Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlatılan Millet İradesine Sahip Çıkıyor Mitingleri’ni sürdürüyor. Bu mitinglerde yeni adres, CHP’li belediyelere yönelik yürütlen 5. dalga operasyonlarında belediye başkanının tutuklandığı Gaziosmanpaşa oldu.
İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla başlatılan “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin yeni adresi Gaziosmanpaşa oldu.
Gaziosmanpaşa, CHP’li belediyelere yönelik yürütlen 5. dalga operasyonlarında Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Hakan Bahçetepe’nin tutuklanması önem teşkil ediyor.
ÖZEL’DEN KRİTİK AÇIKLAMALAR
İmamoğlu’nun mesajını aktaran Çelik’in ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel, açıklamalarda bulundu.
Özel’in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“19 Mart darbe girişiminden beri; önce 7 gün 7 gece Saraçhane’de, sonra köprüyü geçip Maltepe’de, sonra Anadolu’ya açılıp Samsun’da, Yozgat’ta, Mersin’de, Konya’da, Van’da, İzmir’de, Düzce’de, Antalya’da bu darbeye karşı ses yükselttik.
Saraçhane bir çarşamba başladı, bir hafta boyunca direndi, darbeyi püskürttü, kayyumu püskürttü… Dedik ki: “Çarşamba akşamları da aynı saatte hep İstanbul’dayız.”
Ne İstanbul’da, ne Anadolu’da; Bütün beklentilerin aksine eksilmedik, arttık. Heyecanımız, inancımız, mücadelemiz azalmadı, çoğaldı.
Meydanlar buraya öyle miting yapmaya, bir yerlerden toplanıp da gelen belediyelerin işçileri ya da kamu çalışanlarını veya birilerinin gözüne girmek için getirilenler değil. Bu meydana miting yapmaya değil, eylem yapmaya gelenler var. Eylem yapmaya!
Bu meydan Ekrem Başkan’ın, belediye başkanlarımızın, meclis üyelerimizin, bürokratlarımızın; onların onurlu mücadelelerinin bileklerini bükemeyenlerin, yargı sopasıyla bileklerini kırmaya çalışanların karşısında; onlara inanan, güvenen, onlara kefalet koyan, onlar için mücadele eden, eylem yapan milyonların temsilcileri var karşımda. Hepinizle gurur duyuyorum!

Uzun zaman sonra havaların bu kadar müsait olduğu bir zamanda eşiyle, dostuyla, arkadaşıyla, ailesiyle, sevgilisiyle değil de; Omuz omuza bir mücadeleye, bir eyleme ve İstanbul’un iradesine, kendi iradesine, Türkiye’nin demokrasisine… Gazi Mustafa Kemal’den emanet sandığa, seçime sahip çıkan her birinize minnet duyuyorum.
Bu mücadelenin başarıya ulaşıp ulaşmaması bir tek şeye bağlı: Bu meydan, bu inancı, bu enerjiyi ve bu mücadele azmini muhafaza ettikçe, her hafta bir başka meydandaki bir başka mücadeleye buradan kıvılcım oldukça, umut oldukça… Ne yaparlarsa yapsınlar; ne Hakan Başkan’ı ne diğer belediye başkanlarımızı ne de Ekrem Başkan’ı asla yenemeyecekler! Kötülük kaybedecek, iyilik kazanacak.
Kazanmak için üç şeye ihtiyaç var: 1. Ahlaki üstünlük, 2. Psikolojik üstünlük, 3. Çoğunluk enerjisi.
Ahlaki üstünlük kimde, görüyor musun Erdoğan? Görüyor musun? Bir bakın şu meydana: Psikolojik üstünlük kimde? Çoğunluk enerjisi kimde?

Elbette biz kazanacağız; haklıyız… Bu annemin (Hakan Bahçetepe’nin annesi) gözyaşlarında boğulacaklar!
6-7 sene önce bu meydanlarda, bütün partilerin kurduğu stantları Hakan’la (Bahçetepe), babasıyla birlikte geziyordum ben.
O zamanlar burası AK Parti’nin kalesiydi. 1963’ten beri on iki tane seçim olmuş, bir tek 1989’da kazanmışız. Ama kusuru Gazi Osman Paşa’da bulmamışız; kendimizde aramışız: ‘Daha doğru aday’, ‘Daha örgütlü mücadele’, ‘Hep birlikte çalışırız, kazanırız’ demişiz.
