Sevgili okurlar,
“Türkiye’nin gündemi”, bir o yana, bir bu yana eviriliyor..
Bir bakıyorsunuz, “ülke gündeminden, yaz mevsimi dolayısıyla orman yangınları” hiç gitmiyor..
Ya, çarşı, pazardaki durum?
“Hayat pahalılığı”, her alanda ilmek, ilmek boğazımıza, sarmaşık çiçekleri gibi sarılıyor!..
Şurada, “tatil dönemi bitmek üzere, tatilin adını bile anmayan milyonların sesini”, duyan var mı?
“Tatil mi”, dediniz?
O da, ne?
“Yıllardır tatil yapmayanlarımızın sesleri, sanal ortamda, bangır, bangır ” yankılanmıyor mu?..
Sen, “bu pahalılıkta”, gel de tatile git?
Hangi para, hangi gelir ile değil mi?
Ülkemizde, “siyasetin bozduğu Cumhuriyet yapılanması, ayaklar altında”, gel de düzelt, düzeltebilirsen?
Bu yıkımı, “sadece siyaset kurumu”, üzerine yıkamayız?
Neden mi?
Nedeni, açık değil mi?
Yani, bilinmiyor mu?
Bilinmez mi?
Öyleyse?
“Bu siyaset kurumunun inşaasında, bizim payımız inkar” edilebilinir mi?
YENİ TÜRKİYE HA?
İşte, “çürümüşlüğün, kokuşmuşluğun, bozuk düzenin, gelir dağılımının bozulması, liyakatli kadroların dağıtılması, adil, eşit hukuk sisteminin siyaset eline verilmesi, devlet kadrolarına torpillilerin, yandaşların doldurulması ve imtiyazlı, korunaklı bir sınıfın yaratılmasının sancıları..” bitecek gibi değil!
“Cumhuriyet rejimi”, çoktan yerini, “belirsizlikler rejimi olan Cumhurbaşkanlığı Başkanlık sistemine” dönüştürüldü!
İşte, bu bağlamda, sıkça sözü edilen ” eskiyi unutun” çıkışlarını, iyi anlamak gerek?..
Ya, “Yeni Türkiye”, ya da “Yeni Yüzyıl Türkiyesi” söylemleri ile “bu geçişe vurgu” yapılmıyor mu?
“Siyaset kurumunun”, bu yöndeki başarısı, inkar edilemez!
NERELERDELER, NELER OLUYOR?
“İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde, iktidar partilerini yerle bir eden ve İstanbul’da tabiri caizse haritadan silen Başkan Ekrem İmamoğlu ve arkadaşları, bürokratları, taraftarları” nerede?
Bilmiyorsunuz değil mi?
Nerede olacak?
Silivri zindanları ile diğer hapishanelere tıkımaldı mı?
Sözde, “yolsuzluk, ihalelere fesat karıştırmak ile diğer suçlamalar paralelinde sürdürülen operasyonlar,” halk nezdinde kabul görüyor mu?
“Kantara vurduğunuz da bile”, aldığınız cevap belli..
Şimdi, “AK Parti’nin ( Adalet ve Kalkınma Partisi) 24. Kuruluş yıldönümünde, büyük bir heyacana, kutlamalara, alkışlara”, tanıklık ediyor musunuz?
NE YAPTIN TOPUKLU EFE?
Tam da, bu kutlamalar sırasında, “Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu ile bazı belediye başkanı arkadaşlarının, AK Parti rozeti takmalarının infaalini” yaşamadık mı?
Adı, hak etmediği bir ünvan ile anılan ve “Topuklu Efe” diye yaftalanan “Başkan Özlem Çerçioğlu’nun, aile şirketinin hisseleri, Borsada tavan yapmaya başlamış ya”, hayırlı olsun!
Çok detaya girmeye, ne hacet?
Bilinmez mi, bu siyasette ki ayak oyunları?
İyi de ,“sana oy veren, sana bel bağlayan, hizmet bekleyen, adını alkışlarla seslendiren seçmenlerin” günahı ne?
Kısacası, “seni seçenlere”, ne diyeceksin?
Bu durumu, nasıl izah edeceksin?
“Efendim kafamın tası attı, o tarafa geçtim ha” yemezler!?
İkna, olurlar mı?
Olmayacakları, daha ilk günden belli değil mi?
Ne yaptın, Topuklu Efe?
SİNE-İ MİLLETE DÖNMEK YOK MU?
Keşke, partinden ayrıldığınız gibi, “bu iş bana göre değil” diyerek, “belediye başkanlığından da istifa” etseydiniz?
İşin özü, “sinei millete” dönseydiniz?
Dönebilseydiniz?
Siyasi tavrınız, daha inandırıcı olurdu..
Bu millet, o zaman sizi, “baştacı” ederdi?
Şimdi ise, “auta çıkan bir top kadar, değeriniz bile”, kalmadı!
Bu akıp, giden zaman dilimi içinde, “şimdi nasıl başlama vuruşu” yapacaksınız ki?
Belli ki, “gelecek seçime kadar hizmetten öte, dedikodu, edi-kodu” konuşulup gidecek!
Burada sadece bir partiyi değil, “tüm siyasest kurumunu mercek altında tuttuğum” bilinmelidir..
Ülkemizin geldiği bu noktada, “hem siyaset kurumunun, hem de, bu siyaset kurumuna, ilk harcı koyanları” unutmayalım!
Suçunuzu, biliyorsunuz değil mi?
Bu durum, hepimizin eseridir!
Bilinmelidir ki, “bu yansıma”, toplumun yansımasıdır!
Herkes, “bu durumdan payına düşeni almalı, gelecek seçimler için, bir ders” çıkarmalıdır!
MİLLETVEKİLİMİZ ÜMİT DİKBAYIR FARKI?
Bu bağlamda, “İYİ Parti Sakarya milletvekili Ümit Dikbayır” ile ilgili bir iki kelime de etmeliyim..
Zamanın Genel Başkanı Meral Akşener’e karşı, “verdiği sınavı” bilmeyen yok.
Sonuçta, “partisinden istifa etti, bağımsız olarak hem halka karşı, hem de seçmenlerine karşı iyi bir imaj” bıraktı..
“Kararı, niyeti nedir”, bilmem ama?
“İYİ Parti’nin son Bursa mitingine katılarak, büyük takdir ve ilgi” gördü..
İYİ Partililer ile kucaklaşması her şeyi anlatıyordu..
Demek ki, “bu bozuk düzen içinde, biten çiçeklerimiz de” varmış..
“Onları korumak, onlara itibar etmek, onlarla yola devam etmek, bir başka güzellik olarak” değerlendirmelidir..
“Başka değerler” yok mu?
Olmaz mı?
“Gözümüzden, gündemimizden bu güzellikleri, bu değerleri çıkarıp atmayalım” derim!
Yusuf Cinal yazıyor, 16 Ağustos 2025
