Asgari ücretin dün akşam yapılan komisyon toplantısının ardından 22 bin 104 TL olarak belirlenmesiyle gözler AKP Grup Toplantısı’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapacağı açıklamadaydı. Erdoğan açıklamasında, “Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmedik” diyerek, refah payına kapıları kapattı. Erdoğan, Suriyelilerin geri dönüşlerine ilişkin açıklamasında ise, “Dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ,AKP grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Dün 22 bin 104 TL olarak belirlenen asgari ücrete Erdoğan tarafından ek bir zammın duyurulması bekleniyordu. Ancak Erdoğan, asgari ücretin 22 bin 104 TL olduğunu açıklayarak, “Çalışanlarımızı enflasyona söz verdiğimiz gibi ezdirmedik dedi.
Erdoğan, konuya ilişkin açıklamasında, “1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli ücret miktarı 22 bin 104 lira olarak belirledik. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze sadık kaldık. Döviz bazında asgari ücret son artışla birlikte 628 dolara çıkmış oldu. Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı konuşmasının büyük bölümünde ise Suriye’de son dönemde yaşananlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Suriye ne kadar hızlı ayağa kalkarsa geri dönüşler de hız kazanacaktır. Kalıcı olarak geri dönmek isteyenlere gereken her kolaylığı sağlıyoruz. Belli bir süre giriş çıkışlara izin vereceğiz. Bununla ilgili tedbirlerimizi alıyoruz. Politikamız dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz.” dedi.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Balıkesir’in Karesi ilçesinde bir mühimmat fabrikasında dün meydana gelen patlamada hayatını kaybeden 11 vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum. Patlamanın hemen ardından bakanlarımızı Karesi ilçesine gönderdik. Patlamayla ilgili tahkikat başlatıldı. Bir kez daha Balıkesirli vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum.
17 Ekim’de başlayan bütçe maratonumuz cumartesi günü tamamlandı. AK Parti olarak 23. bütçemizin de Meclisimizin onayına mazhar olmasının memnuniyeti içerisindeyiz. 2025 yılı bütçesinin milletimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
TBMM Genel Kuruluna, sayın Meclis Başkanımız ve milletvekillerine, AKP Grup başkanlığına ve başkanvekillerimize de ayrıca şükranlarımızı sunuyorum. Cumhur İttifakı’ndan beraber olduğumuz MHP Grubuna da teşekkür ediyorum.
Muhalefetin bütçemize yönelik asılsız iftiralarına cevapları orada tek tek verdik. Yaşanan her hadise CHP’nin başını çektiği muhalefetin hiçbir vizyon taşımadığını ortaya koyuyor. Meclisi provoke etmek dışında hiçbir şey yapmadılar. Azıcık aşım, ağrısız başım anlayışıyla zenginleşmenin derdindeler. Kule deyince akıllarına ilk para kulesi, belediye deyince akıllarına ilk yemek geliyor.
Bunların belediyeleri arpalık olarak gördüklerini zaten söylüyorduk ama Özel kaş yapayım derken göz çıkartan açıklamalarıyla bunu ikrar etmiş oldu. SGK’ya olan prim borçlarınızı tıpış tıpış ödeyeceksiniz. Emeklinin, memurun, çiftçinin, engellinin öksüzün hakkını size konserlerde yedirtmeyiz.
ASGARİ ÜCRETE EK ZAM YOK
Borçlarını ödemeye gelince güvercine dönerler, asgari ücretle ilgili atıp tutmaya gelince şahin kesiliyorlar. 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren geçerli ücret miktarı 22 bin 104 lira olarak belirledik. Bu rakam 2024 yılına göre net yüzde 30 artışa tekabül ediyor. Çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüze sadık kaldık. Döviz bazında asgari ücret son artışla birlikte 628 dolara çıkmış oldu. Yeni asgari ücretin çalışanlara ve işverenlere hayırlı olmasını diliyorum. CHP bugün Meclis’e gelmeyecekmiş, yolları açık olsun.
Türkiye tarihi bir dönemden geçiyor diyeceğim ama bizim bin yıldır tarihi olmayan dönemimiz yoktur. Kimi zaman şartlar gereği başka diyarlara gitmiş olsak da sonuçta dönüp dolaşıp bu topraklara tekrar sarıldık.
