1. Haberler
  2. Dünya
  3. Uluslararası İnsani Müdahaleler ve Rejim Değişiklikleri..

Uluslararası İnsani Müdahaleler ve Rejim Değişiklikleri..

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uluslararası insani müdahaleler, insan hakları ihlallerine son vermek veya sivilleri korumak gibi gerekçelerle meşrulaştırılsa da, bu müdahalelerin çoğu zaman siyasi sonuçları kaçınılmazdır. Libya, Kosova ve Irak müdahaleleri, uluslararası aktörlerin rejim değişikliğine yol açan askeri ve diplomatik hamlelerini örneklemektedir.

  1. Müdahale mi, İstilâ mı?

Soğuk Savaş sonrasında ortaya çıkan “insani müdahale” kavramı, egemenlik ilkesini sorgulamaya açmıştır. 1999’da NATO’nun Kosova müdahalesi, Birleşmiş Milletler’in (BM) onayı olmadan gerçekleşmesine rağmen, “insani gerekçelerle” meşrulaştırılmış ve sonraki müdahalelere emsal teşkil etmiştir (Wheeler, 2000). Bu gelişme, “Egemenliğe karşı sorumluluk” (Responsibility to Protect – R2P) doktriniyle teorik bir çerçeveye oturtulmuştur (ICISS, 2001).

Ancak bu müdahaleler çoğu zaman, doğrudan veya dolaylı olarak rejim değişikliğine yol açmış ve meşruiyet tartışmalarına neden olmuştur (Chandler, 2006).

  1. Kosova: Uluslararası Müdahalenin Yumuşak Gücü

1999 yılında Yugoslavya’ya bağlı Kosova’da, Sırp güçlerinin Arnavut sivillere yönelik şiddeti, NATO müdahalesinin gerekçesi olmuştur. BM Güvenlik Konseyi’nin açık yetkilendirmesi olmaksızın gerçekleşen müdahale, “ahlaki zorunluluk” gerekçesiyle savunulmuştur (Ignatieff, 2003). Müdahalenin sonunda, Kosova fiilen Sırbistan’dan ayrılmış ve 2008’de tek taraflı bağımsızlık ilan etmiştir.

Her ne kadar NATO müdahalesi doğrudan bir rejim değişikliğini hedeflememiş gibi görünse de, Sırp lider Slobodan Milošević’in 2000’deki düşüşüyle birlikte bölgedeki siyasi dengeler tamamen değişmiştir (Caplan, 2005).

  1. Irak: Müdahalenin Jeopolitik ve Rejimsel Bedeli

2003 yılında ABD öncülüğünde gerçekleştirilen Irak müdahalesi, “kitle imha silahları” bahanesiyle başlatılmış, ancak Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesiyle sonuçlanmıştır. BM onayı olmadan gerçekleşen bu müdahale, uluslararası hukukun ihlali olarak değerlendirilmiştir (Glennon, 2003). Rejim değişikliği doğrudan müdahalenin amacı olmuş; ancak bu durum ülkeyi uzun süreli bir istikrarsızlık ve mezhepsel iç savaşa sürüklemiştir.

Müdahale sonrası kurulan hükümetler, etnik ve mezhepsel dengeyi sağlayamamış; bu da DEAŞ gibi radikal yapıların ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır (Dodge, 2012). Bu süreç, insani müdahalelerin uzun vadede beklenen istikrarı sağlayamadığını göstermektedir.

  1. Libya: Müdahale ile Kaos Arasında

2011 yılında Libya’da Arap Baharı sürecinde başlayan iç karışıklık, Muammer Kaddafi’nin sivillere yönelik tehditleri gerekçe gösterilerek NATO müdahalesine zemin hazırlamıştır. BM Güvenlik Konseyi’nin 1973 sayılı kararıyla verilen müdahale yetkisi, başlangıçta sivilleri koruma amacı taşımış; fakat kısa sürede rejim değişikliğine dönüşmüştür (Bellamy & Williams, 2011).

Kaddafi’nin öldürülmesinden sonra Libya, milisler arasında bölünmüş, merkezi otorite zayıflamış ve ülke iç savaşa sürüklenmiştir. Müdahale sonrası düzenli bir geçiş planının olmaması, insani müdahalenin stratejik ve yapısal eksikliklerini ortaya koymuştur (Kuperman, 2013).

  1. Hukuki ve Etik Tartışmalar: R2P’nin Sınırları

“Responsibility to Protect” (R2P) doktrini, devletlerin halklarını soykırım, savaş suçları, etnik temizlik ve insanlığa karşı suçlardan koruma yükümlülüğü olduğunu belirtir. Bu görev başarısız olursa, uluslararası toplumun müdahale hakkı doğar (ICISS, 2001). Ancak uygulamadaki belirsizlikler, bu doktrini suistimale açık hâle getirmiştir (Evans, 2008).

