Parti içindeki düşmanlığın yok olması ve birlikteliğin devam etmesi için çalışmalar yapıldığını belirten Öztürk, ‘Birbirimizi suçlama ile bir yere varamayız’ dedi.
İlhan KARAÇAY’ın haberi:
Hollanda parlamentosunda 3 milletvekili ile yer alan DENK Partisi içindeki kaynama devam ederken, bu güne kadar Hollanda medyasına hiç konuşmayan Parti Genel Başkanı Selçuk Öztürk konuşmaya başladı.
Cumartesi günkü ‘de Volkskrant’ gazetesinde iki sayfa röportajı yayınlanan Öztürk, Pazar günü de BuiteNhof adlı TV programında konuştu.
Parti içindeki rakipleri Tunajan Kuzu ve Farid Azarkan tarafından şiddetle eleştirilen ve istifaya davet edilen Öztürk, ‘6 Haziran’da yapılacak olan kongreye kadar partiyi yönetmsiz bırakmayacağım’ dedi.
Selçuk Öztürk’ün, Cumartesi günü de Volkskrant gazetesinde Ariejan Korteweg imzasıyla yayınlanan röportajı, noktası ve virgülüne kadar tercüme ederek sizlere sunuyorum:
Başlık: Denk Baikanı Selçuk Öztürk: ‘Bu sorun saygın bir şekilde çözümlenmeli.’
Ara başlık: Denk Partisi’nin Başkanı ve Milletvekili olan Selçuk Öztürk, partsi içindeki sorunlar hakkındaki suskunluğunu bozdu. Partisinin ideallerini ışıldatma hakkında ne düşünüyor?
Parti kurucularından Tunahan Kuzu, O’nu ‘kinci, sorumsuz ve yeteneksiz olarak’ niteliyor.
Grup Başkanı Farid Azarkan ise O’nu ‘komplo düşünen yaramaz çocuk’ olarak değerlendiriyor.
Kendi partisinin Twitter ve Facebook sayfalarındaki hedef de kendisi oldu.
Parlamento üyesi ve Denk Partisi Genel Başkanı Selçuk Öztürk uzun süre susmuştu.
Ortada suçlar vardı. Geçtiğimiz Çarşamba günü, üçü istifa etmiş olan ve sadece kendisi ile sekreterin temsil ettiği Yönetim Kurulu, Farid Azarkan’ı partiden atmıştı. Bu nedenle de üç parlamenter arasındaki anlaşmazlık yeni bir zirve yaptı.
Selçuk Öztürk, ilk defa suskunluğunu bozuyor.
Soru:Bu kadar zaman neden sustunuz?
Cevap: ‘Denk’in geleceği için bu problemi medya araılığı ile değil, aramızda yapacağımız görüşmeler ile çözmeyi yeğlemiştim. Azarkan’ın vermiş olduğu beyanatlar bana pek çok tepki gelmesine yolaçtı ve ne yazık ki tehditler de aldım.
Bu sorun saygın bir şekilde çözümlenmelidir.’
Soru:Yaşananlar uzun bir süredir yönetimin gündeminde olmasına rağmen, Azarkan’ın kaydını neden şimsi sildiniz?
Cevap: ‘Azarkan’ın meclis grup başkanlığı sırasında, medyaya pek çok bilgi aktarıldı. Yapılan onlarca arabuluculuk faaliyetini de sabote etti. Kuzu ile aramda yakınlaşma olacağı sırada, yeni yeni şartlar öne sürdü.’
Soru:Bu çatışmanın nedeni, Denk’e gönüllü hizmet eden bir kız ile Kuzu arasında yaşananlara dayanıyor. Kız, Kuzu’yu tacizcilikle suşlamıştı. Bunu siz ne zaman duydunuz?
Cevap:’2018’in mart ayında, parlamenterler müzakeresi yapılırken, Azarkan’ın iki aydır bu ilişkinin iki tarafın isteği ile yaşanmakta olduğunu bildiğini duydum. Azarkan bu konuda çok geniş bilgiye sahipti ama bunu yaymadı. En son Ocak 2020’de bu bayanın Kuzu için, sınırı aşan harekette bulunduğu suçlamasını duydum.’
Soru: Parti Başkanı olarak bu kız ile neden irtibata geçmediniz?