‘TARİHE İZ BIRAKMAK İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞTIK’
Devlet ve toplum hayatımızın bu hızlı devinimi içerisinde tarihe iz bırakmak için gece gündüz çalışıyoruz. Bu yolculuğu dikenli, taşlı, mayınlı bir yolda kat ettik. Yeri geldi muhalefetin iftiralarıyla uğraştık, yeri geldi küresel şer odaklarının saldırılarıyla boğuştuk. Milletimizin hayatına dahil ettiğimiz her kazanımın bedelini misliyle ödedik. Gün oldu bizi ikaz etti, gün oldu bize sandıktan net mesajlar verdi ama haklı mücadelemizde desteğini bizden esirgemedi.
Partimizi tekrar yüzde 50 bandına getirecek çalışmalar içerisindeyiz. Kongrelerimizdeki coşkuyu ve kardeşlik iklimini gördükçe yüce Allah’a böyle yol arkadaşları bahşettiği için hamdediyorum.
Terörsüz Türkiye hedefimizi, önümüzdeki dönemde gerçekleştireceğiz. Kürtlerle olan ebedi kardeşliğimizi dinamitlemek isteyenleri aradan çekip alacağız. Cumhur İttifakı siyasi tarihimizin istikametini belirlemeyi sürdürecektir. Unutmayın tarih, hayal kuranların ve hayalleri uğruna ter dökenlerin mülküdür.
‘YERLERİNDEN EDİLENLERN 3.6 MİLYONU ÜLKEMİZE SIĞINDI’
Suriye’de olaylar 15 Mart 2011’de Dera’da daha bıyıkları terlememiş bir çocuğun duvara yazdığı yazı sebebiyle tutuklanması, vahşi rejim tarafından şehit edilmesiyle başladı. Şehirler köyler İslam medeniyetinin en güzel örnekleri olan tarihi eserle yerle yeksan edildi. 1 milyon kardeşimizin rejim ve destekçilerinin, ya da terör örgütlerinin saldırıları sonucunda şehit oldu. Yine bu dönemde 12 milyondan fazla Suriyeli vatanını terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilenlerin 3,6 milyonu ülkemize sığındı.
Canlarını kurtarmak kendilerine ve ailelerine en azından güvenli bir hayat kurmak için yollara düşenlerden boğulanlar, botları batırılanlar oldu. Denizin ortasında ölüme terk edilenler oldu. İnsanı insanlığından utandıran sayısız gaddarlığa şahitlik ettik. Aylan bebeğin o masum fotoğrafını nasıl unutabiliriz. Yüzü kan revan içindeki Ümran yavrumuzun korku dolu bakışlarını nasıl unutabiliriz. Varil bombalarının enkaza çevirdiği okullarda can veren çocukları nasıl unutabiliriz.
Bunların hiçbirini unutmadık ve unutmayacağız. Suriye olayları patlak verdiği andan itibaren merhameti ve adaleti merkeze alan bir politika belirledik. Zalimin yanında mazlumun yanında duracağız dedik ve bunların hepsini gerçekleştirdik. Bize sığınanları zalimlere teslim etmeyeceğiz dedik.
Kendimiz siyasi olarak bedel ödesek dahi mazlumlara tüm imkanlarımızla sahip çıkacağız dedik. Evet o günden bugüne kadar Rabbime binlerce kez hamdolsun. Bu duruşumuzu hiç bozmadık. 13 yıl boyunca zorluklarla karşılaşsak da bu ağır sorumluluğun milletimize güvenin hakkını vermeye çalıştık. BU süreçte en büyük destekçimiz aziz milletimiz oldu. Muhalefetin tüm kışkırtmalarına rağmen milletimiz Suriyeli muhacirlere ensar olmanın mesuliyetiyle sahip çıktı. Münferit hadiseler dışında başımızı öne eğecek tarihimize gölge düşürecek hiçbir olay vuku bulmadı. Suriyeli kardeşlerimiz de, bir taraftan yaralarını sarmaya çalışırken, Türkiye’ye ve ekonomiye katkı sunmaya devam etti.
