Parti kurarken,ne yapılmalı,ne yapılmamalı?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Türkiye’nin çözülemeyecek sorunu yoktur.
Mevcut siyaset anlayışı Türkiye’nin sorunlarını çözmemiştir, çözemez!
Siyasetin tek “olur şekli” bu değildir. Başka türlüsü de mümkündür; çözüm yine siyaset kurumunda aranacak ve bulunacaktır. Sözümüz Var Hareketi onun için var.
“Kuru ekmeği buluyorsunuz ya!” diye “ayar” çeken zihniyetin iktidar olduğu yerde, yönetilenin açlık sınırı değil, yönetenin “tokluk sınırı, doyma sınırı” konuşulmalıdır:
Yıktılar doymadılar, kapattılar doymadılar, sattılar doymadılar..
Kaynaklar değil, kaynakları yönetenlerde akıl kıt.
Türkiye, 100 Türkiye’ye daha yetecek kadar zengindir.
Türk milleti mevcut yapılara mecbur ve mahkûm olacak kadar düşkün değildir.
Günümüzün iletişim imkânlarıyla mevcut iktidarı alt edemeyen muhalefet, ya “tuzu kuru muhalefet” veya “kartvizit muhalefeti”dir.
Suç partilerde değil, tüm partileri ele geçiren “siyaset esnafı”ndadır.
Siyaset, bu bir avuç insanın tekelinden kurtarılmalı, geniş kitlelere mal olmalıdır.
Bu muhalefet değişmeden bu iktidar değişmez.
Değişim botoksla olmaz. Emir-komutayla olmaz. Salıdan salıya promterdan sallayan flaş liderle/yıldızla da olmaz. Mehdi beklemekle hiç olmaz.
-Partime/mahalleme nizam vereceğim dersen, eyvallah da, -bu halinle- âleme nizam vereceğim dersen, “güldürme, git işine!” derim. Partisine demokrasi getiremeyenler, ülkeye hiç getiremez.
Hiçbir parti ya da parti lideri, kimseyi, ne cehennem, ne cennete götüremez.
“Bana dininle, mezhebinle, mazinde nasıl uçtuğun/kaçtığınla değil, bugüne ve yarına dair sözünle gel, katkınla gel, özünle gel. Başkancılık, reisçilik oynamaya değil, yuvarlak masaya konuşmaya gel” dedik, diyoruz herkese. Kimsenin oyuncağını elinden almak maksadımız yoktu, yoktur. “İşlevsiz oyuncaklar”la da işimiz yoktur.
Siyasette “Allah davasının davacısı” olduklarını söyleyenler dâhil, mazideki liderleri ile, hikâyeleri ile öykünen bütün aktörler; hırsızların milletçe kıçımıza sapladıkları kazıkları çıkarmak için bir araya gelmeyi düşünüyorlar mı? Ne zaman düşünecekler? Ağdalı, şeddeli, Arapça-Farsça katkılı/özentili cümlelerle maziden maval okumaktan, Türk milletinin güncel sorunlarına, gerçek sorunlarına sıra gelecek mi? Hareketimizin siyasetinin gündemi budur, uyarımız budur, arayışımız budur.
“En iyi, en doğru, en güzel biziz” demiyoruz ama en iyiyi, en doğruyu, en güzeli bütün samimiyetimizle arıyoruz ve “Ne yapacaksak, gelin birlikte yapalım” diyoruz.
Parti amaç değil araçtır.
-Bu araç ne “iç güdümlü”, ne “dış güdümlü” olmamalıdır.
-“Resmi hizmete mahsus araç” olmamalıdır.
-“Hususi” araç da olmamalıdır.
-Kurduğunuz/kuracağınız parti/ler, duraktan, o vakitte, o yöne gidecek bütün yolcuları alıp öyle hareket edecek, amme hizmeti veren bir tren olmalıdır/olmalıydı.
Partiler seçmen seçemez, seçmenler parti seçer.
