Sevgili okurlar,
Türkiye gündemine damga vuran konulardan birisi oldu, şu “Gezi” davası!?
“Masum bir çevreci gösterinin” giderek, hükümete karşı tepkiye dönüşmesi ve sonrasındaki müdahale ile bastırılmasından sonra, açılan dava nihayet yıllar sonra sonuçlandırıldı..
Elbette bu dava sonuçlandı ama daha çok konuşalacağa benziyor..
Zira, “Gezi ruhuna” verilen “Ömür boyu” cezalar, özellikle muhalif kesimi tatmin etmedi..
Bu konuda özellikle siyasi parti temsilcileri, davanın görülmesi ve kararın açıklanmasından sonra “sert tepki açıklamalarında” bulundular..
Bunu diğer siyasi partilerin ve aydın kişiliklerin tepkileri, takip etti..
ADALET ARAYIŞI DÜŞÜNDÜRÜCÜ!?
Demek ki, ortada bir “hukuksuzluk” sözkonusu!
Bu konuda basın da ikiye bölündü..
“Muhalif televizyonlar” mahkeme salonu önünden canlı yayınlar yaparak, gelişmeleri izleyenlerine anbe an duyurdular..
Yazılı basın ise her zaman olduğu gibi ikiye bölündü..
Türkiye gündemine damga vuran “Gezi Davası” ile ilgili “Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği kurum ve kuruluşları, sınır tanımayan sivil örgütlerin de” takibinde olan bu davanın aynı zamanda yakın zamanda yapılacak seçimlere de büyük etkisi olacağı şüphe götürmez bir gerçektir..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı o büyük “Adalet Yürüyüşünden” sonra gözler, tekrar ,”Türk adalet ve yargı sistemine” çevrildi..
KILIÇDAROĞLU’NUN TEPKİSİ!
Yine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamada,” Gezi direnişi; dayanışmaya, barışa, kardeşliğe ve demokrasiye adanmış bir millet hareketiydi. Ülkemize karabasan gibi çöken bu zorba ve hukuk tanımaz iktidar, maalesef hukuku ayaklar altına almaya devam ediyor…
Az kaldı; bu zulme son vereceğiz ve adaleti yeniden tesis edeceğiz!
Gezi direnişi; dayanışmaya, barışa, kardeşliğe ve demokrasiye adanmış bir millet hareketiydi. Ülkemize karabasan gibi çöken bu zorba ve hukuk tanımaz iktidar, maalesef hukuku ayaklar altına almaya devam ediyor…
Az kaldı; bu zulme son vereceğiz ve adaleti yeniden tesis edeceğiz”diyerek, alınan karara tepkisini gösterdi!..
Konuyla ilgili çok sayıda tepki var..
Tepki,herkesin “hak, hukuk, adalet” anlayışını da test etme bakımından büyük tarihi bir değer taşıyor..
Siyasal iktidarın, “hep sızlandığı, dert yandığı bir konuda, siyasal bir kararın alınmasına önayak olması” düşündürücüdür..
BU İŞTE BİR TERSLİK VAR?
Siz bir taraftan,”zamanın Başbakanı Adnan Menderes’e yapılanları, 28 Şubat kararlarını ve diğer askeri açıklamalar” üzerinden iktidara yürüyeceksiniz, bir yandan da “size karşı olan, olmayan siyasi eylemleri hoş görmeyip”, cezalandıracaksınız!
Seçime çeyrek kala,Türkiye gündemini meşgul edecek, bu kararın vicdanları sızlattığını söyleyenlere karşı,bakalım Türk Milleti tüm bu olup,bitenler karşısında sandık başında nasıl bir tepki oyu verecketir?
En iyisi bekleyelim, görelim!..
“Zaman en iyi ilaçtır” diyenler ne kadar haklı!
Ülkemizin bir diğer önemli konusu da, her 24 Nisan tarihinde gündeme gelen “Sözde Ermeni Soykırım” iddialarıdır..
Bu konuda,” Türkiye’nin kırmızı çizgilerini” bilmeyen yoktur..
SOYKIRIM KARARI ALAN ÜLKELER?
