1. Haberler
  2. Dünya
  3. XXI. YÜZYILIN KOMUTANI, HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV, SÖZLERİNDE HER ZAMAN HAKLIDIR VE ZAFER KAZANIR

XXI. YÜZYILIN KOMUTANI, HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV, SÖZLERİNDE HER ZAMAN HAKLIDIR VE ZAFER KAZANIR

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Hatira Giliyeva Azerbaycandan Yazıyor

XXI. YÜZYILIN KOMUTANI, HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV, SÖZLERİNDE HER ZAMAN HAKLIDIR VE ZAFER KAZANIR

Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti büyük sevincini kutluyor – Azerbaycan topraklarını 30 yıllık işgalden kurtaran, milyonlarca insanı utanç ve vatan hasretinden kurtaran 21. yüzyılın Zafer Komutanı İlham Aliyev’in TAM ZAFER SEÇİMİ! Başta Azerbaycan’ın baş tacı Dağlık Karabağ olmak üzere her yerde törenler, şölenler yapılıyor.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehriban Aliyeva ve aile bireyleri, 7 Şubat’ta Karabağ’ımızın şah damarı Hankendi’de 122 No’lu Seçim Bölgesi 14 No’lu sandıkta oy kullandı. Bu dünyaya “Karabağ Azerbaycan’dır!”- Zaferinin teyididir. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan Cumhuriyeti Birinci Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mehriban Aliyeva ve aile üyelerinin böylesine önemli bir etkinlikte – üç renkli Bayrağımızın gururla dalgalandığı Hankendi şehrinde Cumhurbaşkanlığı Seçiminde oy kullanmaları bu toprakların ayrılıkçılardan özgürlüğünün ve halklarının güven içinde yaşamasının açık bir ifadesidir.

Hazar-Karadeniz havzası ve Güney Kafkasya bölgesinde önemli güce sahip ülkeler arasında yer alan Azerbaycan Cumhuriyeti’nin jeopolitik ve jeoekonomik gelişme dinamiklerine dünyanın küresel yöneticilerinin özel önem vermesi tesadüf değildir. Azerbaycan tarihi bin yıllara dayanan kültürel gelenekler ve modern küreselleşme koşullarında yaşayan gelecek nesiller için askeri güç ve diplomatik başarıların yanı sıra korunmuş özdeş mirası, dünya toplumunda ciddi ilgi görüyor.

70 yıl SSCB’nin bir parçası olmuş, ancak tüm ideolojik baskı ve etkilere rağmen milli imajını koruyan Azerbaycan halkı bağımsızlığının 30. yılında, tarihi varlığına daha büyük bir kararlılıkla değer vererek, Devlet-Millet Birliğinin “Demir Yumruk” şeklindeki hedeflerini gerçekleştirmektedir.

Bağımsız Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusu Haydar Aliyev’in siyasi halefi Sayın İlham Aliyevin siyasi Lider kararlılığı ve devlet yönetiminde büyük rasyonel-entelektüel gücü nedeniyle sistemsel olarak ilgi çekici olan Azerbaycan devletinin temel öncelikli barış, dostluk, her alanda işbirliği, diyalog koşullarıdır. Sayın İlham Aliyev Halkla dayanışmanı dünya sosyal ve siyasal düşüncesinin modern toplum standartlarına göre gerçekleştirir.

Dünyanın ilgi odağı olan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in ileri demokratik devletlerle ekonomik, siyasi ve hukuki, diplomatik ilişkiler kurduğu, dinamik bir faaliyet programını sistematize ettiği bir gerçektir. Bu düzeyde, ulusal çıkarlar – ulusal devlet olma fikri, onun korunması ve geliştirilmesine göre seçilir ve değerlendirilir.

Modern Azerbaycan’ın devlet inşasında sivil toplum ilkelerinin ilgi odağında tutulması, siyasi istikrar, ekonomik, sosyo-kültürel refah olayları Sayın İlham Aliyev’in uyguladığı politikanın ana kriterleridir.

Büyük lider Haydar Aliyev’in ikinci kez Azerbaycan Cumhuriyeti’nin siyasi liderliğine geldiği tarihi aşamada, ülkenin ekonomik gücünün tamamen zayıfladığı, üretim alanlarında geniş çaplı bir dağılma bilinmektedir. Bir yandan işsizler ordusu, halkın sosyal durumu büyük ölçüde bozuldu, diğer yandan ülke bir iç savaşla karşı karşıya kaldı.

Haydar Aliyev’in halkın istek ve talebi üzerine siyasi iktidara gelmesinden sonra devlet kurma çalışmaları arasında ilk görev, ekonomik ve sosyal sorunların bir an önce çözülmesi, yeni işyerlerinin açılması ve halkın maddi refahının sağlanmasıydı. insanlar.

“Yüzyılın Sözleşmesi”, “Bakü-Tiflis-Ceyhan”, petrol politikası gibi küresel ekonomik stratejik anlaşmalara paralel olarak Azerbaycan’da küçük ve orta ölçekli girişimciliğin sivil toplumun çıkarları doğrultusunda geliştirilmesini öngören “Azerbaycan Girişimciliğinin Geliştirilmesi” genel olarak “Büyük İpek Yolu” (1993-1995) Devlet programı, “Tarım reformunun temelleri hakkında” ve “Devlet çiftlikleri ve kollektif çiftliklerin reformu hakkında” yasalar kabul edildi.

