Sevgili okurlar,
Dünya gündemi, malum!
Süper güç Amerika Birleşik Devletleri(ABD) ile Nükleer Güç Rusya Federasyonu, “barış” adına güya Alaska’da buluştular..
ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Alaska’da buluşmalarına tanıklık ettik…
Dünya televizyonları ile buluşmayı Türkiye’den de takip edenlerimiz vardı..
“Barış” adına buluşan iki devlet başkanı Trump ile Putin, gerçekten “barış adına güven” veriyorlar mı?
Sanmam!
Bu “sanmam” cevabının arkasında olup bitenleri, “yani şahit olduklarımızı, yaşadıklarımızı, nereye koyacağız” değil mi?
“Kırım topraklarını” bir hamlede işgal eden, “bir oldu bitti ile Ukrayna topraklarına saldıran” Rusya Devlet Başkanı Putin’in, ” tehdit ve güvenlik” gerekçelerini, “kim samimi” bulur ki?
Şüphesiz, “samimi bulanlar” olur?
İşbirlikçiler!
Bu Putin ve avenesinin, “yanı başımızda, sınır komşumuz Suriye’de, ortaya koyduğu politikaya” ne demeli?
Suriye’de yaşanan insanlık dramlarında payı olduğu gibi, “bir uçağımızın düşürülmesi ve 33 Askerimizin şehit edilmesinde parmağı olan, eli kanlılardan” biridir!
Bu kadar, yetişir sanırım!
DONALD TRUMP!
Ya, ABD Devlet Başkanı Donald Trump?
“Dünyanın birçok yerinde, millet iradesinin tecellisine karşı politikalar, suikastlar, rejim değiştirmeler, korku ve tehdit ile dünyayı dizayn etmeye kalkışması, sadece salt Trump politikaları” olmasa gerek?
İşte, ABD’nin, “Dünya jandarmalığı”, acı, gözyaşı, hüzün, yıkım demektir!
Sadece, “Filistin konusunda ve Gazze soykırımında oynadığı rol”, yakasına yapışmış, kara bir lekedir!
Hele de, “masum, fakir Filistin halkına ait Gazze toprakları ile ilgili ettiği laflar, laf salatasından öte, insanlık onuruna yakışmayacak açıklamalar olarak, tarihe not” düşüldü!
BARIŞ GÜVERCİNLERİ?
Bütün bu bilinenlerin ardında, “barış güvercini” rolüne soyunan, “şu ikilinin görüşmesinden mutlak, kalıcı bir barış” çıkar mı?
“Dağarcığınızın bir köşesine not olsun” diye yazdım, hatırlattım!
Bu ikiliden, “biri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını tehdit edip, biri de cümle aleme karşı, salonda dakikalarca” bekletmedi mi?
Unuttuk mu?
Barış ha?
Samimeyet ha?
Bunların uzattığı “zeytin dalı” bile kanlıdır!
İtibar etmeyiniz!
Sevgili okurlar,
Yerele, yani bizim ellere, bizim konulara gelecek olursak, “yazılacaklar, hep tekrar öte, bir mana” ifade etmiyor?
“Göstermelik, resimlik buluşmalar, güzel sözler, plaket takdimleri”, ah ne güzel, ah?
O büyük, “Marmara depremi” ardından, yıllar geçti..
Zihniyet değişti mi?
ZİHNİYETİNİZ BATSIN!
Sakarya’da yerel gazetelere şöyle bir göz attım..
“Bazı kurum ve kuruluşlar, kendi yandaş medyasını tercihte hala ısrar” ediyorlar?
Bir kesime, “çarşaf, çarşaf ilanlar, bir kesime, bir bardak su içlerden öteye”, ne var ki?
“Ne adil, ne eşit, ne kültürel bir tavır?..”
“Kendi kentinin, kültür değerleri arasında ayrımcılık yapanların, yapacakları işler, adil ve eşit” olur mu?
Doğrusu, elbette akla geliyor?
Ya, hepsine destek ol?
Ya, desteğini sıraya koy?
Ya da, hiçbirine destek verme?
Bu kentin imkan ve kabiliyetleri ile nemalan gitsin!
Oh, ne güzellik!
BASIN NEREDE?
Bir tarafa döşe ilanlanları, bir tarafı görmezden gel?
Sonra’da dara düştüğün zaman,” basın nerede” diye feryat et!?
Buradan, bir güzellik çıkar mı?
Zihniyetiniz batsın!
İşte, bu noktada, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i hatırlamadan edemedim?
Nedeni, malum değil mi?
“Boykot edilen firmaları” hatırlayınız?
“Boykot” çare mi?
Değil ama, “eşit, adil olması beklenen kurumların böyle yanlı, taraflı, bağnaz tutumları hoş karşılanmıyor” vesselam!
BİZİM SAKARYA GAZETESİ
Bizim Sakarya Gazetesi olarak, “bu kentin değerlerine sahip çıkmaya, yazmaya, resimlemeye, görüş ve düşünceleremizi paylaşmaya” devam edeceğiz..
Gölge etmeyiniz yeter!
Sonuçta,” depremlerin değil, ihmallerin öldürdüğü gerçeği” öne çıkıyor!
Suçlu belli, ihmal!
Ya, “ihmale” karşı ne, neler yapabiliyoruz ki?
Bol, bol laf salatası!
Afiyet olsun!
Sevgili okurlar,
“Ülke zenginliklerinin, kaynaklarının talan edilmesi, yakılması, kirletilmesi elbette öncelikli” sorunlarımızdandır..
Bu manada, “başta Sakarya Nehri’nin, Mudurnu çayının, diğer derelerin, pınarların, göllerin, ormanların, yaylaların durumu” bizleri yakından ilgilendirir..
VİCDANLARIN SESİ OLDULAR?
O nedenle, “Akyazı’da başlayan çevre tepkisi, vicdanlara seslenilmesi”, cevap bulmuştur..
Başta, “Sakarya Valisi Rahmi Doğan ve diğer yetkililerimizin işe el atması, ilgili fabrikanın kapatılması ve diğerlerine ceza yazılması”, önemli bir gelişmedir..
Bu manada, “ahbam-çavuş ilişkisi” yıkılmıştır!
“Siyaseten, bu anlayışlara sessiz kalınmasının”, önüne geçilmiştir..
Burada, basın kuruluşlarımız ve arkadaşlarımız, önemli bir sınav vermişlerdir..
Son olarak, “hemşerimiz Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’ın, bu bağlamda olduğu kadar, fındık ürünü ile ilgili incelemelerde bulunmak üzere, İlimize gelmesi de” takdire değer..
Fındık mı?
İşçi de dertli, üretici de?
Yine de bereketiniz olsun!
Zira hasat zamanı geldi..
Yusuf Cinal yazıyor, 18 Ağustos 2025
