1. Haberler
  2. Avrupa
  3. Hollanda Türk İş Dünyası buluşması muhteşemdi..

Hollanda Türk İş Dünyası buluşması muhteşemdi..

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Türk Fahri Konsolosluğu’nun ev sahipliğinde düzenlenen Haring Partisi, kültürlerarası bağları ve iş ilişkilerini pekiştiren unutulmaz bir etkinliğe dönüştü.

Daha önce Leiden Fahri Başkonsolosumuz Joost Peters’in başlattığı Haring Partisi geleneğini devam ettiren yeni Fahri Konsolos Titus Kramer, “Geleneklere saygılı olmalıyız” dedi.

Hollanda’da Haring balığının en büyük pazarlamacısı iki Türk kardeş.

(Haberin Hollandacası en altta.
Nederlandse versi is onderaan)
İlhan KARAÇAY derledi:

Türkiye ile Hollanda arasındaki 500 yıllık dostluk, sadece diplomatik metinlerde değil, kültürel geleneklerde de yaşamaya devam ediyor. Hollanda’daki Türk Fahri Konsolosluğu’nun ev sahipliğinde Amersfoort’ta düzenlenen “Hollanda-Türk Haring Partisi”, bu dostluğun canlı bir yansıması oldu. Hem tarihi vurgular hem kültürel dokularla bezeli bu etkinlik, sadece bir sosyal buluşma değil, aynı zamanda gelecek vizyonuna sahip stratejik bir adım niteliğindeydi.

GELENEK NEREDEN GELİYOR? JOOST PETERS’TEN PIERRE VAN HOOIJDONK’A UZANAN HİKÂYE

Ringa balığı partilerinin temeli, Türkiye’nin Leiden Fahri Konsolosu merhum Joost Peters tarafından atıldı. Hollanda’nın geleneksel “Haring Sezonu”na Türk damgası vuran bu organizasyonlar, kültürlerarası birlikteliği önceleyen önemli sosyal faaliyetler arasında yer aldı.

2012 yılında gerçekleşen dikkat çekici organizasyonda, ünlü futbolcu Pierre van Hooijdonk da yer almıştı. Hooijdonk, bir varil haringi zihinsel engelli bireylere hizmet veren Gemiva Vakfı’na teslim ederek, hem sosyal sorumluluk hem kültürel dayanışma anlamında sembolik bir katkı sunmuştu. O yıl, organizasyona katılan Türkiye Cumhuriyeti Rotterdam Başkonsolosu Togan Oral’ın da vurguladığı gibi, sporun birleştirici gücü, haring ile birlikte bir dostluk sembolüne dönüştü.

TİTUS F.P. KRAMER’LE YENİDEN DOĞUŞ

Bu yıl gelenek, Amersfoort Fahri Konsolosu Titus F.P. Kramer tarafından tekrar canlandırıldı.Kramer’in ev sahipliğindeki ilk “Hollanda-Türk Haring Partisi”, 16 Haziran 2025 tarihinde Woudenberg’deki konsolosluk konutunda görkemli bir katılımla gerçekleştirildi.
Kramer açılış konuşmasında, bu geleneğin yalnızca korunmakla kalmayıp, aynı zamanda vizyoner bir yaklaşımla geliştirileceğini söyledi:
“Geleneklere saygı duyarak, yeni köprüler kurmak istiyoruz. Bu etkinlik, sadece balık değil; birlikteliğin, iki halk arasında sürdürülebilir ilişkiler kurmanın etkili ve kalıcı bir yoludur.”

“İş dünyası, sanat-kültür, tarihî bağların korunması ve güçlendirilmesi” olmak üzere dört temel alanda faaliyet gösterdiklerini ifade eden Kramer, etkinliğe katkı sunan Corendon, Acıbadem gibi Türk şirketlerine teşekkür etti.

