Bir arada yaşama ülküsü olan insan topluluklarının kurmuş olduğu yapıya devlet denir.
Devlet halkının; güvenliğini, huzurunu, sağlığını ve mutluluğunu sağlamakla yükümlüdür. Demokrasilerde halk kendini yönetecek yani devleti işletecek olanları seçim yaparak iş başına getirir.
Bunun için demokrasinin vazgeçilmez unsurları olan partiler kurulmuştur.
Anayasa devletin temel yasasıdır.
Bizim anayasamızda; “Türkiye Cumhuriyeti; laik, sosyal bir hukuk devletidir” yazar. Hukuk ve lâiklik konusunda, ne hâlde olduğumuz bellidir.
Bu konuya değinmeyeceğim.
Güncel konumuz; güvenli, mutlu ve sağlıklı yaşam hakkımızdır.
Sınırlarımızın gevşek olması, milyonlarca cahil ortadoğulu, Afrikalı ve Asyalının ülkemize dolmasına neden olmuştur.
Bunlar şimdi bizim güvenliğimizi ve sosyal yaşantımızı tehdit etmektedir.
Bu kadar değişik millet nasıl yerleşti içimize, anlayabilmiş değilim.
Devletimizin bunu fark edememesi mümkün de değildir.
Diğer yandan corona virüsü salgını ile ölüm ensemizdedir. Hepimiz evlerimize kapandık. Dışarı çıkamıyoruz. İş yerlerimiz kapalı. Para kazanamıyoruz. Herkes korkuyor. Bazıları işini kaybetti. Yakında belki de aç kalacak. Kirasını, elektriğini, suyunu ödeyemeyecek. Devletimizin kara günler için kenarda köşede sakladığı kuruş olmadığı da ortaya çıktı.
Belediyeler ve Hükümet adeta yardım toplama yarışı yapmaktadır. Oysa yardım yapılması gereken halktır. Bizi kıskandığı söylenen ülkeler bu kriz anında yüksek miktarda yardımları halklarına vermek için kolları sıvamışken, bizim durumumuz kara komedidir. Halkın yarısı açlık sınırının altında yaşamaktayken, onlar için para toplamak acizlik göstergesidir.
Dünyanın 20 büyük ekonomisine sahip ülkesinden biri sayılıyorken, halktan para istemek normal değildir?
Demek ki, devlet kasası tamamen boşalmış.
Durumumuz çok kötü!.
Çünkü çalışma hayatı bitmek üzere. Böyle bir ortamda; halkın mutluluk ve sağlığını nasıl tesis edeceğiz?
Sağlıklı denince; aklımıza; ruhsal, bedensel ve sosyal açıdan iyi olma durumu gelmelidir.
Bu yapı ile bunun başarabilmek mümkün değildir.
Sonuç olarak; devleti yönetenler ne yazık ki başarılı olamamıştır. Bu ekonomik, ve siyasal yapı ile geleceğimiz aydınlık gözükmemektedir.
Erdal Bıçakcı yazıyor
Karikatür:Yasin Halaç