Cevap:’Bu bayan hiçbir zamanşikâyette bulunmadı.Dilden dile konuşulanlara göre, ilişki iki tarafın isteği ile yaşanıyordu. Biz yeni bir partiyiz. Böylesi bir konu için prosodür yoktu. Bu konuda kendimle mücadele ettim.
Partimizin bir bayan üyesi, adı geçen bayana, yönetim ile görüşmek isteyip istemediğini sordu. Ama bu bayan bu teklifi ret ett.’
Soru: Bu ilişki iki tarafın isteği ile sürmüşse, bu bayan Azarkan’a neden şikâyette bulundu?
Cevap:’Bunu ben de kendi kendime sordum. Bu bayan ile ben hiç görüşmedim.’
Soru: Geçtiğimiz şubat ayında Kuzu ile, iki tarafın isteği ile yaşanan bu iliki hakkında konuşmuştunuz. Peki bu konu neden şimdi yine gündeme geldi?
Cevap:’2019’un ekim ayındaki bir respsiyonda, Kuzu hakkındaki dedikoduyu duymuştum. Duyuran kişi ortada bir sorun olmadığını söyledi. Aynı kaynak, ocak ayında bana bu bayanın Parlamento Başkanı Arib’e gidip şikâyette bulunduğunu, Arib’in de bu bayana savcılığa şikâyette bulunmasını tavsiye ettiğini söyledi.Bu benim için endişe verici bir durumdu. Bu konuyu Kuzu ile konuştuğum zaman bana, konuyu büyütmememi ve hiçbir sorun olmayacağını söyledi. O zaman yönetim kendisine gönderdiği bir mektupta, özel yaşamı hakkındaki bilgilerin kendilerine ulaştığını bildirdi. Ama Kuzu, bu durumun yönetimi ilgilendirmeyeceği cevabını verdi. Bunlar siyah-beyaz olarak elimde var.
Bu konuda görüşme yapmak için, Kuzu, patinin seçkin ismi Ayhan Tonca, ben ve kaynağımız Apeldoorn’da bir toplantı planlamıştık. Kaynağımız, adı geçen bayanın, yaşananları dışa vuracağını ve bir kitap yayınlayacağını ve diğer parlamenterlerin de uygunsuzluklarını ifşa edeceğini belirtti.
Bu da konuyu daha acil bir şekilde ele almamız gerektiğini ortaya koydu. (Aslında Apeldoorn’daki toplantıya adı geçen kız da katılacaktı ama gelmedi)
Soru: Kuzu, bu görüşmelerden sonra, 2021’de siyasi yaşamına son vereceğini belirtti ve grup başkanlığını da şimdiden bıraktığını söyled. Bu karada sizin zorlamanız var mı?
Cevap: ‘Apeldoorn’daki görüşmeden sonra Farid, Tunahan ile konuştu. Özel nedenlerden ötürü ben o görüşmede yoktum. Daha sonra Farid beni telefonla aradı ve Tunahan’a şunları söylediğini anlattı: ‘Tunahan, bu sabah seni istasyonda gördüm. Normal şartlarda senin yanında yürmem lazımdı. Ama ben bunu yapmadım. Zira sen geçtiğimiz aylarda siyasi liderliğini ispatlayamadın ve moral bozucu şeyler yaptın. Sen artık benim siyasi liderim olmazsın.’
Azarkan,3 hafta önce de Tunahan’dan, özel durumu nedeniyle, grup başkanlığını kendisine devretmesini istemişti.
Soru: Sürtüşmenizin nedenleri arasında, sizin meclisteki tahrik edici konuşmalarınızın neden olduğu doğru mu?
Cevap: ‘Kuzu benden, daha karizmatik lider görünmek için onu parlatmamı, kendimin de biraz kötü görünmemi istemişti. Ama son aylardaki ses tonumuz daha ılımlıydı.’
Soru: Azarkan’a yığınla destek gelmesini Denk çerçevesinde nasıl buluyorsunuz?
Cevap: ‘Bizim 3.500 üyemiz var. Sözünü ettiğiniz destek 50-60 kişilik bir kulüptür. Aynı kulüp, bir manifesto için haftalardır 350 imza toplamaya çalışıyor. Biz üye geçerliliği olan bir partiyiz.
