Savcı siyasi yasak ve hapis istiyor: Ekrem İmamoğlu’nun yargılandığı davada karar bekleniyor
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) başkan ve üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada bugün karar çıkması bekleniyor. Savcı, siyasi yasak ve hapis cezası istiyor.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen zincirleme hakaret’ suçundan üst sınırdan, yani 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.
Savcı, hapis cezasının yanı sıra İmamoğlu hakkında Türk Ceza Kanunu‘nun (TCK) ‘siyasi yasak‘ içeren 53. maddesinin de uygulanmasını da istiyor.
Geçtiğimiz duruşmada hakim, “İmamoğlu’nun sözlerinin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğu açık” demişti, hatta bir adım öteye giderek esprili bir şekilde şöyle konuşmuştu:
“Soylu’ya söylenmediğini söyleyen varsa buraya gelsin. Biraz da gülelim. Herhangi bir çözümleme yapmaya gerek yok. Bu sözü kime söylediği belli. Süleyman Soylu’ya söylemiştir. Ben de o şekilde düşünüyorum.”
Ancak savcı, 24 sayfalık mütalaayı üç dakikada inceleyerek büyükşehir belediye başkanı için ceza istemişti.
Bugün görülecek duruşmada mahkeme heyetinin karar vermesi bekleniyor.
Gelişmeler, Gerçek Gündem’in takibinde:
13.11Karar saat 16.00’da çıkacak
Duruşmaya üç saat ara verildi. Mahkeme heyetinin saat 16.00’da kararını açıklayacağı bildirildi.
12.57Hakim talepleri reddetti, savcı mütalaasını yineledi
İmamoğlu’nun avukatları, tanık beyanlarıyla ilgili süre istedi. Hakim tüm talepleri ‘davayı uzatmaya yönelik‘ diyerek reddetti. Savcıysa İmamoğlu’na siyasi yasak ve ceza istediği mütalaasını tekrar etti.
İmamoğlu’nun avukatları esasa ilişkin yazılı savunma için süre talebinde bulundu:
“Bugün davanın özüne ilişkin önemli tanık beyanları dinledik. Sözü edilen mütala ile savcılık mütalaası taban tabana zıttır. Dolayısıyla bu hususların adil yargılanma ve savunma hakkı çerçevesinde tarafımıza makul sürede değerlendirilmesi ve yazılı savunmalarımızın hazırlaması gerekmektedir. Süre talep ederiz.”
Hakim, bu talebi de reddetti.
12.45‘Soylu burada dinlensin’
Avukat Gökhan Günaydın, “Süleyman Soylu burada dinlenmelidir. Ayrıca uzman tanıkların dinlenmesi talebimizin kabulünü istiyoruz” dedi.
12.40Soylu’nun sözleri dinlendi
Avukat Kemal Polat, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun konuşmasının olduğu CD’nin dinlenmesini talep etti. Mahkeme heyetinin bunu kabul etmesinin ardından Soylu’nun konuşması dinlendi.
Soylu, İmamoğlu’nun kendisini hedef alan sözlerine tepki gösteriyor.
Polat, “Eğer ahmak kelimesi hakaret ise savcılık resen harekete geçmeli” ifadesini kullandı.
12.30Uzman hukukçuların mütalaaları okundu
İmamoğlu’nun avukatları, üç hukuk profesöründen mütalaa almış ve mahkemeye sunmuştu. Hakim, bu celsede söz konusu mütalaaları okudu.
12.05Necati Özkan, Soylu’yla polemiğe giden süreci anlattı
Ongun’un ardından İmamoğlu’nun siyasi danışmanı Necati Özkan dinlendi; ‘tanık’ olarak yaptığı konuşmada Soylu’yla yaşanan polemiğe giden süreci şöyle anlattı:
“2013 yılından beri Ekrem Bey’in siyasi danışmanıyım. Kampanya yöneticisiyim. Ekrem Bey’in gittiği bütün toplantılarda kendisine eşlik ederim Strasbourg’daki toplantı tam da böyle bir toplantıydı. Türkiye’deki 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra Türkiye’nin talebi ile ülkeye gelen yabancı heyet seçimleri gözlemlemiş ve rapor yazmıştır.
