İnsanlar borçlu, işyerleri kapalı, hiç kimsede gelecek umudu yok. Yarınımız belli değil. Salgın hastalık binlerce can almış ve almaya devam ediyor.
Aşı yok, gelen de çok yetersiz.
Para olmadığı için Çin aşısı almak zorunda kalmışız.
Sokak hayvanları perişan; açlıktan insanlara saldırıyor. Ama bizimle dalga geçiyor gibi “uzaya çıkacağız, Ay’a sert ve yumuşak iniş yapacağız” diyorlar.
Bir de iniş tarihi veriyorlar; 2023. Yaklaşık on dokuz yıldır iktidardalar, halkı perişan ettiler.
Her şeyi 2023’e bağlayıp bizi oyalıyorlar.
Gaz bulduk 2023’de çıkaracağız.
Araba yaptık 2023’de satışa sunacağız deniyor.
Gaz, araba, uçak gemisi, uçak, tank, helikopter kesmedi, şimdi sırada uzay var.
Nasılsa sallamanın sermayesi yok. Ne denirse inanan bir kitle var. Onlar çok mutlu diyeceğim fakat artık onlar da yemiyor, uyanmalar başladı.
Çare olacağız diyenlerin de onlardan çok büyük bir farkı yok.
Adeta Dünyanın tımarhanesinde yaşıyoruz.
Toplum tümden delirmek üzere. İntihar olayları arttı.
En son 21 yaşlarında dört genç Manisa’da toplu intihar etti.
Ülkede hiç bir etki yapmadı.
Kısa bir iki haber olarak geçti. Bu ülkede artık en kötü olaylar bile normal sayılmaya başlandı.
Her ay 30-40 kadın öldürülüyor, bir iki dernek dışında tepki koyan yok. Tabi tedbir alan da.
Hayvanlar katliama uğruyor, sahiplenen yok. Yaban hayatı bitirildi, sıra sokak hayvanlarına geldi. Hepsi aç ve perişan.
Üretim durmuş, tarım ve hayvancılık bitirilmiş. Her şeyi dışarıdan almak zorundayız.
Hazine tam takır, nefes almak için yeni borçlar bulmak zorundayız.
Bize miras kalanları sattık, bitirdik. Üstüne 500 milyar dolar da borç yaptık, ödeyemiyoruz.
Her gün hemen hemen her şeye zam yapılıyor. Yeni uydurma vergiler getirilirken, eski vergi oranları artırılıyor.
Feodal aile yaşantımızın etkisi ile dayanışma içinde mücadele eden zavallı aileler, sadece günü kurtarmanın derdine düşmüş, sanat, kültür, gezi, spordan çok uzak boğaz tokluğuna yaşanan hayatlar. Eğitim ve hukuk sistemi perişan.
Bu berbat tablonun sonucunda Ay’a gitmeye karar verdik.
Arkadaşlar; iktidarı ve muhalefeti ile hiç bir parti bu ülkeyi kurtaramaz. Siyasetin önü tıkanmıştır.
Kurtuluş; sadece cehaleti yenmeden geçer.
Okuyun, araştırın. Neden, niçin diye sorgulayın. Dürüst, kültürlü çocuklar yetiştirin. Mümkünse en fazla bir veya iki çocuk yapın. Çünkü böyle bir ülkeye gelen çocuklara da yazık.
Sözlerimi burada bitirirken; bu gidişle Ay’ı bilmem de yaya kalacağımız kesindir.
Erdal Bıçakcı yazıyor..