Gündem çok yoğun olduğu için Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey’i bu yıl anan sayısı bir elin parmaklarından çok daha azdı. Atatürk için idam kararı veren mahkemenin aldığı kararla vatansever kaymakam Kemal Bey idam edilmiştir. İdamdan sonra Kemal Bey’in babasıyla Atatürk arasında şu konuşma geçmiştir: “Sen öyle bir evlat yetiştirdin ki oğlun bu meşaleyi tutmasaydı biz ateşi yakamazdık. Işık tutan senin oğlundur.”
Osmanlı, Ermeni iddiaları ortaya çıkınca bazı Türkleri haksız yere idam etmiştir. Bunlardan biri de Boğazlıyan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey’dir. 10 Nisan 1919 Perşembe günü Beyazıt Meydanı’nda soykırım suçlamasıyla idam edildiğini genç nesiller unutmamalıır. İdamdan önce usulen son sözü sorulan Kemal Bey’in bir asır önce söylediği tarihe geçmiş sözleri günümüzde de çok önemlidir;
“Sevgili vatandaşlarım! Ben bir Türk memuruyum. Aldığım emri yerine getirdim. Vazifemi yaptığıma vicdanım emindir. Sizlere yemin ederim ki, ben masumum. Son sözüm bugün de budur, yarın da budur. Ecnebi devletlere yaranmak için beni asıyorlar. Eğer adalet buna diyorlarsa kahrolsun böyle adalet. Asil Türk milletine çocuklarımı emanet ediyorum. Borcum var, servetim yok. Üç çocuğumu millet uğruna yetim bırakıyorum. Yaşasın millet…”
Kemal Bey Yozgat İstinaf Mahkemesi’nde beraat eder ancak hemen sonrasında Divan-ı Harp önüne çıkarılır. Mahkeme Başkanı Hayret Paşa, Kemal Bey’in asılmasına yönelik baskılar üzerine istifa edince yerine Nemrut Mustafa Paşa atanır ve Kemal Bey’i idama mahkum eder. Nemrut Mustafa Paşa, Talat Paşa, Enver Paşa, Cemal Paşa’nın yanı sıra Mustafa Kemal Atatürk, Rauf Orbay ve Kazım Karabekir’i de gıyaben idama mahkum etmiştir.
Kemal Bey, 1884 yılında Beyrut’ta doğmuş, Antalya ve İzmir liselerinde okumuş, Mülkiye’den pekiyi derece ile mezun olduktan sonra 1908 yılında Beyrut Vilayeti Maiyet Memurluğuna atanmıştır. 1909 yılında 12 Adalar Valiliği (Cezair-i Bahri Sefid) maiyet memurluğunda stajını bitirip kaymakam olmuştur. Aynı dönemde bir yıl Rodos İdadisi’nde Türkçe ve Sosyal Bilimler öğretmenliği yaptıktan sonra 18 Aralık 1911’de asıl mesleğine dönerek sırasıyla Doyran, 1912’de Gebze, 1913’de Karamürsel ve 1915’de Boğazlıyan kaymakamı olmuştur. 20 Ağustos 1915-9 Ekim 1915 tarihleri arasında Yozgat Sancağı Mutasarrıfı Vekilliğinde bulunmuş, Nisan 1916’da Batraski–Şam Kazası Kaymakamlığına, 26 Ekim 1916 İzmit Sancağı Muhacirin Müdürlüğüne atanmıştır.
13 Haziran 1917 tarihinde Boğazlıyan Kaymakamı iken tehcir sırasında ihmali bulunduğu gerekçesiyle Ankara Valiliği İdare Kurulunun kararıyla görevinden azledilmiştir. Konya’da yargılandıktan sonra İstinaf Mahkemesi’nin kararıyla aklanmıştır. Fakat Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin kararıyla yargılanmak üzere 7 Ocak 1919 tarihinde gözaltına alınmış, 30 Ocak 1919 tarihinde İstanbul’a getirilmiştir.
Birinci Dünya Savaşı sırasında iktidarda bulunan İttihat ve Terakki Hükümeti’nden sonra Hürriyet ve İtilaf Partisi iktidara gelmiş, Ermeni ayrılıkçılara ve onlarla bir olan Batılı devletler lehine kararlar almıştır. Kemal Bey, bu düzmece mahkemenin usulsüz kararıyla 10 Nisan 1919 tarihinde saat 17.20’de Beyazıt Meydanı’nda idam edilmiştir. Kemal Bey, TBMM’nin çıkardığı özel bir yasa ile 14 Ekim 1922 tarihinde “Milli Şehit“ ilan edilmiş ve ailesine şehit aylığı bağlanmıştır.
Kemal Beyin şehadetinin 102. yıldönümünde toplumsal bellek unutmuş gibidir.
Kemal Bey, idamından önce yetkililere verdiği vasiyetnamesinin 7. maddesini şöyle yazmıştır: “Fert Ölür, Millet İse Yaşar ve İnşallah Türk Milleti Yaşayacak…” Şüphesiz sonsuza kadar… Sen rahat uyu Kemal Bey. Mehmet Kemal Beyi bir Mülkiyeli olarak idam edilişinin yıldönümünde rahmetle anıyorum. Ruhun şad olsun millet kahramanı, milli şehit kaymakam Kemal Bey. Seni unutanlar var ama bizler seni hiç unutmadık, unutturmayacağız da!…