TÜRKİYE’Yİ, KARŞI DEVRİMCİLERE SATANLAR VE YIKILMASINA SEBEP OLANLAR ANAYASAL GÖREVİNİ YAPMAYAN MEMURLARDIR ABİDİN.
Abidin,
Bugün biraz farklı konuşalım.
Mesela,
Türkiye’yi karşı devrimcilere kimlerin sattığı anlatalım Abidin..?
Bunun için yıkılan Türkiye’nin içler acısı resmindeki sorumlularını çizelim Abidin?
“Muhalefetten” başlayalım o zaman Abidin…..
Tamam mı?
Tamam.
Peki.
O zaman başlayalım Abidin.
Çizelgeye göre,
Her gün sözde var olan siyasi muhalefet, karşılığı olmayan bayat sözlerini çaresiz olan bu saf Millete satmaya ve iktidar gibi aldatmaya bayılıyor.
Hiç mi hiç risk almıyor.
Konforlu ve akvaryumda muhalefetlik yapmak ne kolay ama değil mi Abidin……?!
Vay be.
Muhalefete bakın muhalefete!
Ama kiminde bugün gerçek muhalefet olduğu da anlatılmalı değil mi Abidin?
Ve bu konuda gerçek neyse artık yalınca ortaya konmalı.
Sezarın hakkı da Sezar’a verilmeli dürüstçe değil mi Abidin?
Bak bugün ortada üç tane muhalefet görülüyor Abidin.
Bugünkü Türkiye’de, işinde görünüşüne bakılırsa, şu anda devletteki, siyasi Partilerdeki, suç örgütlerindeki, iş adamları arasındaki ve siyasiler arasındaki cerahati ortaya döken bir Organize suç örgütü lideri Sedat Peker ve insan hakları için muhalefet eden örgütlü LGTB muhalefetinden başka dişe dokunur örgütlü bir muhalefet yok.
Ve de bir başka tür muhalefet olarak ta, Sosyal medyada yayınlanan sokak mülakatlarından da görüyoruz ki, vatandaşlar bireyler olarak Türkiye’ye sahip çıkıp, yıkıcı iç düşman olan Tayyip ve ekibine karşı sert eleştiriler ve bu iktidardan kurtuluş
İçin öneriler getiriyor.
Yani birde böyle bir örgütsüz sokak muhalefeti (toplumsal muhalefet) var ülkede Abidin.
Başka da muhalefet gerçekten de yok.
Ama mesela özellikle memurluktan gelenler ‘muhalif düşünseler’ bile bu yıkıcı gidişe hiç mi hiç ses çıkartmıyorlar Abidin.
Değişik çevrelerden, sosyal gruplardan olan kişilerle konuştuklarımdan ve içlerinde özellikle memur olanlar ve memurluktan emekli olanların tutumları gerçekten bu konuda çok mide bulandırıcı oluyor.
Bana yaptığımız ikili muhabbetlerde, bunlar özellikle bu konularla ilgili olarak ikide bir; sabah saat 5’te alınmaktan, bedel ödemekten ve hedef olmaktan korktuklarını her zaman bir tekerleme olarak sürekli belirtiyorlar.
Maalesef çoğu böyle ve gerçek bu.
İnsan düşünmeden de edemiyor bu konuda da tabi ki.
Ve bu memur yada memur emeklisi olan kişilerin, bugün devletin yıkımına karşı olan kayıtsız tavırlarını görünce, bunlar geçmişte de yoksa devlette sadece memur (maaşlı) oldukları için güya devletimi ‘savunmuşlardı’ diye insanın aklına türlü türlü sorularda getiriyorlar.
Yada o zamanlar her zaman öylemi görünmüşler diye de düşündürüyorlar insanı Abidin.
Yoksa bu insanların aslında memurluğa giriş amaçları, gerçekten memur olarak TC’ni her şart altında savunmak değilmiymiş diye de insanı düşündürtmeye de zorluyor Abidin.
En nihayet bugünlerde de olsa sonucu çok geç anladık ki bunlar geçmişte de ülkeyi gönülden de olsa hiç bir zaman zaten savunmamışlar Abidin.
Bunların aralarındaki bazı numunelikler hariç, bunlardan çoğu için konu, esasında sadece: garantili iş, maaş ve emeklilikmiş.
Devlet, rejim ve Millet değilmiş.
Zaten bunlar devleti, devletin memuru olarak gerçekten Anayasa’ya göre korusalardı, bugün devletteki ve rejimdeki mevcut yıkım hiç bir zaman olmazdı değil mi Abidin?
Tabi ki olmazdı.
Şimdi ise bu eski memurların önemli bir kısmı, kendi emeklilik hevesleri kaçmasın diye yine bugünde TC’nin yıkılmasına hiç mi hiç ses çıkartmıyorlar.
Yıkımı seyrediyorlar Abidin yıkımı.
Bunun içinde iç düşman olan yıkım İktidarına karşı bir çift laf bile etmiyorlar.
Bunlar ayrıca da kendi korkularını salgın gibi etrafa da saçmaya çalışıyorlar.
İnsanlara sürekli korku veriyorlar.
Vatandaşı ve etraflarına gelenleri de pasifleştirmeye çalışarak, kendilerine sosyal bir güvenlik çemberi oluşturuyorlar.
Objektif olarak bu şekilde de yıkımcı bu iktidar lehine siyaset yapıyorlar.
Peki Atatürk’ün TC’ni koruyup kollaması için yetiştirilmesini istediği memur tipi bu muydu Abidin?
Tabi ki hayır.
TC’nin ideal memuru
böylemi olmalıydı Abidin ?
Tabi ki değil.
Bu yüzden bunlar için çok kişinin söylemek isteyip te gereksiz yere içinde tuttuğu aşağıdaki cümleleri tek tek, harf harf ve kelime kelime söylemek gerekiyor mu Abidin?
Evet gerekiyor
O zaman başlayalım.
İçimden bunlara;
Ey dün TC’de bir ve bugün ‘TC’de ‘ memurum veya memurdum diye geçinenler, göreviniz olduğu halde, bunun için yıllarca maaş aldığınız halde Devlete ve rejime sahip çıkmadığınız ve Atatürk’e ihanet ettiğiniz için, bu mazlum Milletin vergileriyle yediğiniz ekmekler, içtiğiniz sular ve edindiğiniz konforlar yüzünüze gözünüze dursun demek geliyor.
Bahçenize bahar gelmesin sizi gidi korkak nadanlar demek geliyor.
Bu güzel vatana sırf kendi
şahsi çıkarınız, konforunuz ve göt korkunuz için kıydınız değil mi demek geliyor içimden Abidin.
Tümünüze yazıklar olsun parazit sülükler sizi demek geliyor.
Adamım diye dolanmayın artık içimizde demek geliyor.
İnsan değilmişsiniz ne diyeyim demek geliyor içimden Abidin.
Haksız mıyım Abidin?!
Sefa Yürükel