Teknolojinin gelişmesiyle toplumdaki bazı rahatsızlıklar gün yüzüne çıkmaya başlayınca bazı uyanıklar bu durumdan faydalanmak için bir çalışma içerisine girerler. Öncelikle çevrelerindeki bunalımlı, psikolojik ve doyumsuzluk rahatsızlıkları olan insanlar tespit edilir.
Birkaç kişi bu konuda toplumu sömüreceğinden ilk hazırlıklar kendi aralarında ve yeni aralarına giren kişilere mucizeler yarattıklarını ballandıra ballandıra anlatırlar.
Oysa bu kişilerin kendi ailesindeki kaosun içinde boğuşurken kendi evlatlarına bile faydalı olmamışken toplumu aydınlatıp, arındıracaklar, ruhlarını temizleyecekler, kanserden ve çeşitli hastalıklardan kurtaracaklar(!) Kendi evladını kurtaramayan başkalarına nasıl faydalı olur?
Toplumdan uzaklaşmış, bunalımlar içinde olan insanlara yapılan uyduruk propagandalara inanması için zemin hazırlanır ve bu kişilerin nefsini okşayarak tuzaklarına düşürürler. Tuzağa düşen dolandırıldığının farkına varmaz. Şu toplantı şu kadar para, bu eğitim bu kadar para derken en büyük sahtekarlığa gelelim. Bir gün arındırılma vs ..mavraları atıldıktan sonra eğitim gördünüz size diploma vereceğiz, diyerek zavallı insanların paralarını alırlar. Şimdi siz de yaşam koçu oldunuz diye o zavallı insanları motive ederler. Fakaaat, o kişilere bunu söylerken üstadınız benim müşteri bulursanız bana getirin diye 100 Euro dan başlar sözde tedaviler. Bu 250 Euro derken bin Eurolara kadar çıkar.
Bunlar vergi vermezler, ne psikolojik ne de dini bir eğitimleri yoktur, hepsi şarlatan laf cambazı insanları kolay kafalayan ticarette kendilerini zeki gören ve yeni bir kazanç yolu bulan toplum parazitleridirler.
Bu uydurma tövbe etme, affetme, nefes falan filan eğitimleri dediklerini iyi tanımak için bir çok tiyatrolarına şahit oldum ve beni de iyileştirin dedim. Netice mi? İnanın o kısmını anlatmak istemiyorum ya küfür edersiniz bunu yapanlara ya da kahkahayla katıla katıla gülersiniz. Ne yazık ki, bunlara mağdur, zavallı, bunalımda, problemleri çok olan, aciz insanlar hemen inanıveriyorlar ve bunları uçuruyorlar. Şeyh uçmaz ama müridi uçurur misali.
Açık söylüyorum, bu konuda bana yanlışsın biz doğruyu yapıyoruz diyen varsa hodri meydan toplumun önünde her konuda onlarla tartışırım ve her yaptıklarının sahtekârlık olduğunu gösteririm. Bu dolandırıcılardan misli misli her konuda tecrübe sahibiyim, araştırdım, gördüm yaşadım.
Öncelikle yaşadığım iki olayı anlatayım, görmediğim tanımadığım konularda ahkâm kesmeyi sevmem fakat ben yaşadığım olaylar ve gelişimini görerek araştırarak ve neticesinde edindiğim bilgileri anlatmaktan yanayım, çalıntı bilgiler, derleme kelime ve cümleler ile yapılan eleştiriler samimi olmadığından pek itibarı olmaz.
Dini konuda kendime yetecek derecede eğitimim ve inancım var. Fakat birilerinin dikte ettirmeye çalıştığı sözde dini ritüellere hep şüpheyle yaklaşmışımdır.
Şarlatanlar önce kendilerine taraftar bulurlar. Müşteri bul sende kazanırsın, mantığıyla fısıltı gazetesiyle mahalle dedikodularıyla propaganda yaparlar ve bir topluluk oluştururlar, menfaatçi bir dolandırıcı şebekesi gibi, diğer yönüyle modern tarikatçılık oluşur.
MODERN TARİKATLAR
Menzil tarikatında vekil olan bir arkadaşımın ısrarla tarikata intisap (katılma) etme isteğine hatır için “eyvallah” dedim ve tarikat kurallarına göre bütün söylenilenleri tatbik ettim.
Allah bana akıl fikir vermiş ve bu aklı kullanmak zorundayım. Bize dikte ettirilmeye çalışılan tarikat şeyhini ululaştırıp hatta ilahlaştırıp yaradan Allah yerine ondan medet beklemek samimi inanç sahibi bir Müslümanı imanından edecek kadar, yani Allah’ın emirlerine muhalif olmak gibi neticede şirk (Allah’a eş koşmak) derecesine varıyor. Diğerlerini yazmama gerek yok, onlar daha da ifrat ve tefrite gidiyorlar ve milletin inancını sömürerek hem beyinlerini köleleştiriyorlar hem maddi olarak sömürüyorlar.