Böylece Haydar Aliyev’in siyasi mirasında, bugün aforizmalar içeriğinde öğrenilen milli liderin hikmetli düşünceleri, ezberlenmiş diller, “Hiçbir ülke, hatta en büyük ülke bile ekonomisini ancak kendi çerçevesinde geliştiremez”, “Yol- ekonomi, kültür demektir, tek kelimeyle hayat demektir “(Haydar Aliyev. Bilge düşünceler. http://www.heydar-aliyev-foun¬datio¬n.or¬g/az/¬cont¬ent/index/85/).,düşünceleri aslında o ilk aşamanın küresel gerçekliğinden doğmuş ve bu örneklerden ortaya çıkan fikirler, Büyük Önder Haydar Aliyev’in genç Bağımsız Cumhuriyeti’ne kadar olan 10 yıllık siyasi liderliği sırasında ekonomik inşa programının temelini oluşturmuştur. Azerbaycan, ülke içinde sosyo-ekonomik kalkınma ve dış ülkelerle ekonomik ilişkiler konusunda geniş ufuklar açtı.

Azerbaycan’ın siyasi, sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel kalkınma stratejisinin Sayın İlham Aliyev tarafından son derece profesyonel bir şekilde uygulanması, her şeyden önce Büyük Liderin 01.10.2003 tarihli Halka Hitabesine yansıyan güvenin teyidini teyit etmektedir. Aynı zamanda Azerbaycan’ın 20 yıllık tarihinde yaşanan yüksek gelişme, siyasi yolun ve milli devlet geleneğinin başarıyla devam ettiğini göstermektedir. Ayrıca elde edilen başarılar devletin güçlenmesinin, ülke vatandaşlarının sosyal refahının garantisinin ve maddi seviyelerinin iyileştirilmesinin temeli haline geliyor.

Elbette her tarihsel dönemin kendine has gelişim alanı ve sorunları vardır ve her liderin ortak hedefe yönelik kendine özgü bir siyasi yönetim biçimi vardır. Büyük lider Haydar Aliyev’in tarihi ve modern yaklaşımla tamamen doğru ve bilge fikirleri, yani Haydarlık ideolojisinin ilkeleri burada karakteristik olarak seslenmektedir: “İşe ilk başlayanların her zaman büyük ve onurlu görevleri vardır”; Bağımsızlığı kazanmak ne kadar zorsa, onu sürdürmek, kalıcı ve ebedi kılmak daha da zordur.” “Bağımsızlık yolu kadar zor bir yol yoktur” (Haydar Aliyev. Bilge düşünceler. http://www.heydar-aliyev-foundationn.org/az/content/index/85) /).

Akademik Ramiz Mehdiyev, Sayın İlham Aliyev’in Haydar Aliyev’in geleneklerine sadık kalarak Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin devlet kurma politikasını sürdürdüğünü vurgulayarak, on yıl – on yıl boyunca liderliğinin ülkeye önemini şöyle değerlendirdi: “Haydar Aliyev, siyasi istikrarın, gerekli ekonomik kalkınmanın ve sosyal güvenliğin barış olmadan her demokrasinin ömrünün kısa olacağını çok iyi anladı. Son 10 yıldır bu politikayı sürdüren Cumhurbaşkanı lham Aliyev, ulusal gelenekleri ve jeopolitik özellikleri dikkate alarak ülkeyi ekonomik olgunluktan demokratik olgunluğa ustalıkla dönüştürüyor. Bu sürecin devamı olarak Azerbaycan’da 2003 yılından itibaren yeni bir kalkınma stratejisi hayata geçirilmiştir. İham Aliyev’in iç ve dış politikasının bir sonucu olarak son 20 yılda sosyal-politik, sosyo-ekonomik ve kültürel hayatın her alanında, hukuk devletinin inşasında ve hukuk devletinde ciddi yenilikler ve başarılar elde edilmiştir. sivil toplum. Birçok parametreye göre Azerbaycan hızla gelişen bir ülke haline gelmiştir” (Mehdiyev Ramiz Ulusal rönesans “Azerbaycan’da bağımsız devleti yaratan ve ayakta tutan Milli Lider Haydar Aliyev’in yetenekli politikasıdır . http//files.preslib.az/proje cts/toplu/books/45.pdf).

Güçlü ekonomik temellere ve güçlü modern siyasi önceliklere sahip tüm ülkelerde olduğu gibi Azerbaycan’da çağdaş içerik kültür, insani politika, bilim, sağlık, kadın, aile, çocuk, gençlik, spor politikası ileri fikirlerle zenginleştirilmiş, milli fikirle harmanlanmış, yeni, yüksek bir gelişme aşaması yaşanmaktadır. Ayrıca Haydar Aliyev’in siyasi yönetim ilkelerini yaratıcı bilinçle sürdüren yekpare devlet inşa sistemi elde edilen başarıların geliştirilmesi ve yarım kalan tarihi işlerin devam ettirilmesi, dolayısıyla sürdürülebilir başarılı bir stratejinin canlı bir örneği olarak ilgi çekicidir, diğer yandan “haklı inanç” fikrini de doğrulamaktadır.

