Kadına karşı işlenen şiddet suçlarının,cinayetlerin çoğunun arkasındaki; hem de gerek toplum, gerek güvenlik güçleri gerekse mahkemeler nezdinde kabul gören korkunç cümle bu!
‘’Karı benim karı,sana ne!” Sokakta
kadın döven bir adama müdahale eden kişi aynı cümleyi duyar, çığlık sesleri kopan bir evin kapısına gelen polis aynı cümleyi duyar, mahkemede yargıç aynı cümleyi duyar; “Karı benim karı!”… Ve bu cümlenin edildiği yerde akan sular durur. Karı kendisininse ona her şeyi yapma hakkı vardır herifin. İster ulu orta karı der,ister döver,ister keser, ister “çok seviyordum” ya da “namusumu kirletti” diye katleder. Toplumun geneli de ona hak verir.
Karı onun karıdır çünkü, kimseyi ilgilendirmez!.Tıpkı Muş’ta kendisine aylarca tecavüz eden kayınbiraderinden şikâyetçi olduğu için kocası tarafından başına iki kurşun sıkılarak katledilen Fatma Altınmakas gibi…Kadıncağızın aylarca gördüğü işkenceye mi ağlayalım; Türkçe bilmediği ve tercüman da verilmediği için Kürtçe yapmak zorunda kaldığı suç duyurusunda, gördüğü şiddeti yeterince ifade edememesi yüzünden tecavüzcüsünün serbest bırakılmasına mı hoş, anlatanlar da aynı kaderi paylaşıyor o ayrı mesele;altı çocuğunun babası olan onca yıllık eşi tarafından, ailenin namusunu kirlettiği bahanesiyle 32 yaşında hayattan kopartılırken hissettiği acının büyüklüğüne mi?..Yoksa bir anda hayatları karararak sosyal hizmetlere verilen, en büyüğü 11 yaşındaki altı zavallı çocuğun trajedisine mi?Bir alçak daha, canının da ona ait olduğunu düşündüğü masum bir kadını öldürdü. Altı küçük çocuğu annesiz bıraktı. Üstelik de 2015 yılında bir diğer kardeşlerini öldürüp yaşının küçüklüğünden yırtmış olan canavar erkek kardeşinin olmayan namusunu korumak bahanesiyle! O kadın büyük bir insanlık suçunun kurbanı iken, ona aylarca tecavüz ederek işkence yapan alçak kardeşine hesabını sormaya çürümüş yüreğinin yetmediği suçu ona yükleyerek!
KARI ONUN KARI, ÖLDÜRÜR ÖLDÜRÜR, KİME NE!
Zuhal Kayhan yazıyor..