Allah insana akıl vermiş, Kitap ve Peygamber göndermiş Kur’an’da bir kul olarak, insan olarak ne yapmanı, neler yapmamanı açıkça bildiriyor. Kur’an birinci kaynak, Peygamber (öğretici, bilgilendirici, tebliğ eden) Kur’an’daki ayetlere göre insanları bilgilendiriyor ve Allah ile insan arasına hiçbir kimsenin giremeyeceğini açıkça belirtiyor.
Uydurma, şeyh, şıh, hoca bilmem ne gibi şahsiyetlerin bilgileri çok olabilir ama Kur’an’daki bilgiler dışındaki onların özel fikirleri onları ilgilendirir. Kur’an’dan açıklayarak doğru anlatıyorlarsa problem yoktur ki, bunlar samimi olarak inandıkları gibi yaşayıp öğreticilik görevlerini yapıyorlar.
İNSANLARI SÖMÜRME SANATI
Yine Belçika’da birisinin aşırı ısrarı karşısında B. G. isimli birisinin konferans seans karışımı bir programına gittim. Tabi para istiyorlar ödedim, merak ediyordum.
Adam anlatıyor, bir tasavvufi sözler, ardından dini sözler İslami bir ruh temizliği olacak sözde, ardından büyük bir mucize olacakmış gibi adam ılık müzik eşliğinde sesini terbiye etmiş ve anlatıyor, anlatıyor ve insanlar pür dikkat dinliyor. Ben dinledikçe sorular üst üste gelmeye başladı çelişkili ve bir birine zıt söylemler ve ayrıca bazı kelimeleri özellikle seçip değiştirip ilginç kılmak için gözleriniz kapatın şimdi çocukluğunuzu düşünün gibi anlatmaya başlayınca aklıma bizim üfürükçü falcılar geldi.
Bizim üfürükçüler kendine gelen problemli insan hakkında önce bilgi alırlar. Bilgisine sahip oldukları kişiye nefsini okşayan sözler ile ona Arapça bir şeyler yazarlar ve telkinlerde bulunurlar, bir su veya bir şey üzerine okur üfler tükürürler ve kişinin nefsi okşadığından, kişi rahatlamıştır. Bu üfürükçünün çok faydalı iyi birisi olduğunu yayarlar. Aynı zamanda üfürükçünün parayla tuttuğu kişiler, mahalle dedikoducularını da kullanarak kendi reklamlarını yaparlar. Sonra gelsin paralar.
Konferansın sonunda soruları B. G.’na sıralayınca yanlışlarını söyleyince bocaladı insanlar arasında yanlışları ortaya çıkmasın diye: “ Siz iyi biliyorsunuz özel konuşalım” diye konuyu kapattırdı. Onun temsilcisine: “Söyle üstadınıza özel görüşelim” deyince vakti yok, diye cevap aldım. Sonra bana itiraf etti, bizde pek inanmıyoruz artık ona senin bilgin olduğunu anlayınca rezil olmamak için seninle görüşmedi ve….diye ilave etti. Eğitimini sordum, üniversite bitirmiş mesleğiyle ilgisi yok. Dini tasavvufi, sosyolojik, psikolojik bilgiden yoksun, ama laf cambazı insanları sömürmek için kendini iyi yetiştirmiş. Tabi onun yetiştirdiği iş ortakları da aynı onun yolunu takip etmektedirler. Ayrıca güya seans yaptıkları kişilere beden temasıyla sıcak bir bağlantı kurarlar. Bu ne İslamidir ne de ilmidir.
- G.’na ve yetiştirdiği toplum sömürücüleri önce kişinin çocukluğunda ne gibi şeyler yaşadın falan filan diye onu konuştururlar ve bütün bilgileri alırlar. Ardından hemen seni şu etkilemiş, şöyle olmuş diye kişinin nefsini okşayan ve kişi farkında olmadığından kendi anlattıklarının süslenerek kendisine tedavi diye anlatılanlara inanır. Çünkü nefsine hitap edilmiştir ve kişi psikolojik olarak rahatlamıştır mahalle dedikoducularının da propagandasıyla müşteri toplarlar ve paraları paylaşırlar maalesef bunu Belçika’da yaşayarak gördüm. Birde okunmuş kristaller, taşlar vs. vs. bunlar hemen satılırlar, bazı kitaplardan çalınmış bilgileri kendi bilgileri gibi kendi sapık düşüncelerini de koyarak normal 30 sayfa kitap hacminde olan yazıları iri puntolar ile yazarak içine şekiller ve özlü sözleri de katarak 100-150 sayfalık kitap bastırıp iyi reklamını yapıp para kazanırlar.
Dinden imandan tasavvuftan bahseden sözde hoca büyük adam olarak lanse edilen kişi herkesin nefsine hoş gelecek bir hareket yaptırır. Kadın erkek fark etmez sarılın sıkıca birbirinize, diye toplumu kaynaştırır.