Partinin içi oyulmasın. Ama bu oyma işini Kuzu ile Azarkan, İstanbul’a yaptıkları bir gezi sırasında yaptılar. Partinin seçimlere nasıl gitmesi gerektiğini, liderliğin kimde olması gerektiğini konuşmuşlar. Kaldı ki bunları saptayacak bir komisyonumuz var.
Kriz zamanlarında değerlerini koruman lazım. Biz yönetim olarak bu işi, Profesör Tom Zwart’ı danışman seçerek, Berenschot bürosunu da araştırmacı olarak. Bu sürtüşmeyi aydınlatmaya çalışıyoruz. İdealler, kişisel menfaatlerin üstündedir.’
Soru:5 Kişilik bir yönetim ve 3 kişilik bir parti grubu oluşturamazsanız, ideallerinizi nasıl ışıldatacaksınız?
Cevap: Pek çok yeni prti bu safhalardan geçmektedir. 50 Yaşüstü Partisi, Forum Demkrasi Partisi ve Hayvanseverler Partisi aynı sorunu yaşıyorlar. Karizmetik başkanlık sisteminden, üyeler tarafından taşınan bir partiye geçiş lazım.Olgunluğa ulaşma sürecinden geçiyoruz. Ama en sonunda hep birlikte bir masada oturmamız lazım.’
Soru:Aynı masada kovulan ve üye olmayan biriyle nasıl oturacaksınız?
Cevap: Denk’in metfaatleri için herkes bir bedel ödemelidir.
Sorun henüz çözümlenmedi.’
TV PROGRAMINDA
Pazar günü NOS televizyonundaki Buitenhof adlı programa konuk edilen Selçuk Öztürk’ün, hemen hemen yukarıdakilerle eşit olan sorulara verdiği cevaplar da aynı oldu.
Selçuk Öztürk, yakında mutlaka bir barış sağlanacağına inandığını belirtirken, ‘Bir gün mutlaka aynı masa etrafında oturacağız’ dedi.
KUZU CEVAP VERECEK Mİ?
Yukarıdaki haberi kendisine sunduğum ve yanıt vermesini rica ettiğim Tunahan Kuzu, bakalım bu beyanatlara yanıt verecek mi?
İlhan KARAÇAY’ın haberi:
Hollanda parlamentosunda 3 milletvekili ile yer alan DENK Partisi içindeki kaynama devam ederken, bu güne kadar Hollanda medyasına hiç konuşmayan Parti Genel Başkanı Selçuk Öztürk konuşmaya başladı.
Cumartesi günkü ‘de Volkskrant’ gazetesinde iki sayfa röportajı yayınlanan Öztürk, Pazar günü de BuiteNhof adlı TV programında konuştu.
Parti içindeki rakipleri Tunajan Kuzu ve Farid Azarkan tarafından şiddetle eleştirilen ve istifaya davet edilen Öztürk, ‘6 Haziran’da yapılacak olan kongreye kadar partiyi yönetmsiz bırakmayacağım’ dedi.
Selçuk Öztürk’ün, Cumartesi günü de Volkskrant gazetesinde Ariejan Korteweg imzasıyla yayınlanan röportajı, noktası ve virgülüne kadar tercüme ederek sizlere sunuyorum:
Başlık: Denk Baikanı Selçuk Öztürk: ‘Bu sorun saygın bir şekilde çözümlenmeli.’
Ara başlık: Denk Partisi’nin Başkanı ve Milletvekili olan Selçuk Öztürk, partsi içindeki sorunlar hakkındaki suskunluğunu bozdu. Partisinin ideallerini ışıldatma hakkında ne düşünüyor?
Parti kurucularından Tunahan Kuzu, O’nu ‘kinci, sorumsuz ve yeteneksiz olarak’ niteliyor.
Grup Başkanı Farid Azarkan ise O’nu ‘komplo düşünen yaramaz çocuk’ olarak değerlendiriyor.
Kendi partisinin Twitter ve Facebook sayfalarındaki hedef de kendisi oldu.
Parlamento üyesi ve Denk Partisi Genel Başkanı Selçuk Öztürk uzun süre susmuştu.