Şu anda Azerbaycan halkının büyük lideri Haydar Aliyev’in, bağımsız Azerbaycan devletinin büyük bilgeliğe, yüksek siyasi liderlik profesyonelliğine sahip başkanı sayın İlham Aliyev’e olan güveninin de arttığı gerçeğinden bahsediyoruz. Azerbaycan Devletinin Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev eşsiz akılcı liderlik vasıfları ile tüm dünyada siyasi çağını güvenle ileriye taşıyan karizma niteliğini haklı olarak hak ediyor. Yaratdığı ve başarıyla uyguladığı kültürlerarası diyalog ve çokkültürlülük politikasından bahsetmeden geçmek mümkün değil.

Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyevin Haydar Aliyev’in tarihi tecrübesine dayanan, siyasi yönetimde uygulanan Azerbaycanlılık milli ideolojisinden kaynaklanan çokkültürlük və aynı zamanda kültürlerarası diyaloğ fikrinə büyük liderin özel önem verdiği bilinmektedir. Ayrıca. hoşgörü olgusu, Sayın İlham Aliyev’in uyguladığı devlet yönetimi politikasında temel öncelik alanı olup, program projesi – toplumun yaşamı, felsefe özünde geliştirilmiştir.

Bağımsız bir hukuk Cumhuriyeti olarak kadim bir tarihe sahip olan Azerbaycan’ın, 30 yılı aşkın bir süredir çok kültürlülük ve hoşgörü geleneklerine bağlı kaldığı, ana dile ve dini inançlara saygı ilkelerine saygı gösterdiği zaten doğrulanmış ve kabul edilmiş bir gerçektir ve vu siyaset çeşitli milliyet ve etnik grupların birbirlerinin geleneklerine saygı göstererek, kendi kültürüne saygı ruhu içinde yaşamalarının garantörü oldu.

Azerbaycan Cumhuriyeti en küresel demografi ve göç sorunlarıyla karşı karşıya kaldığında bile sorumluluk duygusunu ve çokkültürlülüğe saygıyı unutmamış, ermenilerin ülkemize acımasızca düşman olmasına rağmen ermeni nüfusunun güvenliğini sağlamıştır.Yüzyıllar boyunca insanları dinsel ve manevi geleneklerine adamış, çıkarlarını göz önünde bulundurmuştur.

Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev’in, insanlığın küresel kültürel sorunlarının çözümünde bu hayati kültür programını temel alarak çokkültürlülük fikirlerine çok değer verdiği ve bunu bir kültür modeli haline getirdiği artık tüm gezegen tarafından bilinmektedir.Bunun bir başka ismi ve ya terifi profesyonel politikacısının ve yetkin liderinin gücüyle sürdürülebilir kalkınma ola bilir.

Azerbaycan devlet başkanının aşağıdaki alıntıda ifade ettiği derin düşünceleri, Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin çokkültürlülük modelinin içeriğini ve özünü tam olarak canlandırmaktadır: “Çokkültürlülük Azerbaycan’da bir yaşam tarzıdır. Doğru, bu terim nispeten yeni. Ancak Azerbaycan’da yüzyıllardır çok kültürlü toplumlar var olmuştur. Halklar arasındaki dostluk ve dayanışma bunun açık bir örneğidir. Bugün bile kendi inisiyatifimizle bölgede ve dünyada yaşanan süreçlere olumlu etkimizi göstermeye çalışıyoruz” (“XXI. Yüzyıl: Umutlar ve Zorluklar” adlı forum. http://bakuforum.az) /az/multikulturalizm -başarılar-ve-sorunlar/?fid2258).

Azerbaycan’ın sosyo-politik düşüncesinde ve bilimsel alanlarda çokkültürlülük güncel bir alan ve konu olarak ciddi araştırmaların konusu haline gelmiştir.

Çokkültürlülük, Kültürlerarası Diyalog konusunda Azerbaycan’da düzenlenen uluslararası forumlar ve bunların sonucunda ülkemizin taraf olduğu sözleşmelerin hükümlerinden doğan görevlerin yerine getirilmesi, sadece ülkemizin Avrupa’ya entegrasyonunu sağlamakla kalmıyor. Dünya, ama aynı zamanda halkımızın misafirperverlik, komşuluk, dostluk, kardeşlik duygularına bağlı olduğunu ve dolayısıyla evrensel hümanizm duygularına bağlı olduğunu da açıkça gösteriyor.

Sayın İlham Aliyev’in III. Dünya Kültürlerarası Diyalog Forumu’nun “Ortak güvenlik uğruna kültürü paylaşalım” konulu resmi açılışında özellikle vurguladığı aşağıdaki fikirler de çokkültürlülük fikirlerini desteklemektedir.