Bazı akademisyenler, R2P’nin askeri güç kullanımı yerine diplomasi, yaptırım ve arabuluculuk gibi önleyici mekanizmalarla sınırlı tutulması gerektiğini savunur (Thakur, 2016). Aksi durumda, insani gerekçelerin emperyalist çıkarlar için araçsallaştırılması riski doğmaktadır.

  1. Rejim Değişikliğinin Beklenmeyen Sonuçları

Her üç vaka da göstermektedir ki, dış müdahalelerle gerçekleşen rejim değişiklikleri çoğu zaman siyasi istikrarı sağlayamamakta, yeni çatışmalara zemin hazırlamaktadır. Irak ve Libya’da olduğu gibi, güçlü bir devlet yapısı kurulamaması durumunda, güç boşluğu oluşmakta ve bu durum milis gruplarının, terör örgütlerinin ve dış aktörlerin nüfuzunu artırmaktadır (Barakat & Waldman, 2013).

Ayrıca bu tür müdahaleler, egemenlik ilkesinin ihlali olarak algılanmakta ve uluslararası hukuk düzenini zayıflatmaktadır. Müdahalenin niyetinden çok sonucu belirleyici olmakta; uzun vadeli başarı, sadece rejim değişikliğiyle değil, toplumun yeniden inşasıyla mümkün olmaktadır (Paris, 2004).

Sonuç

İnsani müdahale kavramı, ahlaki bir yükümlülükle başlayıp jeopolitik bir araç hâline gelebilmektedir. Kosova, Irak ve Libya örnekleri, uluslararası müdahalelerin rejim değişikliğine yol açabileceğini, fakat bu değişimin her zaman demokrasi ve istikrar getirmediğini göstermektedir. Bu nedenle, insani müdahalelerin planlaması ve uygulanması, yalnızca askeri stratejiyle değil; siyasi geçiş, toplumsal uzlaşma ve kalkınma dinamikleriyle birlikte ele alınmalıdır. Aksi hâlde müdahale edilen toplumlar, istikrarsızlık ve şiddet sarmalında kalmaya devam edecektir.

Kaynakça
• Barakat, S., & Waldman, T. (2013). Reconstructing Post-Conflict Societies: Strategy, Structure, Process and Policy. Routledge.
• Bellamy, A. J., & Williams, P. D. (2011). The New Politics of Protection? Côte d’Ivoire, Libya and the Responsibility to Protect. International Affairs, 87(4), 825–850.
• Caplan, R. (2005). International Governance of War-Torn Territories: Rule and Reconstruction. Oxford University Press.
• Chandler, D. (2006). Empire in Denial: The Politics of State-Building. Pluto Press.
• Dodge, T. (2012). Iraq: From War to a New Authoritarianism. International Institute for Strategic Studies.
• Evans, G. (2008). The Responsibility to Protect: Ending Mass Atrocity Crimes Once and For All. Brookings Institution Press.
• Glennon, M. J. (2003). Why the Security Council Failed. Foreign Affairs, 82(3), 16–35.
• ICISS (International Commission on Intervention and State Sovereignty). (2001). The Responsibility to Protect. Ottawa: International Development Research Centre.
• Ignatieff, M. (2003). Human Rights as Politics and Idolatry. Princeton University Press.
• Kuperman, A. J. (2013). A Model Humanitarian Intervention? Reassessing NATO’s Libya Campaign. International Security, 38(1), 105–136.
• Paris, R. (2004). At War’s End: Building Peace After Civil Conflict. Cambridge University Press.
• Thakur, R. (2016). The United Nations, Peace and Security: From Collective Security to the Responsibility to Protect. Cambridge University Press.
• Wheeler, N. J. (2000). Saving Strangers: Humanitarian Intervention in International Society. Oxford University Press.

Sefa Yürükel

Etnograf, Sosyal Antropolog, Soykırım ve Terörizm Araştırmacısı. İskandinavya Türkî Dil ve Komşu Ülkeleri Araştırma Enstitüsü Direktörü, Oslo, Norveç Türklere Soykırımları Araştırma Vakfı Başkanı, Lahey, Hollanda Felsefe, Hukuk, Kanun ve Uygulama Kitapları kategorilerinde eserleri vardır: Batı Tarihinde İnsanlık Suçları, Soykırımlar Tarihi…

20 Mayıs 2025

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Uluslararası İnsani Müdahaleler ve Rejim Değişiklikleri..