Türkiye, yeniden Milli bir demokratik devrimle yoluna devam etmelidir..

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Türkiye 1939’dan itibaren, modernleşmeyi yani çağdaşlaşmayı değil, adım adım din eksenli gericiliği ve gelenekselciliği takip ettiği için, ileri, demokratik, barışçı, akılcı ve özgürlükçü bir bilim Milleti olamadı.
Bu yanlış yolda öncelikle:
Aydınlanmacı ve kalkınmacı Köy Enstitülerini kapattı.
Eğitimini, 1946 kahire Anlaşmasıyla ABD’ye teslim etti.
Güvenliğini NATO vasıtasıyla ABD’ye teslim etti.
Yurtta sulh cihanda sulh ilkesini dış politikada terk etti.
Tüm komşularıyla geçimsiz oldu.
Ekonomisini ABD ve AB vasıtasıyla Emperyalizme teslim etti.
Tüm özelleştirme adına varlıklarını sattı.
Bağımsızlığını kaybetti.
Ve ülkenin ilerlemesi durdu.
Bundan sonrada,  büyük oranda, akılcı ve bilime inanan tek bir Millet değil, etnik ayrımlara ve mezhepçiliğe zemin hazırlayan, yalana ve hurafeye inanan çok parçalı bir topluluklar manzumesine döndü.
Tüm bunlardan dolayıda bir daha dünyaya örnek olmuş bir liderleride kendi içinden çıkartamadı.
Yani yeni bir Atatürk yaratamadı.
Buna karşılık 1939’dan sonra, sadece Emperyalizme bağımlı, çağdaşlık, demokrasi, akıl  ve bilim düşmanı gerici yöneticiler; Menderesler, Demireller, Evrenler, Özallar, Çillerler ve Erdoğanlar yarattı.
Kendi çocuklarını asan, kurşuna dizdiren işbirlikçi Gladyolar ve Mafyalar, Milletin ve devletin tüm mal, kültür ve sosyal varlığına göz diken ve çalan yeni yöneticiler, iş adamları adı altında yeşeren dönemsel  talancılar ve hırsızlar yarattı.
Ülke her yönüyle geriye gitti.
Tüm bu olumsuz gelişmelerden dolayıda Millet; bilgi ve bilgiye dayanması gereken demokratik seçimlerini yapma açısından da  yanlış yönlendirildi ve kör edildi.
Buda bize bugünün Türkiye’sinin, ülke yönetiminin ve gerçekte tek bir Milet olmanın değil, çok parçalı bir toplumun varlığını ve vardığı, bulunduğu yeri ve  ‘kalitesini’ göstermektedir.
Vardığı yer ise,1923-1938 arasını ve 2021’leri değil,  1907’leri andırmaktadır.
Bunu tersine döndürecek ilke ve düşünce ise, var olan yalan ve gericilik rüzgarlarında bilgi düzeyi açısından büyük oranda  gericileşmiş seçmene taviz vererek savrulmak değil, çok parçalı Milli güçlerin birlikte hareket etmeyi öğrenerek, doğru kollektif önderlik ve programla ortaya çıkıp örgütlenerek ve Milleti de  ilerici yani Atatürkçü ilkeler düzleminde örgütleyerek, 1923-1938 Türkiyesinin ilke ve devrimlerini tavizsiz bir biçimde ve içerikte güncelleyerek takip ve tatbik etmektir.
Kısaca, Milli güçlerin Milli olarak örgütlü bir halde  ve  birlikte hareket ederek, 1908 ve 1923’de olduğu gibi, yeni bir Milli demokratik Türk devrimiyle, Türkiye’de iktidarı ve Milleti gericilikten kurtarmaktır.
Ve T.C.’ni  ikinci defa 1923’de ki gibi aynı devrimci ve ilerici ülkülerle yeniden kurmaktır.
Göründüğü gibi bunun ikincide bir yolu yoktur.
Vardır diyen beri gelsin!
Sefa Yürükel

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Türkiye, yeniden Milli bir demokratik devrimle yoluna devam etmelidir..