Bilindiği gibi Avrupa’daki bütün seçimlerden sonra Avrupa Parlamentosu benzeri bir mekanizma işletir. Seçimlerde görünen anormallikleri rapor eder. Ardından da muhatap ülkedeki tarafları davet eder ve raporu tartışır. Tam da bu nedenle sadece Türkiye değil başka ülkelerle de ilgili seçimler de ilgili oturuma davet edilmişti.
23 Haziran seçimlerinde Türkiye’deki siyasi iktidarın yargıyı kullanarak yaptığı hatayı düzelttiğini anlattı. Ve Türk seçmeninin demokrasi ve hukuka bağlılığını anlattı. Ekrem Bey’in konuşmasından sonra AKP’den seçilmiş olan Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı da dahil olmak üzere Türkiye heyetinden herkes ve çok sayıda Avrupalı siyasetçi, Ekrem Bey’in bu konuşması için teşekkür etti. Seçmeninin demokrasi arzusunun ne kadar güçlü olduğunu gösterdiler. O sabah erken gitmiştik, aynı akşam geri döndük.”
‘SOYLU’NUN YAKIŞIKSIZ AÇIKLAMALARI BİZE İLETİLDİ’
Olay günü birlikte toplantıya katıldıklarını dile getiren Özkan, “Süleyman Soylu’nun Ekrem Başkan’a karşı yakışıksız ifadeleri bize iletildi. Türk siyaseti adına açıklamaların çok kötü olduğunu, buna karşılık verilmesi gerektiğini söyledim” ifadesini kullandı; ardından şunları kaydetti:
“Toplantı çıkışında gazeteciler bu konuyu sorunca Ekrem Başkan, ‘Ben lafa bakarım laf mı diye, söyleyene bakarım adam mı diye’ dedi ve ahmak sözünü iade etti. Ertesi gün de gazeteler ‘Ekrem Bey’in Süleyman Bey’e yanıtı’ diye haberi verdiler.
‘FOTOĞRAF ÇOK NETTİ’
Tek bir kez bile YSK veya YSK üyelerinin konusu geçmedi, çünkü fotoğraf çok netti. 31 Mart öncesinde ve sonrasında; 23 Haziran seçimleri öncesi ve sonrasında ortalık karıştı, ‘görevliymiş’ gibi hareket eden bir İçişleri Bakanımız vardı. Bildiğiniz gibi bakanımız, seçim gecesi Sayın Binali Yıldırım’ın ikinci kez kaybettiğini öğrendiğinde ağladığını kamuoyuna açıkladı. Oysa ki bizim ülkemizde uzun yıllar boyunca içişleri, adalet, ulaştırma bakanları görevlerinden istifa eder ve yerlerine tarafsız teknokratlar atanır ki adalet ve tarafsızlık sağlansın. Maalesef son yıllarda Türkiye seçimlerinde bunun tam tersi yaşanıyor. İçişleri Bakanı, kullandığı gücü kamu adına güç olduğunu unutup, sonradan sahip olduğu siyasi partinin neferi gibi hareket ediyor.
‘İMAMOĞLU’NU HEDEF ALAN ÇOK SAYIDA EYLEM, SÖYLEM VE HAREKETTE BULUNDU’
31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde bunun çok sayıda örneğini yaşadık. Bu davanın başından sonuna kadar İçişleri Bakanı, İmamoğlu’nu hedef alan çok sayıda eylem, söylem ve harekette bulundu. Bu nedenle de bütün bu süreç içinde Ekrem Bey, seçimin yenilenme kararının arkasında da siyasi iradenin bulunduğunu düşünerek hareket etti. Bunun da en önemli temsilcisinin Sayın Bakan olduğunu düşünerek konuşma yapmıştır.”
12.00‘Metrekareye beş kişi düşüyor’
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, duruşma salonundan ayrılırken “Metrekareye beş kişi düşüyor. Küçücük bir salon. Fenalaştım, nefes almak için çıktım” dedi.