Hakan gibi bir ilçe başkanına görevi vermişiz aday olmuş ve seçime girmiş. Arkadaşının arabasıyla kampanya yapmış. Seçim gecesi, olmayacak şeyi başarmış. Seçimde, o ‘AK Parti’nin kalesi’ denilen yerde, Hakan kardeşim bin farkla önde!
İşte şimdi, özellikle Gazi Osman Paşa’daki durumu açık açık anlatmak lazım; bütün Türkiye’nin bilmesi lazım.
Biz yeniden oyları sayarken, 1 Nisan sabahı seçimi kaybeden Aziz İhsan Aktaş denilen kişi bir başvuruda bulundu.
Bu kişi 21 Nisan sabahı bir evrak yollamış. Belediye meclisinde AK Parti ve MHP çoğunluğu var. Evrak sisteme girmiş. Hakan mazbatayı alınca, bu evrak önüne gelmiş: “Bu ne?” demiş. ‘Geçmişte gelmiş, iade edilmiş, düzeltilmiş, bir daha gelmiş.’
Haziran ayında, belediye meclisinde — eski belediye meclis üyelerinin de oy verdiği bir kararla — bu Aziz İhsan Aktaş’ın, hepinizin bildiği benzin istasyonuyla ilgili bir karar çıkmış.
Hakan’ın belediye başkanlığı döneminde herhangi bir başvuru yok. Herhangi bir işlem yapılmamış ama mesele meclise gitmiş. Mecliste, AKP ve MHP’nin 21 üyesinin oyuyla karar geçmiş.
Beşiktaş Belediye Başkanımızı tutukladıkları dosyada, bu Aziz İhsan Aktaş’a demişler ki: “İftira at, seni serbest bırakalım.”
Aziz İhsan Aktaş, o dosyada suç örgütü lideri. Maksat belli: Gaziosmanpaşa Belediyesi için kumpas kurmak!
Aziz İhsan Aktaş demiş ki: “Ben, belediye başkanına ortağım aracılığıyla söyledim. Ortağım da bir aracı kullanarak belediye başkanına rüşvet verdi.”
Peki, ne zaman vermiş? Olay olduktan altı ay sonra.
Bugün Hakan, benim önüme de koydu. Avukatı da koydu. İtiraz dilekçesinde de yer alacak. Gerekirse alacağım onu, Türkiye’de kime göstermek gerekiyorsa tek tek göstereceğim.
Şöyle yapmışlar: Savcılıktaki kumpasçılar, Hakan’ın baz kaydını alıp, iftiracı şahsın — yani bu iddiayı atan ortağın — baz kaydıyla eşleştirmişler. Güya, “Aynı baz istasyonundan çekmişler, demek ki beraberlermiş” diye kabul ediyorlar. Bir yıl içinde üç gün, aynı bazdan bağlantı olmuş.

Adam diyor ki: “İkinci bir kişi aracılığıyla rüşvet verdim.” Ne zaman? Bu üç gün içinde, iki gün görüşmüşler, üçüncü gün rüşveti vermiş. Peki gerçek ne?
Hakan diyor ki: “Bir kez belediyeye ‘hayırlı olsun’ diye gelen iş insanları dışında, bu kişiyle belediye dışında bir kez bile göz göze geldiysem, yan yana geldiysem, el sıkıştıysam, 10 metre – 20 metre mesafeden göz göze geldiysem… Beni Taksim’de asın.” Bu kadar net. Bütün Türkiye duysun bu kumpası!
Bahsettikleri görüşmelerden biri, 24 Kasım’da. Hakan, o günle ilgili video ve sosyal medya paylaşımıyla kanıtı ortaya koydu.
Dedikleri saatte, Hakan üç ayrı okulda öğretmenler günü etkinliğinde. O baz istasyonuna bir kilometre mesafede.
Bir diğer görüşme günü, kapalı pazar yerinin açılışı yapılmış. Orada da “aynı bazdan bağlandılar” diyorlar. Kapalı pazar yeri ile o benzinlik arasında 700 metre var. Biraz önceki okullar diğer tarafta kalıyor, pazar yeri bu tarafta kalıyor.
Bir diğer görüşme gününde, Hakan üniversiteler arası öğrenci değişimi programını ziyaret etmiş.
O programın olduğu yerle benzinlik arasında 850 metre mesafe var.
Bakın kumpas şöyle: Baz kayıt raporunu alıyorlar. İftira atan şahsın bazıyla, Hakan’ın baz kaydının çakıştığı yerleri fosforluyorlar. Sonra diyorlar ki: “Ben bugün geldim, çantayla rüşvet verdim.”
