Salihli Çapaklı köyünde toprağına, suyuna ve yaşamına sahip çıkan köylülere yapılan,”jandarma şiddeti “ Devletin halkına yaptığı zulümdür, hakkını savunan herkes bu şiddetle karşılaşıyor artık !
Avukat Seçil Ege’nin paylaşımı;”
Darp edilen kadınlardan biri ve davanın avukatı olarak kısa bir açıklama:
Çapaklı Köyü’nün meyve ve zeytin bahçeleri, domates tarlaları ortasına kurulacak Biogaz Elektrik Santrali için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “olumlu” karar veriyor.Ayrıca santralin alt tarafı köyün merası Ve DSİ’nin bütün Gediz Ovasını,İzmir’in içme suyunu karşılayan 3 tane ana sulama kanallı geçiyor.Bu arada santralin kullanacağı bir yol yok. Bakanlık kararına iptal davası açıldıktan sonra sadece şirket için imar plan değişikliği ile köylünün tarlalarının içinden yol çiziliyor!
Bu plan değişikliğine de dava açılmasına rağmen şirket dozerleriyle tarlalara girip yok açmaya başlıyor.
Elimizde iki tane İptal Davası, Müdahalenin Men’i Davası ve yol yapılmamasına dair İhtiyati Tedbir Kararı var!
Ve hukuku umursamayan bir şirket ile kolluk kuvveti var!!
Tarlalarından geçen Kaçak Yol’da nöbet tutan, iş makinelerinin geçişine izin vermeyen köylünün en büyük dayanağı Anayasa ve Mülkiyet Hakkıdır, Yaşam Hakkıdır..
Bu pasif direnişe yapılan müdahale ise,
İşkence, haksız gözaltı ve görevin kötüye kullanılmasıdır!
Köyün erkekleri coplanarak biber gazı sıkılarak gözaltına alındı. Ben dahil yerde oturan kadınlar, kalkanlarla ezilip, coplanıp, yerlerde sürüklenerek, karga tulumba taşınıp toprağımızdan çıkartıldık ve her bir araca jandarma erleri oturtularak iş makineleri geçirildi.
17 Temmuz’da başlayan hukuksuz girişim halkı ezerek başarıya ulaştırıldı.
Hala anlamak istemeyen varsa müvekkillerimin sorduğu soruyu ileteyim:
“Biz bu domatesi, biberi, zeytini ekmesek ne yiyip içeceksiniz?”