek çok seven babaannem vardı. Tek erkek kardeşim ben 10 yaşında iken doğdu. O devrin orta sınıf – mütevazi, saygı ve sevgi ile dolu bir ailesi idik.
Tam olarak hatırladığım ilk ‘cumhuriyet anılarım’ ilk okul yıllarını kapsar. Cumhuriyet bayramları her şehirdeki Cumhuriyet Meydanlarında kutlanır, gece fener alayları düzenlenirdi. Yaşadığımız taşra kentlerinin hepsinde böyle idi. Güzel ve itina ile giyinip onlara katılırdık. Evimizde çeşitli boyutlarda Türk bayrakları vardı. Bunları pencere ve balkonlarımıza asardık. Lise öğrenimim yıllarında da cumhuriyet kutlamaları hep böyle sürüp gitti. O zamanlar cumhuriyetin yüzüncü yıl dönümünü yaşayacağımı hiç düşünmemiştim. Bu gün bu mutluluğu yaşıyorum.
Daha sonraki yıllarda ise yurt dışında on yıllık mesleki ve akademik – üniversite öğrenimim yılarında cumhuriyet bayramlarını elçiliklerimizde yapılan kutlamalara katılarak kutladım. Bu gün de aynı coşku ile kutlarım cumhuriyetimizi.
Cumhuriyetin ilk elli yılı benim hayatımın 36 yılını kapsar. O yıllar zaman zaman sıkınıtılar ile dolu dönemlerdi ; tam demokrasiye geçiş, yoksulluk ve kısıtlamalar, sanayileşme, dış dünyaya açılma,bazı terör olayları ,vs. vs. ulusal sosyo-ekonomik yaşantımızı etkilerdi. Bunları izleyen yıllarda Türkiye önemli hamleler yaptı ve dünya ülkelerinin ilk yirmisindeki yerini aldı. Bir toplu iğne bile yapamaz iken, artık lokomotif , uçak ve uçak gemisi yapmaya başladı ; savunma ve uzaya yönelik endüstri dallarında da gelişiyor.
-2-
Şüphesiz , bugünün Türkiyesinde önemli sorunlar yaşanmaktadır. Ancak bunlar her ulusun bünyesinde yaşanan normal ve kaçınılmaz durumlardır. Yapısal değil de konjonktürel oldukları sürede çözüme kavuşurlar.
Ülkemizde artık, bilgili, tecrübeli, azimli, atılgan ve müktedir nesiller yetişti. Bu yepyeni kuşaklar bu günkü ve gelecekteki sorunların üstünden gelecek olgunluğa, tecrübe ve etkinliğe kavuşmuş durumdadır. İşte bu nedenle de cumhuriyetimizin gelecek yeni yüzyıllarda da gittikçe gelişmiş olarak mutlu ve refah içinde sonsuza kadar yaşayacağına inanmamız gerekir.
Tunay Akoğlu, 29 Ekim 2023