Toplumun gelişmesini yaşam felsefesi olarak benimseyen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bu yöndeki tarihi ve modern başarılarını açıkça ifade etmektedir: “Bugün Azerbaycan uluslararası toplumun etkili bir üyesidir, bölgesel düzeyde çok olumlu bir rol oynamaktadır. seviye. Girişimlerimiz bölgesel işbirliğini güçlendirmeyi amaçlıyor. Enerji güvenliğine ilişkin siyasi ve ekonomik konular odak noktasındadır. Girişimlerimiz ve projelerimiz bölge sınırlarını aştı. Bu projeler ülkeleri ve kıtaları birbirine bağlıyor. Enerji güvenliği konusuna bakıldığında Azerbaycan’ın halihazırda Avrupa’nın enerji güvenliği konusunda önemli bir rol oynadığı görülmektedir. Ulaşım altyapısı söz konusu olduğunda bugün tarihi İpek Yolu’nu restore ediyoruz. Asya ile Avrupa arasında yeni bir demiryolu bağlantısı oluşturuyoruz. Yalnızca ekonomik kalkınmaya ve daha iyi ulaşım altyapısına değil, aynı zamanda insanlar arası temaslara da yatırım yapıyoruz. Tarihi İpek Yolu Azerbaycan’dan geçiyordu. Bugün modern teknolojilerin uygulanması ve komşu ülkelerin katılımıyla restore ediyoruz. Ekonomik ve sosyal kalkınmaya ilişkin tüm projelerimiz bölgesel işbirliğini, halklar ve ülkeler arasındaki karşılıklı anlayışı güçlendirmektedir” (Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Dünya Kültürlerarası Diyalog Forumu’nda yaptığı konuşma. 07-09 Nisan 2011. http:// President.az/articles/1845).

Sayın İlham Aliyev’in, Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası’nın 109. maddesinin 32. maddesinin rehberliğinde, “korunması, daha da geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması amacıyla 2016 yılının Çokkültürlülük Yılı ilan edilmesine ilişkin Kararnameyi yayınlaması tesadüf değildir.” Azerbaycan’da çok kültürlülük geleneklerini teşvik etmek” imzasını attı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanının 2016 yılında Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı 7. Küresel Forumunu Bakü’de düzenleme kararı da Azerbaycan’ın insani kültürlerarası diyalog-çokkültürlülük felsefesine verdiği özel önemden kaynaklanmaktadır.

Azerbaycan’ın sistemli yaşam felsefesi-çokkültürlülük modelinde küresel bir etik karşıtlığı ve dolayısıyla kültür karşıtlığı sorunu haline gelen İslamofobi’ye karşı fikirler ortaya atan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, “amaçlı olarak” Azerbaycan Cumhuriyeti’nde İslami dayanışmanın tesis edilmesinde Azerbaycan’ın eşsiz konumunun güçlendirilmesinin sağlanması amacıyla 2017 yılının “İslami Dayanışma Yılı” ilan edilmesine ilişkin Karar kabul edildi. Başkentimiz Bakü’de düzenlenen 4. İslami Dayanışma Oyunları ve tarihi bölgemiz Nahçıvan’daki şehirlerin 2018 yılında İslam kültürünün başkenti ilan edilmesi, Azerbaycan’ın İslami dayanışmaya olan bağlılığını resmen teyit etmektedir.

Bilimsel alanda İslami dayanışma konusu, yıllar önce temel bilimsel araştırmaların önünü açmıştır. Günümüzde Azerbaycan’da binlerce yıllık bir geçmişe dayanan İslam kültürünün birçok farklı konusunu beşeri bilimler, özellikle de sosyal bilimler bilim adamları araştırmakta ve analiz etmektedir.

Örneğin, İslam dayanışmasının kültürlerarası diyalogdaki rolü ve önemi ile çokkültürlülük fikirlerinin gelişmesindeki rol ve önemini içeren konuların felsefi bağlamı, sosyal ve insani bilimsel düşüncenin kapsamını genişletmektedir. Cumhuriyet’te Çokkültürlülük Merkezi devlet kurumunun oluşturulması, ANAS Felsefe Enstitüsü’nde “Çokkültürlülük ve Hoşgörü Felsefesi” bölümünün başlatılması ve ülke çapında büyük ölçekli kültürel, bilimsel ve kitlesel etkinliklerin düzenlenmesi, devlet politikasına getirilen çokkültürlülük-çokkültürlülük modelinin dinamizmi.

Azerbaycan vatandaşlarının yüzyıllardır İslam dinine, İslam ahlakına ve kültürüne olan güçlü sahiplenme duygusu, diğer milletlerin, halkların ve etnik grupların medeni haklarına, ahlaki duygularına ve geleneklerine karşılıklı saygı çerçevesinde yaşamanın koşullarını yaratmıştır. Bu açıdan bakıldığında İslam dininin telkin ettiği dayanışma, birlik, barış, sevgi, dostluk gibi ahlaki değerler Azerbaycan’ın zihinlerinde baskın duygular olarak kalıcı bir yere sahiptir, dolayısıyla küreselleşmenin geldiğimiz aşamada geleneksel değerler kültürel çeşitlilik sorununun çözümü koşullarında, hiçbir yanlış anlaşılma, gerilim gözlenmemektedir.

Ayrıca Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti, İslam İşbirliği Teşkilatı ISESCO’nun yanı sıra Müslüman ülkeleri birleştiren diğer yetkili kuruluşlara üye seçildi. Bu İslami dayanışmanın açık bir örneği, 2009 yılında İslam kültürünün başkenti ilan edilmesiyle doğrulanmıştır.