CHP’YE ‘SIĞINMACI’ SUÇLAMASI
Medeni dünyanın veremediği insanlık sınavını Türk milleti olarak vermeyi başardık. Buradan Suriyeli mazlumlara 13 yıl boyunca kucak açan aziz milletimizin her bir mensubuna kalpten teşekkür ediyorum. CHP’nin eski yönetimi bilhassa da devrik genel başkanı Suriye’de işlenen insanlık suçlarına vicdan penceresinden bakmadı.
Hatasını kabul etmek büyük bir erdemdir. Samimi temennimiz 13 yıl boyunca yanlış yerde duranların siyasi tekaüt döneminde kendilerini tavzih etmesidir.
61 yıllık zulmün ardından BAAS rejimi yıkılmış, Esed korkağı cibiliyetine uygun şekilde en yakınındakileri bile satarak Suriye’den kaçmıştır. Biz de Halep’te Şam’da Hama’da Humus’ta özgür Suriye bayrağı ile bayrağımızı yan yana gördükçe şad oluyoruz. Suriyeli mazlumların yıllar sonra umutla parlayan gözlerine baktıkça mutlu oluyoruz. Suriye’nin üzerine doğan özgürlük güneşini gördükçe şad oluyoruz. Tüm bunları gördükleri halde bir kuru sözle dahi Suriyelileri tebrik edemeyenleri, Esed’in devrilmesinden rahatsız olanlara acıyarak bakıyoruz.
Suriye’de hasarın maliyeti 500 milyar dolardır. Uluslararası toplumun desteği olmadan Suriye halkının bu yükün altından tek başına kalkması mümkün değildir. Suriyeli kardeşlerimizi 13 yıl nasıl yalnız bırakmadıysak bundan sonra da tüm kapasitemizle yanlarında olacağız.
Büyükelçiliğimizi hemen faaliyete geçirdik. AFAD’ımız Sednaya Hapishanesi başta olmak üzere işkence hanelerde arama çalışmalarında bulundu. Yakında Halep başkonsolosluğumuzu açıyoruz. Enerjiden ulaştırmaya şehircilikten eğitim ve sağlığa kadar ihtiyaç duydukları her alanda Suriye’ye destek vereceğiz. Devletin temel görevlerini yeniden yapılması için katkı sunacağız. Selden özellikle kütük kapma yarışında olan kim varsa Suriye halkıyla birlikte karşısında milletimizi bulacaktır. DEAŞ ve PKK olmak üzere terör örgütlerinin başını ezmekte kararlıyız. Bölücü caniler ya silahlara veda edecekler ya da silahlarıyla birlikte Suriye topraklarına gömülecekler. Kürt kardeşlerimizle aramıza kandan duvar örmeye çalışan terör örgütünü ortadan kaldıracağız.
Türküyle Kürdüyle Arapıyla biz aynı gökyüzüne bakıyoruz, aynı havayı teneffüs ediyoruz. Hepimiz ortak bir medeniyetin çocuklarıyız. Geleceğimizi de gönül gönüle ortaklaşa inşa edeceğiz DEAŞ sadece batılı ülkeler için değil Suriye için de Irak için de bizim için de yok edilmesi gereken bir kaynaktır. BU konuda hiç kimse bize ders veremez. Tek gayemiz Suriye’den başlayarak her karış toprakta istikrarın güçlü bir şekilde sağlanmasıdır.
‘KİMSEYİ ZORLA GÖNDERMEYECEĞİZ’
Suriye ne kadar hızlı ayağa kalkarsa geri dönüşler de hız kazanacaktır. Kalıcı olarak geri dönmek isteyenlere gereken her kolaylığı sağlıyoruz. Belli bir süre giriş çıkışlara izin vereceğiz. Bununla ilgili tedbirlerimizi alıyoruz. Politikamız, dönmek isteyene yardımcı olacağız ama kimseyi zorla göndermeyeceğiz.
Sayın Özel’in dün yaptığı açıklamaları son derece talihsizdir. Saha gerçeklerinden kopuktur. Özel Suriye meselesini halen doğru okuyamıyor. CHP aynı hatasını Özel’in liderliğinde sürdürüyor. Esed’in ülkeden kaçışının ertesi gün, ırkçı atak geçirenlerden vicdanlı davranmalarını beklemek ham bir hayaldir. Nefretin mil çektiği gözlere ne yapsak boş. Görevimiz meydanı bunlara terk etmemektir. Rabbim yolumuzu açık etsin.