Mesajlar, mesajlar…
“İyi kandiller” demek, ne kadar kolaymış?!..
Bütün utanmazlığınız orada başladı, inançlarınıza değer biçtiğiniz gün! Farkında bile olmadan..
Kendi soyunuzun en büyük düşmanı oldunuz!
Varsa yoksa kendiniz!?.
Dert sizin,
Neşe sizin,
Din sizin,
Adalet sizin,
Allah sizin,
Peygamber sizin,
Kandil ,
Oruç sizin,
Ve haliyle Cennet de sizin!
Peki “ahlak” kimin, “doğruluk,dürüstlük, erdem” kimin?
Komşusu aç iken ki uyumayacak?
Devlet malından, bir hırka götürene, kim karşı çıkacak?
İyiliği, kim tesis edecek?
Kin ve nefret dilini kim söndürecek?
Öldürmeyin, emrine kim uyacak?
Emeğin karşılığına, kim saygı duyacak?
İsrafı kim durduracak?
Yetim hakkını kim koruyacak?
Çaresiz bırakılan kadına, kim el uzatacak?
Çocuk istismarına kim dur diyecek?
İftiraları kim kınayacak?
Kim, kim, kim?
İşte bunlar, sizin ciddiye almadığınız, “iman” ilkeleriydi!
Namazla takas ettiğiniz, Hac ile gölgelediğiniz, Kurban gibi kestiğiniz iman ilkeleri!
Ama siz, hiç iman etmediniz!
Eğer iman etmiş olsaydınız, Ahlak,adalet erdem üzerinden, bir tutarlılığınızın olması gerekmez miydi?
Utanmadan, arlanmadan, sıkılmadan ne güzel yalan söylüyorsunuz!?
İnsan olana, iyi kandiller..
Saygıyla…
Zuhal Kayhan yazıyor