1. Haberler
  2. Avrupa
  3. Portekiz’den(Porto), yeni hava alanı İstanbul-Türkiye’ye!?

Portekiz’den(Porto), yeni hava alanı İstanbul-Türkiye’ye!?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dün 15.40 ta Porto’dan İstanbul yeni havalimanına uçuşum için Porto havalimanına iki saat önceden eşimle geldik.
Aslında 30 dk. kala da gelseydik, yetişebilirdik.
Çünkü havalimani çok rahattı.
Saat 15.40 olmasına rağmen THY uçağı ortada yoktu. Bir saat gecikme ile uçak perona yanaştı. istanbul’dan getirdiği yolcuları ve valizleri indirdikten sonra, uçak temizliğe alındı. Üstün körü yapılan temizliğin ardından gecikmeyle uçağa binebildik. Uçak yüzde elli doluydu.
Pilot konuşması ile çok hızlı İstanbul’a varacağımızı gecikmeden doğan açığın kapatılacağını öğrendik.
Havalandık.
Gerçekten son hızla gidiyorduk.
Ortada acil çıkış kapısında oturuyordum. Acil durumda yapmam gerekenler hostesler tarafından bana anlatıldı.
Kalktıktan 45 dk sonra yemek servisi başladı.
Klasik kötü yemekler; pasta (makarna) patlıcanlı tavuk vardı.
Pastayı seçtim.
Hostesler “bitti” demez mi?
Bu üçüncü seyahatimdi, pastanın sürekli bittiği. Hep eksik yükleniyordu.
İtiraz ettim.
Çok sert biçimde; “et yemem dedim”.
Sonuçta pasta bir yerlerden bulundu. Soslu uyduruk bir yemek.
Mecburen yemek zorundaydım.
Yarım yamalak yedim. Çay, kahve servisi. Yol 4 saat tutuyordu.
Tuvalete gitmek için kalktım. Tuvalet kapısında kuyruk var. İçeride biri var. Sanırım kabız veya ishal olmuş, 20 dk. oldu çıkmıyor.
Hostese diğer tuvaleti açın dedim.
Bozulmuş.
Su akmıyormuş.
Sonunda sıra bana geldi.
İçeriden mutlu bir adam çıktı.
Tuvaletle işim bitti. Yerime döndüm.
İki saat, 20 dk da İtalya semalarına varmıştık. İtalya’dan Edirne’ye bir saatte vardık. Çabuk gidiyoruz diye pasta ve tuvalet sorunlarını unutmuştum.
Ama o da nesi; uçak Edirne-Kırklareli arasında birden kuzeye döndü. Karadenize doğru hareketlendik. Sonra geriye oradan Yunanistan’a yöneldik. 45 dk burada döndük durduk. Sinirlerim gerilmişti. Bulunduğumuz yerin havalimanına uzaklığı 140 km olmasına rağmen biz havada tur atıp, duruyorduk. Halbuki Atatürk havalimanı yetersiz diye yeni liman yapılmıştı. Artık beklemeyecektik. Pist ve körük sayısı artırılmış, terminal büyütülmüştü. Sonunda uçağın burnu İstanbul havalimanına yöneldi.
Her halde bu sefer inebileceğiz dedim.
Kalan mesafe 25 km. Süre dokuz dakika diyordu uçuş haritası. Ama bu sefer Marmara denizine yöneldik.
Dönüyorduk.
Bir buçuk saat olmuştu Edirne’den yola çıktığımız.
Otobüsle yola çıksak, daha hızlı varabilirdik.
Sinirlerim gittikçe geriliyordu.
Yarım saatte burada döndükten sonra Büyükçekmece üzerinden inişe geçtik. Hava yağmurlu ve rüzgar esmiyordu.
Sorunsuz indik.
Rahatlamıştım.
İndik indik ama uçak 10 dk.
Gittikten sonra durdu.
Aynı noktada 12 dk daha bekledik.
Dolmuşla daha çabuk hareket edebilirdik. Ağır ağır bir körük bulunup, havalimanının en uç köşesine indik.
Pasaport kontrolü için uzun bir yol yürüdük.
Pasaporta gelince iki polis kontrol noktası açılmıştı.
Orada da bekledikten sonra sırıksıklam olmuş valizlerimizi alarak saat 02.00 de havalimanının dışına çıkabildik.
Evimiz 90 km uzaklıktaydı. (Kadıköy) yağmurlu İstanbul trafiğinde zar zor eve ulaşabildik.
Bir haftalık sorunsuz, stressiz Portekiz yolculuğu THY ile buluşmamız ile işkenceye dönüşmüştü.
Ülke olarak çağın çok gerisindeyiz. Modern evlerimiz, lüks arabalarımız, yeni havalimanımız var ama eğitim ve kültürümüz yerlerde.
Âdeta bir şiddet toplumu olmuşsuz. Sinirli gülmeyen, fırsatçı insan profili üretmişiz. Yurt dışında bazen farkında olmadan sert ve yüksek sesle konuştuğumda beni deli sanıyorlar.
O tuhaf bakışları görünce, düştüğüm durumun farkına varıyorum.
Çok utanıyorum.
Aynı tavrı burada gösterdiğimde normal karşılanıyor.
Ama ülke sınırlarından çıkınca sırıtıyoruz.
Sonuç olarak bu havalimanı asla ihtiyaca yetmiyor.
Açıklanmayan bir şeyler var.
THY kaliteyi kaybetmiş.
Toplum olarak delirmişiz. İyi akşamlar.
Erdal Bıçakcı yazıyor

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Portekiz’den(Porto), yeni hava alanı İstanbul-Türkiye’ye!?
Yorum Yap