Görüntüme aldanmayın?

Canlı canlı ayakta ölüme her geçen gün yaklaşan biriyim.

Marketlerde raf ömrünü uzattılar, insan ömrünü kısalttılar. Hastaneler kuyruk. Kanser çığ gibi..

Ben de bir Akciğer kanserlisiyim artık!..

Tümörü 48 mm’den 13 mm’ye kadar indirdik.

FİBROZ BENİ TÜKETTİ

Daha sonra fibroz oldum..

Yani akciğer kireçlenmesi.

Radyasyonun yol açtığı, tedavisi ve ilaci olmayan bir hastalık ..

Akciğerimin biri tarafını yok etti..

Ötekine de geçti..

Zor nefes alan biriyim.

KANSERLİ KALSAYDIM DAHA İYİYDİ

Kanser kalsaydım daha iyiydi.

Ne yapar yapar, kanseri yenerdim..

Ama şimdi öyle bir şansım kalmadı.

Hem kanser hem de fibroz olduğum için akciğer nakli de olamıyorum..

Yaşamım sınırlı ..

Çok pahallı ilaçla Kireçlenmeyi durdurmaya çalışıyoruz…

Ama nafile..

Kireçlenme yürüyor ..

Sonu nefessiz kalmaya, makineye bağlanmaya ve ölüme kadar gidiyor…

En neşeli, sağlıklı zamanda yakalandım. .

Vücuda oksijen az girdiği için yorgunum, bitkinim, halsizim.

Benim için huzurlu yaşam bitti..

Göğüs kafesimde insanı huzursuz eden bir ağırlık ile yaşıyorum ..

Bu hastalık ile ilgili kimsenin bildiği bir şey de yok..

Yaşayacağım son, hiç aklımdan çıkmıyor..

Allah kimsenin başına vermesin..

Tüm dostlarımı şaşırttığım için özür dilerim!..

KANSER BAŞKA BiR ŞEY

Sigara değil, binde bir rastlanan beslenme ve teneffüs ettiğimiz hava ile ilgili bir kanserli olduğum açıklandı..

Ameliyat olmadı..Işın tedavisi ile devam..

kurtuluşum olur mu, onu zaman gösterecek..

Ancak şunu söyleyeyim, bu sağlıklı görüntümle istediğim kadar yaşamayacağım kesin..

Bunun gizlisi saklısı yok..Gerçek neyse o!..

Bir buçuk ay, ÇAPA’da günlük tedavim yapıldı.

SON YILLARDA; Yurdumuzda kanser öyle arttı ki, hastanelerde kayıt kuyruğu, tedavi kuyruğu uzadıkça uzuyor..

20 Yıl önce bu kadar kanserli hastamız yoktu..

Kadınlarda Meme ve Rahim kanseri, Erkeklerde Akciğer, Prostat ve Kolon kanseri tavan yaptı..

Yediğimiz fırın ekmeklerini kontrol eden yok!..

Marketlerde raf ömrünü artırdılar, insan ömrünü kısalttılar..

Sağlık Bakanlığı ve sağlıkla ilgili kurumlar ancak torpil ve tayin peşinde koşuyor..

Dışarda neler oluyor bihaberler..Hastanelerden bile haberleri yok..

Hastası olmayan mesken yok..

O yediğimiz hıyar bile bu insanları canından etti..Alayı hormonlu ve kanserojen..

O dışarda eskiden kocakarı tedavi şekli dediğimiz, şimdilerde modern ambalajlarda satılan ve ilaç niyetine önerilenlerin, kesinlikle faydası yok..

O bitki tavsiyeleri, aktar tavsiyelerinin alayı hikaye..

TÜMÖR yerleştimi söküp atmak mucizeye kalmış..

Benim tavsiyem bugünden tezi yok herkes öncelikle bir tomografi çektirerek vücudunun durumunu görsün..

Her yıl olmasa da 2-3 yılda bir TOMOGRAFİ çektirsin..

Akciğerde 3 türlü kanser var.2’si sigaradan, biri besinlerden ve teneffüs ettiğimiz havadan..

Sigaradan olmayan kanser türü o kadar sinsi ki, anlamak zor..Hiç fark edilmiyor..işte ben onun kurbanıyım.

Ben 6 ay önce bir öksürükle eczaneye gittim..Ve peşini hiç bırakmadım..Ama kurtulamadım, bu illetten..

Tümör akciğerde bir boş alanda olsaydı..Biraz daha şanslıydım..Söküp alınacaktı..Ama öyle bir yerdeki, Kalp, nefes borusu, gırtlak organların içine yakın..Ameliyat ondan zordu!..

“Hiç olmamış” gibi değil de “olan olmuş” gibiden kendimi kurtaramıyorum..

Tedavilerden çare bulmaya çalışacağız..

Ömür ne kadar kısa olursa olsun, ölmeyecekmiş gibi 6 aydır aksattığım hedefimin peşinde koşmaya devam edeceğim..
Salih Zeki AL yazıyor

Mutlu

Üzgün

Sinirli