DİPLOMASİDEN İŞ DÜNYASINA: GENİŞ KATILIMLI BULUŞMA

Etkinlik, diplomasi, özel sektör, sivil toplum ve sanat çevrelerinden yaklaşık 200 davetliyi bir araya getirdi. Katılımcılar arasında, Amsterdam Başkonsolosumuz Mahmut Burak Ersoy, Rotterdam Başkonsolosumuz Sevgi Kısacık, Corendon CEO’su Günay Uslu, DEİK Avrupa Komite Başkanı Turgut Torunoğulları, UID Hollanda Başkanı Ertuğrul Kurt, HOTIAD Başkan Vekili Faruk Halıcı, Türk Federasyon Başkanı Murat Gedik, MÜSİAD Hollanda Başkan Yardımcısı Emin İskender, MÜSİAD Avrupa Turizm Sektörü Başkanı Esra Demir, TOVER Leiden Başkanı Durmuş Doğan, TOV Den Haag Başkanı Funda İleri, Hollandalı iş insanları ve sivil toplum temsilcileri yer aldılar.

AMSTERDAM BAŞKONSOLOSUMUZ MAHMUT BURAK ERSOY

“Rotterdam’daki meslektaşım Başkonsolosumuzla birlikte, sevgili dostumuz Sayın Titus Kramer’in ev sahipliğinde düzenlenen bu neşeli etkinliğe katılmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz.
Titus, inanıyorum ki yeni unvanınız sayesinde bu parti sadece ringa balığı iştahımızı doyurmakla kalmayacak, aynı zamanda Türkiye ile Hollanda arasındaki yüzyıllara dayanan dostluk ve ortaklığı kutlamak için de güzel bir fırsat olacak.Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz yıl Türkiye Cumhuriyeti ile Hollanda Krallığı arasındaki Dostluk Antlaşması’nın 100. yılını kutladık. Aslında ilişkilerimiz neredeyse 500 yıl öncesine dayanıyor.”


IMK’DEN “DÖNÜŞ KAPISI” MODELİ: VERİYE DAYALI DESTEK

IMK Direktörü Michiel Hordijk, etkinlikte Türk-Hollandalı girişimciler için yeni bir destek modeli olan “Dönüş Kapısı” (Draaideur) sistemini tanıttı.

Paylaştığı istatistikler oldukça dikkat çekiciydi: Hollanda’da 28.000’den fazla Türk-Hollandalı şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketler, toplam 6,1 milyar Euro ciro yapıyor. 80.000 kişiye istihdam sağlıyor. Girişimcilerin %38’i son üç yılda yenilikçi adımlar atmış. %80’i yatırımlarını öz kaynaklarıyla sürdürüyor.

Model sayesinde, RVO destekleri etkinleştiriliyor, vergi yapılandırmaları kolaylaştırılıyor ve bankalarla iş planları birlikte geliştiriliyor.

TÜRK KADINLARINA YENİ BİR SAYFA


Etkinliğin sunuculuğunu üstlenen ve WEİ (Kadınların Güçlendirilmesi ve Entegrasyonu) adına da konuşan Özlem Kaymaz, Türk kadınlarının sadece göçmen geçmişleriyle değil, bilgi, beceri ve vizyonlarıyla Hollanda’da güçlü birer aktöre dönüştüğünü vurguladı.
Güçlü Türk kadınlarını bir araya getiriyor, Hollandalı kadınlarla entegrasyon köprüleri kuruyoruz” diyen Kaymaz, 2025 yılı boyunca düzenlenecek paneller, zirveler ve programlarla bu vizyonu somutlaştıracaklarını ifade etti.
Kaymaz, “Entegrasyon artık pasif bir süreç değil; aktif katılımın ve stratejik dayanışmanın adı olmalı.” dedi.

KÜLTÜRÜN EVRENSEL DİLİ: MÜZİK VE SANAT

Gecenin sonunda sahneye çıkan sanatçı Ersoy Demir, Türkçe ve Hollandaca parçalarıyla konuklara unutulmaz anlar yaşattı. Özellikle Hollandalı iş insanlarının halaya katılması, dostluk sembolü olarak büyük alkış aldı.

GASTRONOMİK KÖPRÜ: RİNGA BALIKTAN BAKLAVAYA

Etkinlikte, geleneksel “Hollandse Nieuwe” taze ringa balığı, Türk mutfağının eşsiz lezzetleriyle birlikte sunuldu. Profesyonel catering hizmeti, konuklara hem damakta hem gönülde iz bırakan bir deneyim sundu.
Bu gastronomik birliktelik, kültürlerarası bir diyalog kurmanın en lezzetli yoluna dönüştü. Katılımcılar, bir yandan yeni iş bağlantıları kurarken, diğer yandan Türk-Hollanda mutfak kültürünün ortak noktasında keyifli sohbetler gerçekleştirdi.