Ne görüntü var, ne kayıt var. Ne parayla ilgili bir iz, ne bir emare var! Ama buna rağmen… Bu kadar net açıklamaya rağmen, Hakan’ı aldılar, tutukladılar.
Şimdi yarın, İçişleri Bakanlığı “Hakan tutuklu” diye görevden uzaklaştırma kararı alacak.
Sonra ne olacak? Gidecekler belediye meclisine… 18 AK Parti’li, 3 MHP’li — toplam 21 kişi — Hakan’ın yerine belediye başkan vekili seçecekler. Kumpası gördünüz mü!
Bu baz kaydıyla, bu işlemle eğer bu belediyeye çökülürse; Bu, sadece Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne çökülmesi değildir: Bu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin artık sandık fikrini kafasında bitirdiğini darbeye hepten niyetlendiğini ve bir daha seçim yapmamaya hazırlandığını gösterir. Bu kadar.
İMAMOĞLU’NUN MESAJI OKUNDU
CHP İstabul İl Başkanı Özgür Çelik, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den gönderdiği mesajı okudu.
İmamoğlu’nun mesajı şöyle:
“Sevgili Gaziosmanpaşalılar. Benim iyi kalpli, cesur hemşerilerim. Zor zamanlardan geçiyoruz. Milletin iradesi taarruz altındadır. Demokrasimiz hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Hukuk yerle bir edilmiş, adalet can çekişmektedir. Bu en ağır şartlar altında bile hiç birimiz bir korku, bir yılgınlık yok. Çünkü bugün yaşadıklarımızın vadesi bir iktidarın son çırpınışları olduğunu biliyoruz. Onları millete veremeyecekleri hesapları var. Onun için korkuyorlar ama biz korkmuyoruz, yılmıyoruz. Çünkü haklıyız ve güçlüyüz.
Korkmuyoruz, yılmıyoruz, çünkü millete veremeyeceğimiz tek bir hesabımız bile yok. Ve Avcılar Belediye Başkanımız Utku Caner Çaykara’nın da veremeyeceği tek bir hesap bile yok. Hakan ve Utku bizim bir yıldır belediye başkanlığı görevini yürüten çok değerli genç arkadaşlarımızdır. Onların olmadığı gibi 30 yıllık belediye başkanı, yerel yöneyimler duayeni Büyükçekmece Belediye Başkanımız Hasan Akgün abimizin de veremeyeceği tek bir hesap yok.
Ceyhan Belediye Başkanımız Kadir Aydar’ın, Seyhan Belediye Başkanımız Oya Tekin’in ve tutuklanmış tüm diğer belediye başkanlarımızın, çalışanlarımızın da veremeyeceği tek bir hesap bile yok.
Millet adına karar veren bağımsız mahkemelerde yargılanmaktan gocunmayan insanlarız. Yeter ki amaç gerçeği ortaya çıkartmak, adaleti sağlamak olsun. Ama bugün bizi bağımsız mahkemeler değil, bir avuç iktidar sahibi ve onların medyası yargılamaya kalkıyor.
Biz yargılanmıyoruz, biz peşin peşin suçlu ilan ediliyor. Sistemli iftiralara, organize yalanlara maruz kalıyoruz. Biz yargılanmıyoruz. Biz bir daha asla seçim kazanamayacak bir avuç insan önümüzdeki seçimi kazansın diye rehin tutuluyoruz. Bizim tutuksuz yargılanmamıza bile cesaretleri yok. Çünkü işimizi yapmamızdan korkuyorlar. Belediyecilikte yarışamadıkları, millet bizi tercih ettiği için korkuyorlar. Bizim tutuksuz yargılanmamıza cesaretleri yok. Çünkü sokakta, çarşıda vatandaşla iç içe olmamızdan korkuyorlar. Bütün o yalanlarına, iftiralarına milletin gözünün içine baka baka vereceğimiz cevaplardan korkuyorlar. Korksunlar. Milli iradeyle kavgaya tutuşanlar, milletin aksi istikametinde yürüyenler elbette ki korkacaklar.
Millet bunları vicdanlarında mahkum etmiştir, sandıkta da mahkum edecektir. Sandık gelecek, herkes yaptıklarının hesabını verecek. O gün geldiğinde bir pazar günü adalet hasreti ile sandıklara koşacağız ve hep birlikte özgürlüğün, eşitliğin, kardeşliğin iktidarını kuracağız. Yoksulluğu, çaresizliği, umutsuzluğu bu topraklardan söküp atacağız. Adil, özgür ve müreffeh bir ülkede hep birlikte güven içinde yaşayacağız. Her şey çok güzel olacak.”
Basın Yayın Ajanslar, BelHaber