Derdimiz para olsaydı, kazanırdık can!
Biz de bilirdik adamın ciğerini sökmeyi,
Çenemiz laf yapar da, yalana dönmez.
Lügatimiz zengindir ama, talanı bilmez.
Vicdandan, izandan yoksun olsaydık,
Biz de bilirdik paraları istif etmeyi.
Kanaatle yoğrulduk, paraya karnımız tok bizim.
Üç günlük dünyaya, bir çıkın azık,
Bir kuru ekmeğe, bir lokma katık yeter.
Urbası saf ipek, Hint’ten, Şam’dan gelmiş, kaç eder.
İçindeki adem, adam olmazsa.
Kimsenin tahtında, sarayında gözümüz yok bizim…
Hayat, akan nehirde bir su damlası,
Dünya, varlıklar aleminin mercimek tanesi,
Kiminde toprak dam, kiminin sarayı, kaşanesi,
Hepsini sarmalar, bir top patiska bezi…
Her saltanatın ardında, bir son nefes var,
Toprağın altını düşündükçe, üstünde gözümüz yok bizim.
Necmettin Özgürsoy