CORENDON’UN 25. YIL MESAJI: “YENİ PROJELER YOLDA”

Corendon CEO’su Gunay Uslu da etkinlikte söz alarak, şirketin 25. yılını kutladıklarını ve turizm sektörünün pandemi sonrası yeniden enerji kazandığını belirtti. Uslu, “2025 yılında birçok yeni projeyi hayata geçireceğiz. Turizm, kültürel diplomasinin güçlü bir aracı olmaya devam ediyor,” dedi.

HOLLANDA’NIN HARİNGİ, TÜRK VİZYONUYLA BULUŞTU

Amersfoort’taki Türk Haring Partisi, sadece geçmişe değil, geleceğe de işaret eden bir buluşma oldu. Kültürlerarası kaynaşma, ekonomik iş birliği ve samimi diyalogların ön plana çıktığı bu etkinlik, Türkiye ve Hollanda arasındaki çok katmanlı ilişkilerin en lezzetli sembollerinden biri olarak hafızalara kazındı.

Woudenberg’deki bu özel organizasyon, Hollanda-Türkiye ilişkilerinin tarihi köklerine modern bir yorum getirdi. Diplomasi, iş dünyası, kültür ve gastronominin iç içe geçtiği bu haring partisi, yalnızca bir gelenek değil; geleceğe dair umut dolu iş birliği adımlarının da habercisiydi.

Etkinlikten sonra bir katılımcının şu yorumu ise organizasyonun başarısını özetler nitelikteydi:

“Bu yılın ilk haring partisine katıldım… ama kesinlikle son olmayacak. Eski dostlarla yeniden buluşmak, yeni girişimcilerle tanışmak harikaydı!”

HABERE DE TELEGRAAF GAZETESİ YER VERDİ

Ringa balığımızın büyük bölümü Türk çıktı!

WOUDENBERG – Ringa balığı, herkesin sandığı kadar tipik bir Hollanda yiyeceği değil. Woudenberg’de düzenlenen Türk ringa balığı partisinde, bu ideal atıştırmalık balıkların büyük bölümünün Türklerin elinden geçtiği ortaya çıktı.

“Bu, uzun zamandır ülkemizde düzenlenen ilk Türk ringa balığı partisi,” dedi Türk Fahri Konsolosu Titus Kramer, De Viersprong Şatosu’ndaki ofisinin önündeki çimlerde. Bu organizasyonu nasıl yapması gerektiğini hemen anladığını söyledi: “Satılan tüm ringa balıklarının dörtte biri, Atlantic Group’tan Türk girişimci Abdullah Tagi’ye ait. Bu da onu ülkemizdeki en büyük ringa balığı tüccarı yapıyor.”

Showbird girişimcisi Hasan Tagi’nin kardeşi olan Abdullah Tagi, 1974’ten beri balık işinde: “25 yıldır Scheveningen’deyim!” Haringlerinin Norveç sularından geldiğini belirtti: “Küresel ısınma nedeniyle balıkçı tekneleri gitgide daha fazla İzlanda’ya yönelmek zorunda kalıyor.” Her ne kadar pek Hollanda’ya özgü olmasa da, balıkları ülke çapındaki birçok ringa partisine ulaşıyor.

HARİNG (RİNGA BALIĞI)’NIN TARİHÇESİ

Hollanda’nın en geleneksel etkinliklerinin önde gelenlerinden ‘Haring Partileri’nin sonuncusunu yapan Türkiye’nin Amersfoort Fahri Konsolosluğu, ilginç bir konuyu yeniden gündeme getirdi.

21 Temmuz 2014 tarihinde kaleme alıp yayınladığım bir haberde, Hollanda halkının çok büyük ilgi gösterdiği Haring balığının özelliklerini tanıtırken, bu balığı en çok satan kişilerin, iki Türk kardeş olduğunu vurgulamıştım.