Ortada suçlar vardı. Geçtiğimiz Çarşamba günü, üçü istifa etmiş olan ve sadece kendisi ile sekreterin temsil ettiği Yönetim Kurulu, Farid Azarkan’ı partiden atmıştı. Bu nedenle de üç parlamenter arasındaki anlaşmazlık yeni bir zirve yaptı.
Selçuk Öztürk, ilk defa suskunluğunu bozuyor.
Soru:Bu kadar zaman neden sustunuz?
Cevap: ‘Denk’in geleceği için bu problemi medya araılığı ile değil, aramızda yapacağımız görüşmeler ile çözmeyi yeğlemiştim. Azarkan’ın vermiş olduğu beyanatlar bana pek çok tepki gelmesine yolaçtı ve ne yazık ki tehditler de aldım.
Bu sorun saygın bir şekilde çözümlenmelidir.’
Soru:Yaşananlar uzun bir süredir yönetimin gündeminde olmasına rağmen, Azarkan’ın kaydını neden şimsi sildiniz?
Cevap: ‘Azarkan’ın meclis grup başkanlığı sırasında, medyaya pek çok bilgi aktarıldı. Yapılan onlarca arabuluculuk faaliyetini de sabote etti. Kuzu ile aramda yakınlaşma olacağı sırada, yeni yeni şartlar öne sürdü.’
Soru:Bu çatışmanın nedeni, Denk’e gönüllü hizmet eden bir kız ile Kuzu arasında yaşananlara dayanıyor. Kız, Kuzu’yu tacizcilikle suşlamıştı. Bunu siz ne zaman duydunuz?
Cevap:’2018’in mart ayında, parlamenterler müzakeresi yapılırken, Azarkan’ın iki aydır bu ilişkinin iki tarafın isteği ile yaşanmakta olduğunu bildiğini duydum. Azarkan bu konuda çok geniş bilgiye sahipti ama bunu yaymadı. En son Ocak 2020’de bu bayanın Kuzu için, sınırı aşan harekette bulunduğu suçlamasını duydum.’
Soru: Parti Başkanı olarak bu kız ile neden irtibata geçmediniz?
Cevap:’Bu bayan hiçbir zamanşikâyette bulunmadı.Dilden dile konuşulanlara göre, ilişki iki tarafın isteği ile yaşanıyordu. Biz yeni bir partiyiz. Böylesi bir konu için prosodür yoktu. Bu konuda kendimle mücadele ettim.
Partimizin bir bayan üyesi, adı geçen bayana, yönetim ile görüşmek isteyip istemediğini sordu. Ama bu bayan bu teklifi ret ett.’
Soru: Bu ilişki iki tarafın isteği ile sürmüşse, bu bayan Azarkan’a neden şikâyette bulundu?
Cevap:’Bunu ben de kendi kendime sordum. Bu bayan ile ben hiç görüşmedim.’
Soru: Geçtiğimiz şubat ayında Kuzu ile, iki tarafın isteği ile yaşanan bu iliki hakkında konuşmuştunuz. Peki bu konu neden şimdi yine gündeme geldi?
Cevap:’2019’un ekim ayındaki bir respsiyonda, Kuzu hakkındaki dedikoduyu duymuştum. Duyuran kişi ortada bir sorun olmadığını söyledi. Aynı kaynak, ocak ayında bana bu bayanın Parlamento Başkanı Arib’e gidip şikâyette bulunduğunu, Arib’in de bu bayana savcılığa şikâyette bulunmasını tavsiye ettiğini söyledi.Bu benim için endişe verici bir durumdu. Bu konuyu Kuzu ile konuştuğum zaman bana, konuyu büyütmememi ve hiçbir sorun olmayacağını söyledi. O zaman yönetim kendisine gönderdiği bir mektupta, özel yaşamı hakkındaki bilgilerin kendilerine ulaştığını bildirdi. Ama Kuzu, bu durumun yönetimi ilgilendirmeyeceği cevabını verdi. Bunlar siyah-beyaz olarak elimde var.
Bu konuda görüşme yapmak için, Kuzu, patinin seçkin ismi Ayhan Tonca, ben ve kaynağımız Apeldoorn’da bir toplantı planlamıştık. Kaynağımız, adı geçen bayanın, yaşananları dışa vuracağını ve bir kitap yayınlayacağını ve diğer parlamenterlerin de uygunsuzluklarını ifşa edeceğini belirtti.
