Türkiye’de 12 Eylül Amerikancı Gladyo darbesi ve 24 Ocak ekonomik iflas ve erozyon kararları, yüzde yirmibeşlik bir;
ahlaksız, yalancı, hırsız, kanunsuz ve yiyici bir seçmen kitlesi yaratmıştır.
Bu yüzden, bu yüzde yirmibeşlik kesimden yeni bir Atatürk çıkmaz.
Ama sadece yeni bir Tayyip Erdoğan çıkar.
Diğer yüzde yetmişbeşin yüzde yedilik bir kesimi ise, terör örgütü PKK’nın baskısı altına girmiş ve iradesizleştirilmiştir.
Ülkedeki yüzde sekizlik bir kesim ise, ilk yüzde yirmibeşlik kesime her anlamda payanda olmaktadır.
Bunun dışında kalan kesimin yüzde yirmi beşlik bir gri kesimi ise, ABD ve AB yörüngesindeki mandacılardan
medet ummaya çalışmaktadır.
Tüm bunların dışında kalan son yüzde otuzbeşlik bir kesim ise, Atatürkçü çizgide yeni bir arayış içerisindedir.
Ve bu ilk yüzde yirmibeşlik kesimin tam karşısındadır.
Ayrıca bu kesim, diğer gri olan yüzde yirmi beşlik kesimede kuşkuyla bakmaktadır.
İşte bu son yüzde otuzbeşlik kesim, potansiyel olarak içinden yeni bir Atatürkçü kadro çıkarabilir.
Umut yaratabilir.
Sadece bu son yüzde otuzbeşlik kesimin içinden çıkacak olan Atatürkçü kadro ile ancak:
terör örgütü PKK’nın zulmündeki iradediz yüzde yedilik kesim ve ABD ve AB mandacılarının elindenki diğer gri bir kesim olan yüzde yirmibeşlik kesim kurtarılabilinir.
Ayrıcada, zamanla bu Atatürkçü kesim, ilk yüzde yirmibeşlik ahlaksız kesmin önemli bir kısmınıda kontrol altına alıp,zamanla önemli bir kısmını tarafsızlaştırabilir ve etkisiz hale getirebilir.
Ve zamanlada diğer bir yüzde sekizlik yandaş kesim olan kesimi de, olumlu yönde etkileyip, gücü tükenmiş olan sosyal bir kesim olarak eritebilir.
Türkiye’de bu gerçeğe göre davrananlar, plan, program ve örgütlenme yapanlar ancak başarı şansını yakalayabilir.
Zaten bir ülkeyi yönetmek için, halkın tümünü kazanmanızda asla mümkünde değildir.
Ama bu yüzde otuzbeşlik bir kesimi esas güç olarak örgütleyip, diğerlerininde önemli bir kısmını tarafsızlaştırırsanız
ve küçük bir kısmınıda etkisizleştirirsiniz, işte o zaman o ülkeyi yönetmeniz mümkündür.
Bu sosyal politik gerçekliği gözardı ederek, halkımızı bölmeyelim palavralarını atarak
ve ben bu şekilde Türkiye’de siyaset yaparım diyenler, hiç yorulmasınlar ve
en kısa yoldan kendilerine yeni bir gezegen arasınlar.
Çünkü bu sosyal politik gerçeklikte ülke yönetmeye kalkmaları için hiç bir şansları yoktur.
Yüzde otuzbeşlik kesim bu bakımdan, bu nesnel durumu, zamanı ve kendi potansiyelini iyi değerlendirmelidir. Çünkü olumlu bir gelecek ve Atatürkçü bir çizgide ülkeyi yönetmek ONLARI BEKLEMEKTEDİR!
….
Son söz olarak her zaman olduğu gibi yine: Atatürk’le kalın, Cumhuriyetle kalın,
Hoşça kalın!
Sefa Yürükel