Şimdi gelin o habere yeniden bakalım:

DENİZİ GÖRMEDEN HOLLANDA’DA ‘BALIKÇILIK KRALI’ OLDULAR

Abdullah ve Umut Tagi kardeşler üçüncü kez Hollanda’nın en iyi salamura ringa balığı üreticisi seçildi. Lalesi, yel değirmenleri, takunyaları ve sarışınlarının yanında salamura ringa balığı hayranlığı ile tanınan Hollanda’da, üçüncü kez aynı ödülü kazanan Türk kardeşler milyon euroları aşan yatırımları ile de dikkat çekiyor.

İlhan KARAÇAY’ın haberi:

Hollanda’da, ülkenin ikinci büyük gazetesi Algemeen Dagblad tarafından geleneksel olarak düzenlenen ülkenin en iyi ringa balığı (haring) üretim ve satım yarışmasında, birinciliği, geçen  iki yıl olduğu gibi, bu yıl da iki Türk kardeşin sahibi olduğu Atlantic Balıkçılık adlı işletme kazandı.

Denizi görmeden Hollanda'da 'Balıkçılık Kralı' oldular

Abdullah ve Umut Tagi adlı kardeşler, yüksek tirajlı AD gazetesi tarafından bu yıl 33’üncüsü düzenlenen yarışmada, 10 üzerinden 10 puan alarak yeniden birinci oldular ve aşılması imkansız olan bir rekora imza attılar.

Lalesi, yel değirmenleri, takunyaları ve sarışınlarının yanında, salamura ringa balığı hayranlığı ile tanınan Hollanda’da, üçüncü kez aynı ödülü kazanan Türk kardeşler milyon euroları aşan yatırımları ile de dikkat çekiyor.

Hollanda’da Algemeen Dagblad tarafından geleneksel olarak düzenlenen ‘En iyi haring’ yarışmasında üçüncü kez birinciliği kazanan Abdullah ve Umut Tagi kardesler ile ilgili yayınlardan biri

Türk kökenli kardeşlerin üç yıl üst üste birinci olması, ülke gündeminde ön sıralara oturdu. Tagi kardeşlerin başarıları medyada geniş yer bulurken, gazete ve televizyonlar haberi, “Bu yılki yarışmayı da Türk kardeşler kazanması, entegrasyona sıcak bakanları sevindirirken, ırkçıları da üzdü” şeklinde yayınladılar.

1989 yılından bu yana balıkçılık sektöründe faaliyet gösteren Tagi kardeşlerin, Hollandalılar’ın ‘milli atıştırma yemeği’ olan ringa balığı salamurası yarışmasını, üç yıl üstüste kazanması, Algemeen Dagblad gazetesi tarafından ‘Muhteşem’ olarak manşet yapıldı.

Ödül törenine katılan Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Abutalep, ‘Tagi kardeşler entegrasyonun en büyük örneğini gösterdiler’ dedi.

Rotterdam Başkonsolosumuz Togan Oral ise, ‘Hollanda’ya gelmeden önce ne deniz ve ne de balık gören Türk kardeşlerin, Hollanda’da balıkçılık konusunda gösterdikleri bu başarı takdire şayandır’ dedi.

Başta Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Abutalep olmak üzere, kalabalık bir Hollanda topluluğuna hitap eden Başkonsolos Oral, ‘Siz bizden laleyi alarak dünyaya tanıttınız, şimdi ise biz sizden ringa balığı salamurasını alarak hem Türkiye’ye, hem de dünyaya tanıtacağız’ diye konuştu.

Hollanda’da üçüncü kez birinciliği kazanan Tagi kardeşlerin ödül törenine Rotterdam Belediye Başkanı Ahmet Abutalep (kahverenkli ceketli) ve Rotterdam Başkonsolosumuz Togan Oral yaptıkları konuşmalarda Tagi kardeşlere övgü yağdırdılar

Denizi görmeden Hollanda'da 'Balıkçılık Kralı' oldular

Ankara’da müteahhitlik ve ticaret yapan Teoman Zeydan ile ortaklıkları bulunan Tagi kardeşler, Rotterdam’ın muhteşem sayfiye bölgesinde açtıkları yeni dükkanlarından başka, Leiden, Rotterdam’da satış reyonlarına  ve Lahey’in  sayfiye kasabası Scheveningen’de de büyük bir imalathaneye sahipler. Norveç’teki ortaklarının tuttukları ringa balıklarını, gemiler ile getirtirken tuzlama ve dondurma ile salamura işlerine başlayan Tagi kardeşler, Hollanda’da her gün tam 70 bin adet ringa balığını servise koyduklarını belirtiyorlar. Kalabalık aile efradı ile insan gücü faktörünü çok iyi kullanan kardeşler, Rotterdam’a yakın Vlaardingen kentinde de büyük bir imalathaneyi satın alarak, sektörde yerlerini korumak için büyük bir mücadele verdiklerini belirttiler.

