Korona virüsüne hazırlıksız yakalanan ülkeler çaresizlik içinde
kıvranmaya başladılar.
Bir an önce tedavi ve önlem almak için bütün imkanlarını ortaya koydular.
Korona sayesinde ülkelerin hazinesinin belirli bir bölümü boşalmış,
üretim durmuş oldu.
Öncelik insan sağlığındaydı fakat gidişat daha beterini gizlice ortaya çıkarttı.
Bazı gelişmiş ülkeler bünyesinde bulunan fabrikaları, şirketleri ve
çalışanlarının zararının bir kısmını hazineden ödemeye başladı.
Ödeme bir aylık bir süre içinde ülkelerin ekonomisini oldukça etkiledi.
Korona bitmiş, tedavisi ve aşısı henüz bulunmuş değil.
Gündemi ABD değiştirmek istedi; önce Koronayı bildirmedi başımıza bela
etti diye ABD Çin’e olan borçlarını ödememek için yan çizmeye başladı.
Bu olay bize ikiz kulelerin ardından Müslümanları terörist gösterip
Libya başta Suriye ve Afrika’nın AKdenize kıyısı olan ülkeleri işgal
etmesini hatırlattı.
Aşı piyasasını ele geçirip dünyayı sömürmek için ön planda göründü.
Fakat Siyahilere yapılan ırkçılık ve gelişen olaylar ABD’yi kaosa
soktu. Bu kaos olayı da yine ABD’nin bir senaryosunu ortaya koydu.
Gündem Ekonomi.
Fabrikalar durmuş, bazıları iflas bayrağını çekmiş ve iş piyasası
tamamen durmuş insanların tüketimi devam ediyordu. Tabi sosyal ülke
olmak kolay değil vatandaşın ve himayendeki vergi aldığın işletmelerin
devamı ve koruması için hazineye müracaat edilecekti.
Ardı ardına ülkelerde devlet kurumları başta olmak üzere hepsi korona
krizinden ekonomik krize girdiler.
Fabrika ve işletmelerden işçi çıkartmaları, ücret verilmemesi ve
turizmin tamamen çökmesinin ardından seks ve eğlence işletmecilikleri
de en ağır darbeyi aldılar.
Avrupa Birliği fonlarını üye ülkeleri için faaliyete geçirdi ve
Avrupa’da koronadan en çok etkilenen İtalya ve İspanya’ya yardımlar
önerildi.
Nüfus oranına göre en çok korona pandemisi Belçika’da yaşandı ve
Belçika Fona itiraz ederek Belçika’nın en mağdur ülke olduğunu
bildirdi.
Bazı ülkeler ekonomik sıkıntı içinde olduklarından ölüm oranlarını net
vermediler az gösterdiler.
Türkiye ise resmi açıklamaların haricinde aldığımız bilgilere göre,
ölüm oranları açıklananlardan çok daha fazla olduğudur.
Türkiye diğer sosyal devletler gibi vatandaşına firmalara işletmelere
fabrikalara hazineden yardım yapmadı. Sadece yandaşlarına milletten
bağış toplayarak yardım etti.
Türkiye’de Avrupa’da uygulanan karantina uygulanmadı, sadece sokağa
çıkma yasağıyla geçiştirdi. Sebebine gelince karantina uyguladığında
herkese yardım etmek zorundaydı. Zaten hazine boşaltılmış, zoraki
toplamalar ve devletin hazinelerini satmakla iktidarı sürdürmektedir.
Şayet Türkiye, Avrupa Ülkeleri gibi sosyal yardımı layıkıyla yapsaydı,
hazine boş ve ülke kaosa girerdi.
O yüzden ölüm oranlarını az gösterdi ve halka sosyal yardım yapmadı.
Yaptıysa da sadece yandaşlarına yapmıştır.
Bunu sosyal medya ve görüştüğümüz insanlarımızdan öğrendik.
Korona sonrasında Ekomonik virüsün getireceği kaos daha tehlikeli ve
iç isyanlara kadar varabilir.
Bunun önlemini almak için ülke hazinesinde yeterli sermaye yoksa bunu adil bir şekilde halka açıklamalı ve insan ayrımı yapmamalıdır.
Aksi iç karışıklığa kadar varır.
İktidar yanlısı ve karşıtı olanlar arasında çatışmalara varabilir.
Bunun bir an önce önlenmesi ve tedbirlerin alınması gerekir.
Ahmet Aytaç yazıyor