Ocağın bilmem neresinde yetişmiş olmak ya da kıratın, güvercinin gölgesinde yatmış olmak, aranan kriter olmamalı, parti içerisinde kimseye ilâve paye kazandırmamalıdır. Artık sağ-sol yok, seçmen vardır. Kadınıyla, erkeğiyle; ağırlıkla da genciyle seçmen. Birazı sindirilmiş, biat eden ama çoğunluğu “böyle gitmez” diyen seçmen. Sağcı-solcu, şucu-bucu diye kategorize edip seçmen pazarlayanlar değil, doğrudan doğruya seçmen muhatap alınmalıdır.
Partilerin kapısı millete sonuna kadar açık olmalı; emek sarf edenin, hak edenin parti merdivenlerini tırmanmasının önüne tüzük/çizik engeli çıkarıl/a/mamalıdır. Parti içinde yarışma kuralları net, anlaşılır ve adil olmalıdır.
Maalesef ülkemizde kurulu/faal, bu özelliklerde bir parti yoktur. İşte onu biz kuracağız.
Savunmada askerlik, siyasette sivillik önemlidir. Maalesef bizde yakayı bir yere kaptırmamış; bağımsız, güdümsüz “sivil parti” yoktur.
Söze; eğitim politikası, sağlık politikası diye başlayanlarla da parti kurulmaz.
Çünkü parlak projeleriniz değil, onları “uygulama ihtimali”niz oylanır.
Türk milleti, yerine koyacağından emin olamadıkça, mevcudu yıkmaz.
Seçime girmeyen veya giremeyen partinin iktidar olma ihtimali yoktur.
Kurulduğunda yeterli ses getirip, sonrasında kendi dinamikleri ile yürüyemeyen parti, hiç kurulmamalıdır. Ülkemiz, bir hevesle kurulmuş, işlevsiz partilerle dolu. Atsa atamıyor, satsa satamıyor, tasfiye etse edemiyor. Çünkü çoğu, yanlış zamanda, yanlış kurulmuş. Durakta birçok yolcuyu bırakıp resmi hizmete mahsus araç veya hususi araç gibi gitmiş. Ama hedefe varmak için değil, sadece duraktan gitmiş olmak için. Kuracağımız parti, hepsine yeni bir başlangıç, hepsine yeni bir şans olabilir.
Diğer yandan;
“Vatanı ancak ben kurtarırım” veya “Vatanı bir de ben kurtarayım” diyenleri partiden içeri hiç sokma!
Siyasette yanılma secdesi yoktur; fırsat tekrarı yoktur.
Mevcut tüm siyasi oluşumlara aynı uzaklıkta ve aynı yakınlıktayız.
Engelsiz demokrasi, engelsiz siyaseti savunuyoruz.
Siyaseti salt paraya bağlayanlarla da siyaset konuşulmaz.
2002’de DSP yüzde bir küsur oyla baraj altında, Meclis dışında kaldığında; kasası en dolu parti idi.
Atatürk “Paramız yok” deyip Kurtuluş Savaşı’ndan vaz mı geçti?
Parayı bahane edenler “Ört ki ölem” diyenlerdir. “Yurdumuzun üstünde tüten en son ocak sönmeden, ölmeyeceğimizi” bilmeyenlerdir, buna inanmayanlardır.
Sözümüz Var Hareketi gerçek “Cesur yüreklerin” hareketidir.
Evet, fırsatçılara, asalaklara yedirecek paramız yok!
Ama bize gerekli ve yetecek kadar paramız da var, yüreğimiz de var!
Bütün gayretimizle, heyecanımızla, son düzlükte “kuruluşa” odaklandık.
Herkese koronasız, kısıtsız, sağlıklı günler diliyorum.
25 Şubat 2021-Ankara
İrfan ÇEP
Sözümüz Var Hareketi Sözcüsü

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Parti kurarken,ne yapılmalı,ne yapılmamalı?