9 yaşında Hollanda’ya göç eden Abdullah Tagi ile Hollanda’da  doğan kardeşi Umut, haring işini Türkiye’ye taşıma planları yaptıklarını, lokanta ve otellere lakerda yerine daha ucuz olan ringa salamurasını tanıtacaklarını ve özellikle yaz aylarında turistik sahillerde seyyar arabalar içinde haring satmayı hedeflediklerini belirttiler.

Tagi kardeşlerin Türkiye’deki ortakları Teoman Zeydan, çalışmaların hızla devam ettiğini belirtirken, çok yakın bir gelecekte Türkiye’de insanların Hollandalılar gibi haring yiyeceklerini söyledi.


Tagi kardeşlerin ikinci kez kazandıkları kupa sevincini İlhan Karaçay da yaşadı

HARİNG NASIL YAPILIR?

Hoe gezond is haring? - voor alle sporters en sportclubs van Nederland

Genellikle Kuzey Denizi’nde avlanan ringa balıkları, aslında zehirlidir. Zehirin atılması için çeşitli işlemlerden geçirilmesi gerekir. Balığın sırt ve yan yüzgeçleri kesilir. İç organlar da atılarak temizlenir. Balıklar çok soğuk suda defalarca yıkanır. Daha sonra 5 kiloluk kovalara tuz ile karıştırılarak yetleştirilir. En az 48 saat dondurucuda tutulan balıklar daha sonra çıkarılır ve buzdolaplarına yerleştirilir. Tagi kardeşler, Türk salamura ve turşuculuğunun gizli maharetlerini katarak balıklara bir başka tad veriyorlar. Kovalardaki ısı 0 dereceye düştüğü zaman balıklar çıkarılır ve temizlenerek doğranmış soğan ile servis edilir. Haring, ne kadar taze yenilirse o kadar lezzetli olur. Haringler buzluktan çıkarıldıktan sonra en çok üç gün içinde tüketilmelidir.

                                                                                     ************************************

TURKSE HARINGPARTIJ IN AMERSFOORT: TURKSE EN NEDERLANDSE ZAKENWERELD KOMEN SAMEN

Onder gastheerschap van het Turkse Ereconsulaat werd de Haringparty een onvergetelijke gebeurtenis die interculturele banden en zakelijke relaties versterkte.

Titus Kramer, die de traditie van de eerder door ereconsul Joost Peters in Leiden georganiseerde haringfeest voortzet, zei: “We moeten respect hebben voor tradities.”

Twee Turkse broers zijn de grootste haringverkopers van Nederland.


Samengesteld door İlhan KARAÇAY:

De 500 jaar durende vriendschap tussen Turkije en Nederland leeft voort, niet alleen in diplomatieke teksten maar ook in culturele tradities. De “Nederlands-Turkse Haringparty” in Amersfoort, georganiseerd door het Turkse Ereconsulaat in Nederland, was een levendige weerspiegeling van deze vriendschap. Deze bijeenkomst, doordrenkt met historische en culturele accenten, was niet alleen een sociaal evenement, maar ook een strategische stap met toekomstvisie.

WAAR KOMT DE TRADITIE VANDAAN? VAN JOOST PETERS TOT PIERRE VAN HOOIJDONK

De basis voor de haringfeesten werd gelegd door wijlen Joost Peters, de voormalige Turkse ereconsul in Leiden. Deze evenementen, waarin de traditionele Nederlandse haringseizoen werd verrijkt met een Turks tintje, werden belangrijke sociale activiteiten die interculturele saamhorigheid bevorderden.
In 2012 nam de bekende voetballer Pierre van Hooijdonk deel aan een opvallend evenement. Hij schonk een vaatje haring aan de Gemiva Stichting, die zich inzet voor mensen met een verstandelijke beperking, als symbool van maatschappelijke verantwoordelijkheid en culturele solidariteit.
Zoals destijds ook benadrukt door de toenmalige Turkse consul-generaal in Rotterdam, Togan Oral, werd de verbindende kracht van sport samen met haring een symbool van vriendschap.