Bütün bunlar, ortak bir çatı altında birleşen milletlerin ve halkların çokkültürlülüğü olgusunun, yani çokkültürlülüğün Azerbaycan Cumhuriyeti’nde öncelikli devlet politikası kavramı olarak kabul edildiğini ve yeni ve sürdürülebilir bir yaşam felsefesi bağlamında emin adımlarla ilerlediğini göstermektedir. ve bu Azerbaycan, çok kültürlülük modelinin kutlanması ve onaylanması olarak tarih ve modernlik açısından önemlidir.

Sayın İlham Aliyev sözünün önderidir. Onun 20 yıllık Cumhurbaşkanlığı faaliyeti, üstlendiği tarihi ve sorumlu görevi her zaman yerine getirdiğini kanıtlıyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde halkın güvenini her kazandığında, gelecek dönemde halkın önünde daha gayretle çalışacağına söz verdiğinde, bilge milli lider ve büyük lider Haydar Aliyev’in önemli kararı ve derin inancı ortaya çıktı. Halkımız, hayatının son aylarında yeniden teyit edildi.

Haydar Aliyev: “Sizi temin ederim ki, hem İlham Aliyev hem de Yeni Azerbaycan Partisi, halkımızın en değerli evlatlarını kendi etrafında birleştirmeye devam edecek ve Azerbaycan devletinin kalkınması ve halkımızın refahı için çok şey yapacaktır. …Ben de ona kendim kadar inanıyorum ve geleceği için büyük umutlarım var” (Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Azerbaycan halkına hitabı http:// files. preslib.az/projects/toplu/ v2/f3_13.pdf).

Evet! Bu bilge, ileri görüşlü düşünceden doğan inanç, ülkenin her alanda dinamik bir şekilde gelişmesi ve 20 yıllık bir sürede en yüksek sonuçları almasıyla haklı çıkmıştır. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 18 Nisan 2018’deki yemin töreninde yaptığı konuşmadan yapılan bir alıntı, özellikle devlet ve milli birlik, milli birlik vurgusuyla bunu bir kez daha teyit ediyor.

“Azerbaycan bu 20 yılda başarıyla gelişti. Azerbaycan halkı birlik ve beraberlik gösterdi. Ulusal ideolojimiz gelecekteki faaliyetlerimizde önemli bir rol oynamaktadır. Azerbaycan’da Azerbaycancılık ideolojisi tam olarak yerleşmiş, Azerbaycan halkı tek bir milli fikir etrafında birleşmiş, ülkemiz çok başarılı bir şekilde kalkınmaktadır. Azerbaycan’da dinler arası ve etnik gruplar arası ilişkiler örnek teşkil etmektedir. Azerbaycan’da her milletin ve dinin temsilcileri bir aile olarak dostane şartlarda yaşamaktadır ve yaşamaya devam edecektir. Bu yönde atılacak adımları politikamız ve toplumumuzun emelleri belirleyecektir” (Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in 18 Nisan 2018 tarihli yemin töreninde yaptığı konuşma. https://ww¬w.pre sident.az/artticles /28019¬).

Bu noktada Azerbaycan Cumhuriyeti’ne, milyonlarca Azerbaycan halkına ve Türk dünyasına özel bir etkinliği özellikle belirtmemiz gerekiyor. Böylece, Muzaffer Ordumuz, Azerbaycan Devleti’nin Başkomutanı Sayın İlham Aliyev’in kararlı liderliğinde, 30 yıl boyunca ermenilerin işgal ettiği kutsal topraklarımız uğruna 44 gün boyunca kahramanca savaşmış ve zafer kazanmıştır.

Karabağ’ın Azerbaycan olduğunu artık bütün dünya biliyor! Karabağ Azerbaycan’ın şah damarı, gözbebeğidir!

8 Kasım 2020’de, 30 yıldır nefret dolu ve nankör ermeni komşularımız tarafından işgal edilen Dağlık Karabağ’ımız, ecdadımızın meskeni, soydaşlarımızın ata yurdu, kutsal vatan topraklarımız, Başkomutan’ımız Sayın İlham Aliyevin önderliğinde yeniden geliştirilmekdedir.

Geçtiğimiz 30 yıl boyunca Azerbaycan hükümeti Dağlık Karabağ’ımızı bir gün, bir dakika bile görmezden gelmedi!

Dağlık Karabağ topraklarımızı tamamen özgürleştiren 21. yüzyıl Azerbaycanlı lideri İlham Aliyev’in 8 Kasım 2020’de Ordumuzun, halkımızın Zaferini ilan ederken söylediği sözler, 30 yıl öncesinin gerçeklerine ışık tutuyor: ” Tüm baskılara rağmen bilerek, yorulmadan güç topladık ve toplandık – Ekonomik güç! Ekonomik güç olmasaydı bu zafer mümkün olmazdı. Öncelikle ekonomik bağımsızlığın sağlanması gerekiyordu ve sağlandı.