Bu da konuyu daha acil bir şekilde ele almamız gerektiğini ortaya koydu. (Aslında Apeldoorn’daki toplantıya adı geçen kız da katılacaktı ama gelmedi)
Soru: Kuzu, bu görüşmelerden sonra, 2021’de siyasi yaşamına son vereceğini belirtti ve grup başkanlığını da şimdiden bıraktığını söyled. Bu karada sizin zorlamanız var mı?
Cevap: ‘Apeldoorn’daki görüşmeden sonra Farid, Tunahan ile konuştu. Özel nedenlerden ötürü ben o görüşmede yoktum. Daha sonra Farid beni telefonla aradı ve Tunahan’a şunları söylediğini anlattı: ‘Tunahan, bu sabah seni istasyonda gördüm. Normal şartlarda senin yanında yürmem lazımdı. Ama ben bunu yapmadım. Zira sen geçtiğimiz aylarda siyasi liderliğini ispatlayamadın ve moral bozucu şeyler yaptın. Sen artık benim siyasi liderim olmazsın.’
Azarkan,3 hafta önce de Tunahan’dan, özel durumu nedeniyle, grup başkanlığını kendisine devretmesini istemişti.
Soru: Sürtüşmenizin nedenleri arasında, sizin meclisteki tahrik edici konuşmalarınızın neden olduğu doğru mu?
Cevap: ‘Kuzu benden, daha karizmatik lider görünmek için onu parlatmamı, kendimin de biraz kötü görünmemi istemişti. Ama son aylardaki ses tonumuz daha ılımlıydı.’
Soru: Azarkan’a yığınla destek gelmesini Denk çerçevesinde nasıl buluyorsunuz?
Cevap: ‘Bizim 3.500 üyemiz var. Sözünü ettiğiniz destek 50-60 kişilik bir kulüptür. Aynı kulüp, bir manifesto için haftalardır 350 imza toplamaya çalışıyor. Biz üye geçerliliği olan bir partiyiz.
Partinin içi oyulmasın. Ama bu oyma işini Kuzu ile Azarkan, İstanbul’a yaptıkları bir gezi sırasında yaptılar. Partinin seçimlere nasıl gitmesi gerektiğini, liderliğin kimde olması gerektiğini konuşmuşlar. Kaldı ki bunları saptayacak bir komisyonumuz var.
Kriz zamanlarında değerlerini koruman lazım. Biz yönetim olarak bu işi, Profesör Tom Zwart’ı danışman seçerek, Berenschot bürosunu da araştırmacı olarak. Bu sürtüşmeyi aydınlatmaya çalışıyoruz. İdealler, kişisel menfaatlerin üstündedir.’
Soru:5 Kişilik bir yönetim ve 3 kişilik bir parti grubu oluşturamazsanız, ideallerinizi nasıl ışıldatacaksınız?
Cevap: Pek çok yeni prti bu safhalardan geçmektedir. 50 Yaşüstü Partisi, Forum Demkrasi Partisi ve Hayvanseverler Partisi aynı sorunu yaşıyorlar. Karizmetik başkanlık sisteminden, üyeler tarafından taşınan bir partiye geçiş lazım.Olgunluğa ulaşma sürecinden geçiyoruz. Ama en sonunda hep birlikte bir masada oturmamız lazım.’
Soru:Aynı masada kovulan ve üye olmayan biriyle nasıl oturacaksınız?
Cevap: Denk’in metfaatleri için herkes bir bedel ödemelidir.
Sorun henüz çözümlenmedi.’
TV PROGRAMINDA
Pazar günü NOS televizyonundaki Buitenhof adlı programa konuk edilen Selçuk Öztürk’ün, hemen hemen yukarıdakilerle eşit olan sorulara verdiği cevaplar da aynı oldu.
Selçuk Öztürk, yakında mutlaka bir barış sağlanacağına inandığını belirtirken, ‘Bir gün mutlaka aynı masa etrafında oturacağız’ dedi.
KUZU CEVAP VERECEK Mİ?
Yukarıdaki haberi kendisine sunduğum ve yanıt vermesini rica ettiğim Tunahan Kuzu, bakalım bu beyanatlara yanıt verecek mi?