HEROPLEVING MET TITUS F.P. KRAMER

Dit jaar werd de traditie nieuw leven ingeblazen door Titus F.P. Kramer, ereconsul van Amersfoort. Op 16 juni 2025 organiseerde hij de eerste “Nederlands-Turkse Haringparty” op de consulaire residentie in Woudenberg.
In zijn openingsspeech verklaarde Kramer:
“We willen bruggen slaan met respect voor tradities. Dit evenement is meer dan haring eten; het is een effectieve en blijvende manier om duurzame relaties tussen onze volkeren op te bouwen.”
Kramer bedankte ook Turkse bedrijven zoals Corendon en Acıbadem voor hun bijdrage, en noemde de vier kerngebieden van hun werk: bedrijfsleven, kunst en cultuur, behoud van historische banden en versterking daarvan.

VAN DIPLOMATIE NAAR ZAKENWERELD: EEN BREED GEDEELD EVENEMENT

Het evenement bracht zo’n 200 genodigden samen uit diplomatieke kringen, bedrijfsleven, maatschappelijke organisaties en culturele sector. Onder de aanwezigen waren o.a.:
Consul-generaal in Amsterdam Mahmut Burak Ersoy, consul-generaal in Rotterdam Sevgi Kısacık, Corendon CEO Günay Uslu, DEİK Europa-commissievoorzitter Turgut Torunoğulları, UID Nederland-voorzitter Ertuğrul Kurt, HOTIAD vicevoorzitter Faruk Halıcı, voorzitter van de Turkse Federatie Murat Gedik, MÜSİAD Nederland vicevoorzitter Emin İskender, MÜSİAD Europa voorzitter toerismesector Esra Demir, TOVER Leiden voorzitter Durmuş Doğan, TOV Den Haag voorzitter Funda İleri en Nederlandse ondernemers en vertegenwoordigers van maatschappelijke organisaties.

CONSUL-GENERAAL MAHMUT BURAK ERSOY IN AMSTERDAM:

“Samen met mijn collega in Rotterdam zijn wij verheugd deze vrolijke bijeenkomst bij te wonen, georganiseerd onder het gastheerschap van onze dierbare vriend Titus Kramer.
Ik geloof dat deze haringparty, dankzij uw nieuwe functie, niet alleen onze eetlust voor haring zal stillen, maar ook een mooie gelegenheid is om de eeuwenoude vriendschap tussen Turkije en Nederland te vieren. Zoals u weet vierden we vorig jaar het 100-jarig jubileum van het Vriendschapsverdrag tussen onze landen, al gaan onze relaties terug tot bijna 500 jaar geleden.”

“DRAAIDEUR”-MODEL VAN HET IMK: DATA-GESTUUNDE STEUN

IMK-directeur Michiel Hordijk presenteerde een nieuw ondersteuningsmodel voor Turks-Nederlandse ondernemers: het “Draaideur”-model.
De statistieken die hij deelde waren opvallend: in Nederland zijn meer dan 28.000 Turks-Nederlandse bedrijven actief, goed voor een omzet van 6,1 miljard euro en 80.000 banen.
38% van de ondernemers nam de afgelopen drie jaar innovatieve stappen en 80% investeert met eigen middelen.
Via dit model worden RVO-subsidies geactiveerd, belastingstructuren vereenvoudigd en worden samen met banken bedrijfsplannen ontwikkeld.

EEN NIEUW HOOFDSTUK VOOR TURKSE VROUWEN

Presentatrice van het evenement en woordvoerster namens WEI (Women Empowerment & Integration) Özlem Kaymaz benadrukte dat Turkse vrouwen in Nederland niet alleen door hun migratieachtergrond maar ook door hun kennis, vaardigheden en visie een sterke rol vervullen.
“Wij brengen krachtige Turkse vrouwen samen en bouwen bruggen met Nederlandse vrouwen,” zei Kaymaz. Zij gaf aan dat dit jaar panels, summits en programma’s georganiseerd worden om deze visie concreet te maken.
“Integratie is geen passief proces meer; het moet de naam krijgen van actieve deelname en strategische solidariteit,” aldus Kaymaz.