Oraya gelen insanların yüzde doksan dokuzu psikolojik problemleri olan kişilerdir ve nefislerine hoş geldiğinden hemen hipnotize olurlar ve şu konferansa gelin. Şurada kamp düzenliyoruz şu kadar para diye, ilgiye muhtaç insanların beynini nefsini okşayarak ceplerindeki paraları alırlar.
Bu organizeye gidip kendi çocuğunu dahi düzeltemeyenler güya toplumu arındıracaklar? Bizzat şahidiz. Tek gayeleri kendilerini toplumdan üstün gösterip, toplumu sömürmektir.
En önemlisi hiç dini bilgisi olmayanlar artık fetva vermektedirler. İslam’a muhalif nefsi bilgileri de İslami gibi millete yuttururlar hatta abdest ’in nasıl ve neden olduğunu bilmedikleri halde Umrelere giderler ve kendilerine bir ilahilik sıfatı yapıştırırlar. Fakat ne yaşantıları ne söylemleri gerçek İslam ile asla alakalı değildir. Bu gibi para kazanmak modern tarikatçıların merkezi Amerika olduğundan sömürü sanatını iyi yapmaktadırlar.
MODERN ÜFÜRÜKÇÜLÜK
Dini bilgisi olmadan, belirli bir kültüre sahip olmayan, ortalık insanlarının aşağılık duygularını yenmek için böyle faaliyetler kişiliksizlere kişilik vermektedir(!) Olmayan kişiliklerini saçma sapan kelimeler ile oynayarak, orijinal kelimeleri değiştirerek veya yabancı dildeki kelimeleri kullanarak, kendilerini bilge göstererek öğretici modern şeylerinin birkaç saatlik anlatımı sonucunda hemen süslü püslü yaldızlı birde diploma verirler. Sanki büyük bir hizmet yapmışta toplum onları taktir etmiş plaket alıyorlar. Ne kadar saçma bir durum. Kişileri aldatma ve sömürme sistemi.
Bazen bunların sahtekârlığı ortaya çıkınca başka bir dala atlarlar son zamanlarda birde “ThetaHealing” diye bir yönteme başladılar. Hiçbir eğitim olmadan, ilmi ve teknik bilgilerden yoksun kişiler bir günlük anlatım ile büyük üstat olup konferanslar vermek tabi para karşılığı, ortaya çıkıp özel olarak problemli insanlara seanslar düzenlemektedirler. Tabi büyük paralar ile. Bir psikolog ve psikiyatristin aldığı ücretlerin iki hatta üç misli daha fazla.
Bunlar sırf problemli insanları sömürmek için her şeyi kullanırlar, bir bakarsın şaman olurlar, bir bakarsın psikolog, psikiyatrist bir bakarsın doktor, bir bakarsın din âlimi aklınıza ne gelirse her konuda bilgili usta uzman üstat olduklarını söylerler, meddahlarına söylettirip reklam yaptırırlar. Aslında hiç bir konuda bilgileri yoktur. Baş üfürükçüleri ne dediyse ona göre hareket ederler ve işlerine gelmeyenleri hemen dışlarlar ve kurbanlarından hemen uzaklaştırırlar, gayeleri bize kul olsun bize inansın biz sömürelim mantığıdır bu.
THETAHEALİN: Zihin, beden ve ruhun gelişimi için manevi bir felsefe kullanan bir teknikmiş.
Zihin gelişimi eğitim ile başlar bunların kendileri eğitimsizdir.
Beden gelişimi spor ile ve beslenmeyle olur, bunların kendileri gelişmemiş, vücut yapıları da gelişmemiştir beyin olarak.
Ruhun gelişimi, Müslümanım diyorlar ama İslam’ın beş şartını dahi bilmiyor, idrak etmiyorlar. Bunlar insanı dinden eder, deist ya da ateist yaparlar.
Manevi gelişim, bunlar kendilerini manevi olarak geliştirmemiş, maneviyatları nefisleridir, yesinler içsinler bastırılmış çukur egolarını problemli insanlar üzerinde gidermeye çalışsınlar ve inanç olarak ne Müslümanca ne Hristiyan’ca ne de Yahudice bir mantığa sahiptirler. Bunların maneviyatı nefiste bitiyor mide ve iki bacak arası maneviyatı.
Toplum gelişmediği sürece böyle üfürükçü soytarı dolandırıcılara çabucak inanır ve her şeylerini kaybederler.
Her şeyin başı ilimdir, eğitimdir, konusunda uzman birikimli ömrünü mesleğine adamış din âlimi, psikolog, pedagog, sosyologların, doktorların tedavisi ve tavsiyesine uymakla hastalıklardan, bunalımlardan kurtulur insan, şarlatanlar dolandırıcılar ancak paraları alırlar ve insanları uyuştururlar.
Aklın yolu birdir.
Ahmet Aytaç yazıyor
