Türkiye İççi Partisini gençlik yıllarımda tanımıştım. Behice Boran, Mehmet Ali Aybar, Ekinciler ve 12 mart ile gelen balyozun devrimcilere indiği dönemleri yaşadık.
Türkiye Birlik partisi içinde geçen yıllar, 1974 seçimlerinde başlayan ama sonuç alınamayan seçim ittifakları.
Ötekiler, hep itildiler. Savruldular. Bizler hep bize en yakın gördüğümüz partiler içinde yer aldık. Ama o sol, sosyalist düşünce yapımız hep hayallerde kaldı. Denizler, Mahirler , Ulaşlar hep türkülerde kaldı. Nazım Hikmet, sonra Yılmaz Güney adı yasaklandı. Öcü gibi bakıldı. Mezarlarından korktular.
En sonunda gelenler parlamenter sistemi bile yok ettiler. Ah güçleri yetse, tek adamlıktan halifeliğe geçiş yapacaklardı. Olmadı. Bir şeyler oldu. Kemal Kılıçdaroğlu Ankara’dan , İstanbul a hak, hukuk, adalet yürüyüşüne çıktı. İşte orada bir kıvılcım tutuştu. Onun yanında devrimci güçler yer almaya başladı.
Adım, adım ötekiler, ötekilerin ötekisi Alevisi,Kürdü, Solcusu, sosyalisti bir araya gelmeye başladı. Tek adamlığa dur demek için yola çıkanlar yolun sonuna doğru geliyorlar.
CHP, İYİ Parti, Deva, Gelecek, Sadet Partisi derken, HDP , Yeşil Sol, T. İşçi partisi, Emek, Kurtuluş elhasılı tüm demokrasi güçleri bir araya geliverdi. Tek adama karşı Kemal Kılıçdaroğlu dediler.
Berikiler cephesinde AKP, MHP, Vatan, Hüdapar ve Halife sevdalıları bir arada biz saraydan çıkmayız diyorlar.
Bir yanda 11 ilde göçük altında ölüm- kalım savaşı veren halk gündemi, diğer tarafta ise yerli otomobil ile seçim bölgelerinde caka satan siyasetçiler. Gündem soğan ve açlık varken, onlar yerli olarak yutturmak istedikleri İtalyan arabası ile biz saraydan çıkmaya niyetimiz yok diyenler.
Mersin de tüm siyasi partiler ilk on üçe giren adaylarını tanıttılar. Sıra Türkiye İşçi Partisine geldi. Mersin Kongre Merkezinde Genel Başkan Erkan Baş ‘ın katılımı ile adaylarını tanıttılar.
1 . DOÇ.DR. HAKAN GÜNEŞ, 2 EBRU ÇERÇİ, 3 BÜLENT UFUK ATEŞ, 4 GENCER BAYKUL, 5 ŞİLAN EKİNCİ, 6 UĞURCAN ESİROĞLU, 7 AYŞE SİBEL LEVENT, 8 ALİ HAKAN ÇETİN, 9 TENZİLE YADİGAR AK, 10 OĞUZ ÖZCANLI, 11 OLCAY YILMAZ ULUĞ, 12 KAMURAN GÜNAY , 13 DENİZ ARSLAN
Kongre salonu tıklım, tıklım dolu. Dolu olduğu kadar heyecan var. Mahsuni’den, Pir Sultan dan deyişler, marşlar. İnadına Balkan ezgileri ile karşılama coşkusu vardı.
Özlenen devrimci türküler ardından Silifke Yöresinden gelen Silifke Sinema ve Sanat Derneği Halk Oyunları grubu coşkulu oyunlarını sundular. Parti bildirgesini içeren Kırmızı Çizgi adı verilen seçim bildirgesi iki kadın tarafından açıklandı. 13 aday tanıtıldı. Birinci Sıra Adayı Doç. Dr. Hakan Güneş’in konuşması ardından , genel Başkan Erkan Baş kürsüye çıktı. Özetle :
“ Tahtacılar, Aleviler, Kürtler, Araplar bu yörede yaşayan bütün renklere selam olsun. Sizlerle birlikte Türkiye İşçi Partisini meclise taşımaya geldik. Hep beraber taşıyacağız. Size emanet ediyorum. EŞİT YURTTAŞLIK HAKKI temelinde tüm demokratik haklarımızı TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’ nde tek , tek alacağız. HAK, HUKUK, ADALET insanca yaşamak hepimizin olacak. SİZİ KENDİNİZE OY VERMEYE ÇAĞIRIYORUZ.
Bir daha bu ülkeyi, kadınların, gençlerin, Kürtlerin, Alevilerin , İşçilerin, halkların düşmanın eline bırakamayız. Bizler ikinci yüzyılın kapısını birlikte açacağız.
Birinci oyumuzu ERDOĞAN a bir tokat atarak indirmek için kullanacağız. İkinci oyumuzu da kendimize, sevdiklerimize, çocuklarımıza el cümle hepimizin için kullanacağız. Biz devrimciliği Deniz Gezmişlerden öğrendik. O öğreti ışığında yolumuza devam edeceğiz. TÜRKİYE İŞÇİ PARTİSİNİN olmadığı bir meclis riskli bir meclistir. Kadınların, emekçilerin olmadığı bir meclis riskli bir meclistir. Dört milletvekilini 14, 24 yapalım. Onun için çok çalışalım. Kapı, kapı dolaşıp Kırımızı çizgimiz olan broşürümüzü herkese ulaştıralım. “
Gördük ki, heyecan siyasetin olmazsa olmazı. Heyecan olacak. Ama hedeflerde çok önemli. İnsanca yaşamak. Hak, hukuk, adalet içinde yaşamak. Eşit yurttaş olarak yaşamak. Buna katkı sunacak tüm ötekilerin yolu açık olsun. Onlar bir birlerine rakip değil , onlar bir birlerinin tamamlayıcıları olacak. Kürt Memet, Türk Hasan , Alevi Haydar, Sünni Osman’a destek olacak. Hoş görü içinde birlikte yaşamanın bir yolu mutlaka var. Bunu halk birleşe, birleşe kazanacak.
Bir şeyler olacak. Kılıçdaroğlu başlattığı hak, hukuk, adalet yürüyüşünü ÇANKAYA da yeniden başlatacak. Halk ta heyecan duyduğu ikinci oyunu verecek. Yeni mecliste parlamenter sistem yeniden kurulacak. Tek adam bitecek, demokrasi yeniden başlayacak. İkinci yüz yılda bütün sorunların çözüm yeri meclis olacak. Kin, Nefret, savaş biterse inanın ülkemiz varsıl ülke olur. İnsanlar bir birini sever, doğayı sever. Güneş o zaman dağların, denizlerin içinde daha anlamlı doğar.