DE UNIVERSELE TAAL VAN CULTUUR: MUZIEK EN KUNST

Zanger Ersoy Demir sloot de avond af met liederen in het Turks en Nederlands en bezorgde de gasten onvergetelijke momenten. De deelname van Nederlandse ondernemers aan de traditionele halay-dans werd hartelijk ontvangen als symbool van vriendschap.

GASTRONOMISCHE BRUG: VAN HARING TOT BAKLAVA

Op het evenement werd de traditionele “Hollandse Nieuwe” verse haring samen geserveerd met unieke smaken uit de Turkse keuken. Dankzij professionele catering werd het een ervaring die zowel de smaakpapillen als de harten raakte.
Deze gastronomische samensmelting bleek een bijzonder smakelijke manier om interculturele dialoog te voeren. Terwijl nieuwe zakelijke connecties ontstonden, werden er ook gezellige gesprekken gevoerd over de gezamenlijke eetcultuur van Turkije en Nederland.

25 JAAR CORENDON: NIEUWE PROJECTEN OP KOMST”

Corendon CEO Gunay Uslu verklaarde dat het bedrijf zijn 25-jarig jubileum viert en dat de toerismesector na de pandemie opnieuw energie heeft gekregen.
“In 2025 gaan we veel nieuwe projecten realiseren. Toerisme blijft een krachtig instrument voor culturele diplomatie,” zei Uslu.

NEDERLANDSE HARING ONTMOET TURKSE VISIE

De Turkse Haringparty in Amersfoort was niet alleen een ode aan het verleden, maar ook een blik op de toekomst. Dit evenement, waar interculturele ontmoeting, economische samenwerking en oprechte dialogen centraal stonden, zal als een smakelijk symbool van de multilaterale relaties tussen Turkije en Nederland in herinnering blijven.
Deze bijzondere organisatie in Woudenberg gaf een moderne interpretatie aan de historische banden tussen Nederland en Turkije. De Haringparty, waarin diplomatie, zaken, cultuur en gastronomie samenkwamen, is niet alleen een traditie maar ook een voorbode van hoopvolle samenwerkingsstappen richting de toekomst.
Een opmerking van een deelnemer vat het succes van het evenement perfect samen:
“Ik was aanwezig bij de eerste haringparty van dit jaar… maar het zal zeker niet de laatste zijn. Het was geweldig om oude vrienden weer te zien en nieuwe ondernemers te ontmoeten!”

OOK DE TELEGRAAF SCHREEF OVER HET EVENEMENT

Onze haring blijkt grotendeels Turks te zijn!

WOUDENBERG – Haring is toch niet zo typisch Nederlands als velen denken. Tijdens het Nederlands-Turkse haringfeest in Woudenberg werd duidelijk dat een groot deel van deze ideale snackvis via Turkse handen gaat.
“Dit is het eerste Nederlands-Turkse haringfeest sinds lange tijd in ons land,” zei Turks ereconsul Titus Kramer op het grasveld voor zijn kantoor in Kasteel De Viersprong.
Hij begreep meteen hoe hij het evenement moest organiseren: “Een kwart van alle verkochte haring komt van de Atlantic Group van de Turkse ondernemer Abdullah Tagi. Dat maakt hem de grootste haringhandelaar in ons land.”

Abdullah Tagi, broer van Showbird-ondernemer Hasan Tagi, zit sinds 1974 in de vissector: “Ik werk al 25 jaar vanuit Scheveningen!”
Zijn haring komt uit Noorse wateren: “Door klimaatverandering moeten vissers steeds vaker uitwijken naar IJsland.”
Hoewel haring dus niet per se een Nederlandse oorsprong heeft, bereikt zijn vis vele haringfeesten in het hele land.

DE GESCHIEDENIS VAN HARING (RİNGA)

Het recent georganiseerde haringfeest door het Turkse ereconsulaat in Amersfoort bracht een interessant onderwerp opnieuw onder de aandacht: de Turkse rol in een van de meest traditionele Nederlandse evenementen.