Bugün Azerbaycan ekonomik olarak kimseye, hiçbir ülkeye, hiçbir uluslararası finans kuruluşuna bağlı değildir. Bağımsızlık! Bu da ülkemizin kalkınmasını sağladı. Aynı zamanda Ordumuzu güçlendirelim” (İlham Aliyev ve First Lady Mehriban Aliyeva, Şeref Sokağı ve Şehitler Sokak’ı ziyaret etti https://başkan.az/az/ makaleler/ görünüm /45756).

Anavatanımızın kutsal topraklarını işgalden kurtaran, milletin milli gururunu geri kazandıran, yerinden edilmiş insanlarımızı vatanlarına kavuşturan halkımızın kahraman evladı, 21. yüzyılın lideri devlet başkanımız Sayın İlham Aliyevin Bağımsız Azerbaycan devletinin büyük kurucusu, büyük lider Haydar Aliyev’in şu alıntıyla ifade ettiği değerli ve bilge düşüncelerini hatırlayalım: “Elbette sınırlarımızın restorasyonu ve işgal altındaki topraklarımızın geri alınması için öncelikle askeri gücümüzü, yani milli ordumuzu hem askeri teçhizatla, hem de deneyimli personelle güçlendirmek gerekiyordu”.; “Devletimiz giderek savunma kapasitesini artırıyor, askeri açıdan güçleniyor. Milli ordumuz ileri tecrübe ve teknolojiye sahip oluyor, gençlerimiz seve-seve askere gidiyor.” ; “Halkın ve ordunun birliği hem halkın gücünü arttırır, hem de orduyu güçlendirir” (Haydar Aliyev. Akıllı düşünceler. http://www.heydar-aliyev-foundation.org/az) /içerik/dizin/85/).

Büyük önderin bu tarihi önemi her zaman koruyan ciddi açıklamaları, halkı vatanseverliğe ve milli birliğe çağırmış, gelecek savaşlarda kazanılacak zaferler, güçlü bir milli ordunun yaratılmasını en önemli görev olarak meşrulaştırmıştır. 21. yüzyılın lideri İlham Aliyev, zaferimizin ilan edildiği 8 Kasım 2020’de millete hitaben yaptığı konuşmada, “Bugün ben de Büyük Önder Haydar Aliyev’in kabrini ziyaret ettim. Ruhunun önünde eğildim. Babamın vasiyetini yerine getirdiğim için mutlu bir adam olduğumu içimden söyledim. Sayın Cumhurbaşkanımız İlham Aiyevin Şuşa’yı özgürleştirdik”,- şeklindeki samimi sözleri ister evlat, ister siyasi mirasçı – takipçisi olarak Büyük Önder’in ruhunu dinlendiren en kutsal dualarla eşdeğerdir! Bu tek cümle aynı zamanda Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’ Sayın İlham Aliyev’in siyasi selefi Büyük Lider Haydar Aliyev’in en yüksek teyidi olarak da çok değerlidir!

Evet! 01.10.2003 tarihli o unutulmaz Çağrı!

Büyük Önder Haydar, 01.10.2003 tarihinde Azerbaycan halkına yaptığı son hitabında ve konuşmanın son cümlelerinde, bugünkü önemli tarihi zaferin komutanı olan siyasi halefine olan derin inancını dile getirmiştir: Sizleri İlham Aliyev’i desteklemeye çağırıyorum. Yeni Azerbaycan Partisi’nin ilk genel başkan yardımcısı, son derece entelektüel, pragmatik bir düşünür, modern dünya siyaseti ve ekonomisi konusunda bilgili, enerjik ve girişimci bir kişiliktir. Sizi temin ederim ki, hem İlham Aliyev, hem de Yeni Azerbaycan Partisi halkımızın en değerli evlatlarını kendi etrafında birleştirmeye devam edecek ve Azerbaycan devletinin kalkınması ve halkımızın refahı için çok şey yapacaktır. İnanıyorum ki sizin yardımınız ve desteğinizle İlham Aliyev benim sonunu getiremediğim kader konularını, planlarını ve çalışmalarını tamamlaya bilecektir. Ben de ona kendim kadar inanıyorum ve geleceği konusunda büyük umutlarım var” (Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev’in Azerbaycan halkına hitabı http://files.preslib.az/projects/toplu/v2/f3_13) .pdf).

Bu inanç Azerbaycan’ın ekonomik, askeri ve kapsamlı kalkınmasının garantisini içeriyordu. Bu inanç, genç Cumhuriyetin dünya siyasi arenasına çıkmasını ve prestij kazanmasını da içeriyordu. Onlarla birlikte işgal altındaki Azerbaycan topraklarının kurtarılması ve mültecilerin ata evlerine kavuşturulması gibi tarihi görev de bu inancın ürünüydü.

Azerbaycan, büyük liderin vefatından sonraki yıllarda, Hazar-Karadeniz havzasında ve Güney Kafkasya bölgesinde önemli güce sahip ülkeler arasında küresel dünya hakimlerinin özel önem verdiği bir ülke haline gelerek bu inancını pekiştirmiştir.

Sayın İlham Aliyev, Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti İslam İşbirliği Teşkilatı ISESCO’nun yanı sıra Müslüman ülkeleri birleştiren diğer saygın kuruluşlara üye seçilerek bu inancını doğruladı!