Birçok ülkenin, parlamentolarından, senatolarından geçirdiği ve bizim de “tavsiye niteliğindeki,Sözde Ermeni Soykırım kararları” hakkında hep dillendirdiğimiz “yok hükmündedir” kararı hep havada kalıyor?
Her yıl “24 Nisan’da ABD(Amerika Birleşik Devletler) Başkanı ne diyecek”, sorusunu, Bieden iki yıldır,tersine çevirdi?..
Yani, daha önceki başkanların, Türkiye’yi kırmamak, incitmemek adına “Trajedi”,ya da “karşılıklı kırım” dediği bu konuda Biden, daha ileri giderek, gözümüzün içene baka,baka “soykırım” dedi..
Tabii Türkiye,bu konuda geçen yıl sessiz kaldı?
Bu yıl ise, seçimlerde dikkate alınarak, bir tepki verildi..
Bu tepki, Amerika’ya değil, iç kamuoyuna yönelik olduğunu dillendirenler oldu!
Ama asıl olan Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 24 Nisan’ı dikkate alarak, “Ermeni Cemiyeti Başkanına yönelik yaptığı, taziye açıklaması” oldu..
ACILARI PAYLAŞMAK?
Bu tepkiyi de eleştirenler,”Siz 24 Nisan’ı baz alırsanız ve karşılıklı dram yaşandı, acıları anlıyorum” derseniz, karşı tarafında sizin acılarınızı anlamınızı beklemeniz safdillilik olur” diyerek, “bu iyi niyeti karşı tarafın anlayışla karşılamayacağını” gündeme taşıdılar..
Bu davanın karşı tarafı, yani Ermenistan ve Ermenistan dışındakiler, ”Türkiye’nin Sözde Ermeni Soykırım iddialarını tanımasını ve ardından tazminat taleplerinin kabul edilmesini” ve daha da önemlisi,”toprak taleplerinin gündeme taşınmasını,Türkiye’nin mahküm edilmesini” istiyorlar.
Türkiye’nin tarihinde bir “soykırım” değil,” bir kırım “bile yoktur..
Osmanlı’nın “has evladı” Ermenilerin, “dış güçlerin kışkırtmaları ile ayaklanması” sonucu yaşananları, “soykırım” olarak kimse Türkiye’ye, Türklere dikte edemez, dayatamaz!?
KONU HAFİFE BIRAKILAMAZ?
Ama bu konuda “Türkiye’nin de ev ödevlerini yapmakta, karşı propaganda için elini ağırdan” alıyor..
Tarihteki olayları geçtik, şurada “Ermeni Asala Terör Örgütü’nün 40’a yakın diplomatımızı katletmesini bile dünyaya doğru-dürüst anlattığımız” söylenemez!
Yaşanan bu acıları, bu aile dramlarını, bırakın başkaları, kendi insanımız acaba biliyor mu?
Yurtdışında yaşayan bir Türk kökenli gazeteci olarak, peşimizi bırakmayan “ Sözde Ermeni Soykırım iddiaları” ile ilgili Belçika’da yaşadıklarımızı ise gelecek günlerde paylaşırım..
Bu film,bu konu asla bitmez ve bitmeyecek gibi duruyor..
Türkiye’nin bu konuyu hafife alması, yarın büyük sorunları, belaları peşinde götürecektir..
O nedenle, ülkeyi yönetenlerin daha sorumlu, kararlı, planlı, programlı olarak konuyu ele alması ve harekete geçmesini şu açıklamalar bile bize gösteriyor..
İnşallah geç kalmayız!
TAZİYE!
Sevgili okurlar,
Bir değerli spor adamı, basın emekçisi, güzel insan, iyi bir Adapazarlı Mustafa Erkaya’yı kaybetmenin üzüntüsü içindeyim..
Allah, gani, gani rahmet, cennet-mekan eylesin!
Ailesi ve sevenlerine başsağlığı dilerim..
Güle,güle dost,seni hiç,ama hiç unutmayacağız!
Yusuf Cinal,27 Nisan 2022 Brüksel
Yorumlar kapalı.