11.58Murat Ongun: O sözün hedefi siyasilerdi
Tanıkların dinlenmesi kararının ardından sözü ilk olarak İmamoğlu’nun basın danışmanı Murat Ongun aldı:
“Olayın olduğu gün başkanımızla bir aradaydık. Üsküdar’daki Fethi Paşa Korusun’da. Ben başkanımızın basın danışmanı olduğum için, medya ile ilişkileri doğal olarak ben kuruyorum. Toplantıda birçok gazeteci arkadaşımız, sabah saatlerinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yaptığı açıklamada İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’na ‘ahmak’ dediğini mesaj olarak gönderdiler. Ve bu konuda İmamoğlu’nun Süleyman Soylu’ya cevap verip vermeyeceğini sordular. Ben de konuyu başkanımıza sordum. O da ‘bu çok yakışıksız bir ifade, biz ona yanıt verelim’ dedi. Ardından gazeteci arkadaşları arayıp davet ettim, onlar da sordukları soruda İçişleri Bakanı’nı işaret ederek sordular.
‘İMAMOĞLU, ‘AZ BİLE KONUŞTUM’ DEDİ’
Başkanımız da verdiği yanıtta ‘Lafa bakarım…’ diye devam eden cümleyi kurdu. Açıklamanın ardından toplantıya devam ettik. Binanın içine girerken ben kendisine ‘Acaba Sayın Bakan’a çok mu ağır konuştunuz?’ diye sordum. O da ‘az bile konuştum’ dedi.
Gerek başına vermiş olduğu bu demeç öncesinde, ya da sonrasında aynı zamanda ya da başka bir zamanda Sayın Başkan’dan YSK üyelerine karşı herhangi bir olumsuz söz ya da yorum duymuş mudur?
Bu olayın olduğu tarihten önce ya da sonra, hatta seçimlerin iptal edildiği 6 Mayıs tarihinde Ekrem İmamoğlu’ndan YSK üyeleri hakkında herhangi bir olumsuz söz duymadım. Bütün açıklamalar siyasi kişiler içindir.”
11.55Tanıkların dinlenmesine karar verildi
Bir önceki celsede mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi talebini ‘dava süresini uzatma girişimi’ olarak değerlendirerek reddetmişti. Ancak bu sefer, dinlenmelerine karar verildi.
11.33Duruşma başladı
Duruşma, tartışmaların gölgesinde saat 11.33’te başladı. İmamoğlu, öncekilerde olduğu gibi bu oturuma da katılmadı.
(Duruşma salonunun bulunduğu kata kalkanlı polislerin geldiği görüldü)
11.00Adliyede izdiham
İmamoğlu’na destek için Kartal Adliyesi‘ne gelenlerin çokluğu, duruşma salonu önünde izdihama yol açtı. Gerçek Gündem Genel Yayın Yönetmeni Hilmi Hacaloğlu, yaşananları şöyle aktardı:
“İmamoğlu davası için Kartal Adliyesi’nin içindeyim. Yarım saattir güvenlik bariyerini aşamıyorum. Tek yıldızlı bir emmiyet amiri yalnızca ‘avukatlar ve belediye başkanları’ diyor. ‘Ben gazeteciyim’ dediğimde ‘yalnız adliye muhabirleri’ yanıtını aldım.https://www.dailymotion.com/embed/video/x8gbihf?autoplay=1
Salon çok küçük bir salon. Oturmak için yaklaşık 30 kişilik falan bir yer var. Salon hınca hınç dolu. Genel başkan yardımcıları, belediye başkanları hepsi ayakta. Birazdan kapıyı açacaklar ve kapının önüne yaklaştırılarak duruşmayı takip etmeye çalışacağız.
‘SARAY’DAN HABERLER GELİYOR’
Gökhan Günaydın’la beraberiz. ‘Her türlü sonuca hazırız. Bugün bir siyasi yasak, hatta tutuklama kararı gelirse bu bizim için sürpriz olmaz.’ diyor. ‘Bize Saray’dan haberler geliyor. Bir grup bugün karar verilmesi ve İmamoğlu’nun önünün kesilmesi gerektiğini savunuyor, bir kısmı da mahkumiyet kararının İmamoğlu’nu daha da büyüteceğini söylüyor. (…)”
09.20Kaftancıoğlu: Artık normal olana şaşırıyoruz
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, kişisel Twitter hesabında yaptığı paylaşımda megakentte yaşayanlara saat 11:00’de Kartal Adliyesi’nde buluşma çağrısı yaptı.
Adliyeye girişlerle ilgili henüz herhangi bir yasaklama kararı gelmediğine dikkati çeken Kaftancıoğlu, “Artık normal olana şaşırıyoruz ne yazık ki” dedi.