Böylece ülkede ve dünyada karmaşık ve gergin olayların yaşandığı bir dönemde, büyük lider Haydar Aliyev, Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti’nin genç Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev, sonsuz zorluklar pahasına inşa edilmiş, Selefinin vasiyetini tamamlayacak, güveni teyit edecek, güveni haklı çıkaracak tek bir Zafer kaldı. İşgal altındaki kutsal topraklarımızın nefret edilen düşmandan kurtuluşunu sağlamak.

Varis her gün, her saat buna hazırlanıyordu. Şanlı Zafer Bayramı’nda bugün söylenen sözler o yılların hedefini yansıtıyor: “Bugün Şuşa’da Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor. Bugün tüm Azerbaycan halkı bu müjdeyi gururla karşılıyor. Tüm baskılara rağmen bilerek, yorulmadan güç topladık – Ekonomik güç! Ekonomik güç olmasaydı bu zafer mümkün olmazdı. Öncelikle ekonomik bağımsızlığın sağlanması gerekiyordu ve sağlandı. Bugün Azerbaycan ekonomik olarak kimseye, hiçbir ülkeye, hiçbir uluslararası finans kuruluşuna bağımlı değildir. Bağımsızlık! Bu da ülkemizin kalkınmasını sağladı. Aynı zamanda Ordumuzu da güçlendirelim” (ZAFERİMİZİN KUTLANMASI 2022 ŞUŞA YILI https://anl.az/down/zeferimizin-tentenesi.pdf).

Azerbaycan güçlendi! Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Başkomutan Sayın İlham Aliyev, Mütareke döneminde kutsal topraklarımızda sözde cumhuriyet ilan eden gaspçı ermeni hükümetinin daha fazla provokasyonları sonrasında Vatanseverlik Savaşı’nın başlatılması yönünde kesin bir karar aldı.

Her şeyin içinde bir hikmet gizlidir. Bir zamanlar Rusya İmparatorluğu’nun sağ kolu olan A. Gromyko, büyük lider Haydar Aliyev’den Dağlık Karabağ’ın ermenilere verildiğini Azerbaycan halkına duyurmasını istediğinde, Ulusal lider ona derin bir vatanseverlikle bu cevabı verdi: “Karabağ Azerbaycan’daydı ve Azerbaycan’da kalacak.” Azerbaycanlılar uyuyan aslanlardır, onları uyandırmamak daha iyidir!

İlham Aliyev, Azerbaycanlıların “uyuyan aslan” karakterini canlandırdı.

Böylece 100 binlerce gencimiz, yiğit Aslanımız hemen Başkomutanımız, 21. yüzyılın lideri Sayın İlham Aliyevin savaş kararına oy vererek “Karabağ Azerbaycan’dır”,”Ya Karabağ, Ya ölüm”, – sloganlarıyla sokaklara döküldü.

Bir gün içinde binlerce savaş gücüne sahip vatandaşımız Milli Ordu saflarına gönüllü yazıldı. Bugün ana tacımız olan Şuşa’da Üç Renkli Bayrağı dalgalandıran 27 Eylül’den itibaren başlayan 44 günlük Vatan Savaşı Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kutsal topraklarında sınır bütünlüğünün yeniden tesis edilmesi yolunda en kararlı Zafer zirvesine ulaştı!

Azerbaycan Cumhurbaşkanı, Başkomutan Sayın İlham Aliyev Azerbaycan’ın ZAFER Günü 9 Kasım 2020’de halka hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Bu tarih sonsuza kadar yaşayacak. Bu bizim şanlı zaferimizin günüdür. Bu zaferi savaş alanında kazandık! “.

Bu sözler milletimize ve yeni şehitlerimizle birlikte Karabağ hasretiyle dünyadan göç eden tüm soydaşlarımıza müjde oldu.

Şunu da özellikle belirtmeliyiz ki, Azerbaycan’ın yenilmezliği, muhteşem, yekpare Türk Birliği ile teyit edilmektedir! Tarihi bir söz vardır: “Türk’ün Türk’ten başka dostu yoktur!”. Bu bir gerçek! Zaferimizin temeli, büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi ve manevi desteği oldu.

100 yıl önce Türk soydaşlarımız bize yardıma geldi. 100 yıl önce Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün büyük ilgisiyle halkımız ermeni soykırımından kurtuldu. Bu sefer Türkiye Cumhuriyeti Recep Tayyip Erdoğanın liderligi ile kutsal topraklarımızı kurtarılmış oldu.

Bir atasözümüz vardır, -“Yılan yıldız görmezse ölmez”! Türkiye’yi Azerbaycan’ın arkasında bir dağ gibi gören ermenistan’ın, Azerbaycan’ın Türklerle yaptığı büyük savaşta mağlup olması tesadüf değildir. Dev Türkiye’nin siyasi ve manevi desteği sadece askeri açıdan değil, birçok alanda Azerbaycana güc verdi. ermenilerin “denizden denize” hayalleri tamamen yerle bir oldu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük lideri Recep Tayyip Erdoğan, 80 milyonluk Türkiye’nin “Can Azerbaycan!”, “Azerbaycan halkının yanındayız!” – sloganlarını duyurdu. Aynı zamanda Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkomutanımız Sayın İlham Aliyev’in Halka Hitapında Türkiye-Azerbaycan karşılıklı işbirliğini çok takdir etmesi unutulmazdır: “İlişkilerimiz, en önemli milletimiz, kardeşliğimizdir”.

