Altılı Masa’nın son toplantısından satır araları: ‘Erdoğan aday olamaz’ çıkışı, tepkilerin sonucu’
Altılı Masa’nın 11. toplantısının ardından ortak bir açıklama yapıldı. Açıklamada öne çıkan başlıkları KHK ile görevinden ihraç edilen akademisyen İsmet Akca ile konuştuk.
CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi ve Demokrat Parti’nin oluşturduğu Altılı Masa 11. kez bir araya geldi.
Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayının gündeme geldiği toplantı İYİ Parti Genel Merkezi’nde yapılırken; toplantı sonrası yayınlanan ortak açıklamada dikkat çeken vurgular yer aldı.
”ERDOĞAN ADAY OLAMAZ’ ÇIKIŞI, TOPLUMSAL TEPKİNİN BİR SONUCU’
Ortak metnin öne çıkan başlıklarını KHK ile görevinden ihraç edilen akademisyen İsmet Akca ile konuştuk.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın yeniden adaylığı konusunda tepki çeken sözlerine değinen Akça, ortak açıklamadaki ”Erdoğan’ın adaylığı mümkün değildir” ifadelerini toplumsal tepkinin bir sonucu olarak değerlendirdi.
Akça, ”Anladığım kadarıyla Kılıçdaroğlu’nun sözlerine yönelik tepkiler bir karşılık bulmuş. Metin buradaki hukuki soruna işaret ediyor. Aynı zamanda da Anayasa’ya aykırı olarak Erdoğan’ın 3. kez aday olmasına karşı çıkıyor.
Erdoğan kendi adaylığının yargı yollarıyla engellenmesinin politik bir kart olarak kullanmak istemiş olabilir. ‘Böyle yaparsak AKP’nin tuzağına düşeriz’ kaygıları muhalefeti haddinden fazla elini kolunu bağlıyor uzun zamandır. Bazı konularda anlaşılabilir ama her konuda bu yaklaşım avantaj sağlamıyor. Bu konularda geri adım atmamak lazım” ifadelerini kullandı.
”MİLLET İTTİFAKI FİİLEN GENİŞLEMİŞTİ”
Metin ilk kez yer alan ‘Millet İttifakı’nın adayı’ ifadesinin ‘Altılı Masa artık Millet İttifakı’dır’ değerlendirmesini doğrulayıp doğrulayamayacağı konusuna ilişkin konuşan Akça, Millet İttifakı’nın fiilen zaten genişlediğini söyledi.
”CHP ADAYLIK KONUSUNU ÇOK ÖNCE ÇÖZMELİYDİ”
Kamuoyunun merakla takip ettiği cumhurbaşkanı adayı konusunun ilk kez görüşülmesini ise Akça şöyle değerlendirdi:
”Artık konuşmamak zaten mümkün değil. Siyasi kutuplaşmanın büyük olduğu bir seçime giderken hiçbir anket bize güvenilir bilgi vermez. Ancak Mayıs-Haziran’dan itibaren terse dönüş var. Kararsızların azaldığı, Erdoğan’ın etki aldığı görülüyor. Tabi çok erken. Seçim sürecine girilmemiş. Ama bir eğilimi gösteriyor.
Adaylık konusunu aslında CHP’nin kendi içerisinde çok önce çözmüş olması gereken bir meseleyken; bu konu şimdi seçmende bir kafa karışıklığı yaratıyor” dedi.
”KENDİ İÇERİSİNDE ANLAŞAMAYAN BLOK SEÇMEN KAYMASI YARATMIŞTIR”
Ortak açıklamada ‘aday’ konusunun ötelendiği görüşünde olan Akça, ayrıca İYİ Parti içerisindeki gerilime dikkat çekti.
Akça, ”Bu gerilim, biraz da MHP’nin boşalttığı alana oynamak isteyenlerle, partiyi merkez sağ yapmak isteyenler arasında. Altılı Masa içerisinde de güç ilişkileri ortadan kalkmıyor. İYİ Parti, CHP’nin fazla güçlenmesini istemiyor. Bunların hepsi kamuoyunun önünde yaşandı. Bu manzaraya seçmen olarak baktığımızda, kendi arasında anlaşamayan bir blok seçmen kayması yaratmıştır. Altılı Masa’nın dağınıklığı hızlıca toparlaması gerekiyor. Adayın açıklamasının ertelenmesi zarar veriyor Altılı Masa’ya.
Metinde de adaylık meselesini ötelemişler ama ötelenecek bir mesele değil. Bir hattın belirlenmesi ve oradan yürünmesi gerekiyor. Altılı Masa’da CHP’de bu hattı yakaladı aslında” diye konuştu.
ALTILI MASA’NIN ÖNÜNDEKİ 3 BAŞLIĞI SIRALADI
Akça son olarak Altılı Masa’nın önünde üç başlığın olduğunu belirterek; sözlerini şöyle sonlandırdı:
Zaman daralıyor, karşılarındaki gücü hafife almaması gerekiyor muhalefetin. Türkiye, normal bir siyasi rejim altında değil. Seçim güvenliğinin koşulu, mobilizasyondur. Muhalefet kendi tabanını seçim başarısını sahiplenmeye hazır etmezse, o seçim günü sandık başında olmak yetmezdir. Ayrıca Türkiye’de bir blok daha var Emek ve Özgürlük Blok’u. Bu bloğun yok sayılması muhalefete yaramayacak. Bu meselenin de çözülmesi gerekiyor. Altılı Masa Kürt Sorunu’na dair bir şey demeyecekse işi zor. Seçim kazanılmak isteniyorsa, Türkiye aritmetiği net. Altılı Masa’nın önünde 3 mesele var. Birincisi kenetlenme, ikincisi seçim güvenliği için toplumsal mobilizasyon, üçüncü olarak ise Emek ve Özgürlük Blok’un ciddiye alınması.
Kaynak: Gerçek Gündem