In mijn artikel van 21 juli 2014 beschreef ik hoe haring een nationale favoriet is in Nederland, en wees ik erop dat de grootste verkopers van deze vis twee Turkse broers zijn.

Laten we dat artikel opnieuw bekijken:

VISSERSKONINGEN ZONDER OOIT DE ZEE GEZIEN TE HEBBEN

Abdullah en Umut Tagi werden voor de derde keer uitgeroepen tot de beste producenten van gepekelde haring in Nederland.

In een land beroemd om zijn tulpen, molens, klompen en blond haar én haringliefde vallen deze Turkse broers op met hun miljoeneninvesteringen.

Bericht van İlhan KARAÇAY:

Bij de jaarlijkse haringcompetitie van de krant Algemeen Dagblad, de op één na grootste krant van Nederland, werd het familiebedrijf “Atlantic Visserij”, eigendom van de broers Abdullah en Umut Tagi, opnieuw eerste net als de twee jaren ervoor.

Denizi görmeden Hollanda'da 'Balıkçılık Kralı' oldular

Zij kregen dit jaar opnieuw een perfecte score van 10 uit 10 van de jury in de 33e editie van de wedstrijd. Daarmee zetten ze een haast onbreekbaar record neer.
Hun overwinning, voor de derde keer op rij, kreeg uitgebreide media-aandacht. Kranten en tv-zenders kopten:
“Dat de Turkse broers ook dit jaar weer winnen, maakt voorstanders van integratie blij, maar stelt racisten teleur.”

De broers Tagi, actief in de visindustrie sinds 1989, kregen van Algemeen Dagblad de titel “Onovertroffen”.
Tijdens de prijsuitreiking prees de burgemeester van Rotterdam, Ahmed Aboutaleb, hen als “voorbeeld van geslaagde integratie”.

De toenmalige consul-generaal Togan Oral zei:
“Het is bewonderenswaardig dat deze Turkse broers, die in Turkije nog nooit zee of vis hadden gezien, hier in Nederland zulke prestaties leveren in de vissector.”
In zijn toespraak zei hij verder:
“Jullie namen onze tulp en introduceerden die wereldwijd. Nu zullen wij jullie haring meenemen en zowel in Turkije als wereldwijd promoten.”

De prijsuitreiking werd bijgewoond door burgemeester Aboutaleb (in bruin colbert) en consul-generaal Togan Oral (in marineblauw), die de broers uitgebreid prezen.

Denizi görmeden Hollanda'da 'Balıkçılık Kralı' oldular

Van Ankara tot Scheveningen
De broers Tagi, die ook een samenwerking hebben met aannemer Teoman Zeydan uit Ankara, runnen meerdere verkooppunten in Leiden, Rotterdam en een grote productiefaciliteit in Scheveningen.
Ze importeren hun haring via schepen van hun Noorse partners en verwerken die in hun eigen fabrieken in Vlaardingen.
Ze geven aan dagelijks zo’n 70.000 haringen te verwerken en te distribueren in Nederland.

Abdullah, die op 9-jarige leeftijd naar Nederland emigreerde, en zijn in Nederland geboren broer Umut, hebben plannen om de haringhandel naar Turkije uit te breiden.
Ze willen de goedkopere haring als alternatief voor lakerda (Turkse pekelvis) introduceren in restaurants en hotels, en mobiele haringkarren inzetten in toeristische kustgebieden.

Hun partner in Turkije, Teoman Zeydan, verklaarde dat de voorbereidingen in volle gang zijn en dat “mensen in Turkije binnenkort net als de Nederlanders haring zullen eten.”

HOE WORDT HARING GEMAAKT?

Hoe gezond is haring? - voor alle sporters en sportclubs van Nederland
Haring, meestal gevangen in de Noordzee, is in rauwe vorm giftig.
Daarom worden de vissen eerst ontdaan van organen, gewassen in ijswater en gemarineerd met zout in vaten van 5 kilo.
Na minimaal 48 uur invriezen worden ze geserveerd met gesneden ui.
De broers Tagi voegen Turkse pekel- en fermentatietechnieken toe, waardoor hun haring een unieke smaak krijgt.
Eenmaal ontdooid, moet haring binnen drie dagen gegeten worden. Hoe verser, hoe lekkerder!

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Hollanda Türk İş Dünyası buluşması muhteşemdi..