Sayın İlham Aliyev’in ABD’nin “Fox News” televizyon kanalına verdiği röportajda, “Türkiye, Azerbaycan’a siyasi destek sağlıyor. O bizim en yakın müttefikimiz ve dostumuzdur. Böylesine büyük bir ülkenin ortağımız olmasından gurur ve mutluluk duyuyoruz. Her ülkenin dost ve müttefik edinme hakkı vardır”,- şeklindeki açıklaması, Türk Birliğinin Yeni Yüzyılda kazandığı büyük tarihi zaferi teyit ediyor.

Halkımızın büyük önderi Haydar Aliyev, Milli Güvenlik Kurumları çalışanlarının mesleki bayramının kuruluş günü olan 5 Temmuz 1997’de düzenlenen etkinlikte şunları söyledi: “Bizim üzerimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Biz bağımsız bir Azerbaycan devleti yaratıyoruz ve onu öyle bir şekilde yaratmalıyız ki, sonsuza kadar yaşayacak, hiçbir güç Azerbaycan halkını hiçbir tarafa eğdiremez, Hiçbir büyük güç gelip bizim ulusal özgürlüğümüzü, bağımsızlığımızı elimizden alamaz. Azerbaycan’ın devlet bağımsızlığı bizim için en sevgili ve en değerli başarıdır ve biz bu başarıyı, yani devlet bağımsızlığımızı her zaman koruyacağız. Bağımsızlığa ulaşmak ne kadar zorsa onu sürdürmek, kalıcı ve ebedi kılmak daha da zordur” (Cumhuriyet Güvenlik Organları Çalışanları Mesleki Tatil Gününün Kurulmasına Ait Tören Toplantısında Konuşma. http ://files.preslib.az/ projeler/ toplu/ kitaplar/ 10.pdf).

Böylece 8 Kasım 2020 tarihinde Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkomutanımız Sayın İlham Aliyev, 10 milyon insanımızın ve tüm dünya Azerbaycanlılarının, Türk soydaşlarımızın 30 yıllık özlemini ,beklediyi MUTLU HABERİ duyurdu: “Bugün Şuşa’da Azerbaycan bayrağı dalgalanıyor” büyük güveni doğruladı!. Sayın İlham Aliyev de bu Zafer müjdesiyle Azerbaycan tarihine 21. yüzyılın Türk Fatihi ve Azerbaycan’ın Komutanı olarak geçmiştir.

Artık Azerbaycan’ın güçlü siyasi mirasçısı Sayın İlham Aliyev’in önderliğinde hem kurtarılmış topraklarımızda, hem de ülke genelinde büyük kuruculuk çalışmaları yürütülmektedir.

Dün – 7 Şubat 2024’te Azerbaycan halkı halkımızın Ulu önderi, ulusal lideri Haydar Aliyev’in siyasi ve gerçek varisi – Bağımsız Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı, Başkomutanımız Sayın İlham Aliyev’e oy vermek için sonsuz bir coşkuyla sandıklara akın etti.

Bu coşku halkın Sayın İlham Aliyev’e olan büyük inancını yansıtıyordu. Henüz tamamlanmamış oy pusulaları. Anck Sayın İlham Aliyev oyların yüzde 93’ünü aşarak, rakiplerini geride bırakmışdır. Elbette bu Devlet-Halk-Önder Birlik ve Beraberliğinin açık bir ifadesidir.

Dünyanın dört bir yanında Azerbaycan vatandaşlarının oybirliğiyle Sayın İlham Aliyev’e oy vermesi, yabancı gözlemcilerin ve dünya siyasetçilerinin medya aracılığıyla yaptıkları açıklamalar da bunu doğrulamaktadır.

Bugün Azerbaycan Cumhuriyeti’nin her bölgesi üç renkli Bayraklarımızla süslenmiştir. Sayısız Zafer kutlaması var. Halk, kendi iradesiyle seçtiği Sayın İlham Aliyev’i ve birbirlerini gerçek bir Bayram ruhuyla tebrik ediyor.

Gönüllerin sevinci tarihte yeni bir sayfa yazıyor: Sayın İlham Aliyev’in önümüzdeki 7 yıllık başkanlığı sırasında Dağlık Karabağ’ın her karışını cennete çevirmek ve Dağlık Azerbaycan tarihinde bir diğer önemli olay – Batı Azerbaycan sorununun çözümü ile ilgilidir. Dağlık Karabağ’dan ve ayrıca Batı Azerbaycan topraklarından sürülen milyonlarca insanın özlemle beklediği Vatana dönüş günü gelecek!

ÇÜNKÜ XXI. YÜZYILIN KOMUTANI, HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV SÖZLERİNDE HER ZAMAN HAKLIDIR VE ZAFER KAZANIR

1
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
XXI. YÜZYILIN KOMUTANI, HEPİMİZİN CUMHURBAŞKANI İLHAM ALİYEV, SÖZLERİNDE HER ZAMAN HAKLIDIR VE ZAFER KAZANIR
Yorum Yap