Federal milletvekili ve Flaman Yeşiller Parti Genel Başkanı (Groen) Meryem Alnacı, yıllar önce, Isparta Yalcaç’tan Belçika’ya göö eden ailesine ait bir fotoğraf paylaşarak hüzünlü, duygusal bir yazı paylaştı.
Sayın Almacı’ın hoşgörüsüne sığınarak yazıyı okurlarınız ile oaylaşıyoruz.
“Hoşça kal baba,
Belçika ‘ ya onlarca yıl önce geldin… Uzaklarda doğdum, dağlar tarlalar arasında büyüdüm, zor ama bilindik bir hayat. İki çocuk seni erken bıraktı, annemle birlikte. Yabancı bir ülkede konuşlanmak üzere zekanızın ve iş gücünüzün bavullarıyla buradan ayrıldınız. Daha iyi bir hayat vaadine adanmış olmak, biz çocuklarınız için. Sen sevdiğin kökleri geride bıraktın, biz de kök saldık…
Bu fotoğraftan çok sonra t ‘Kalf’ ta doğdum, Flemisher yapamaz. Yakında 45. olacağım. Bu yıl sen gideli 22 yıl oldu. Bundan sonra tezgahın geriye gittiğini fark etmek çılgınca hissettiriyor. Bu yıldan itibaren seni hiç tanımadığım kadar çok özleyeceğim.
Zamanın tüm yaraları iyileştirdiğini söylüyorlar. Ama bu doğru değil. Yaraya bakmayı öğrenirsin ama hüzün kalır. Birlikte geçen 22 yıl çok şey öğrendim. Bildiğim en büyük ellerin nasıl sonsuz bir şefkat sahibi olduğunu öğrendim. Dünya boş sözlerle çıldırsa da, dürüstlükte ne kadar güç olduğunu öğrendim. Değerlerine inanmanın, doğru olanı yapmanın ve sonunda başını dik tutmanın uzun vadede tek önemli şey olduğunu öğrendim. Zor zaman geçirenlere yardım etmek için her zaman yer olduğunu öğrendim. İnsan, hayvan, gezegen.
Baba! Baba! Baba! Baba! Bu geçen yıl garip bir yıl oldu. Yanlış bir yıl. Günlerin geçtiği ama hayatı değerli kılan her şeyin durduğu bir yıl. Zaman bizden çalınmış gibi. Birbirimizin eksikliğinin çok somutlaştığı bir yıl.
Seni özlüyorum. Aşkın. Aşkın. Tahminlerin. Desteğiniz. Desteğiniz. Sensin. Sensin.
Herkes var olabilir, bir kere Bart Moeyaert yazdı. Cesaret talepleri var.
Daha cesur bir adam tanımadım.
Olduğun her şey için ve sonsuza kadar olacağın her şey için teşekkür ederim.
Nur icinde yat babacığım. Mekanın cennet olsun!”
Meryem Almacı