Tunay Akoğlu

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Dr. Tunay AKOĞLU

‘ Savaşma sanatının en yüksek düzeyi düşmanı onunla mücadele etmeden yenmektir’.
Sun-Tzu ( M.Ö 544 – 406 ), Çinli General ve Filozof.
‘ Temel sorun savaşların yok edilmesi değil , onların en kısa zamanda kazanılmasıdır ‘.
Julius Caesar ( M.Ö 100 – 44 ), Roma İmparatoru.
‘ Savaş, politikanın başka önlemlerle devamıdır. ‘
Carl von Clausewitz ( 1780-1831), Alman Generali ve yazarı.
‘ İyi bir savaş, kötü bir barış hiç olmamıştır ‘.
Benjamin Franklin (1706-1790), ABD’li Yazar, Bilim adamı ve Filozof.
‘ Ulusun yaşamı tehlike ile karşı karşıya kalmadıkça, savaş bir cinayettir’.
Mustafa Kemal Atatürk.

Son zamanlarda uluslararası alanda tanınmış aydınlar, bilim adamları ve
uzmanlar gittikçe artan bir biçimde muhtemel bir Üçüncü Dünya Savaşı
temasını işlemekte. Bu kişilerin üzerinde birleştikleri en önemli yaklaşımlar
şunlar :
Küreselleşme süreci ile ortaya çıkan sosyal ve ekonomik dengesizlikler fakir
zümrelerin gittikçe artmasına yol açmış durumda. Yakın bir gelecekte 9 – 10
milyara varacak dünya nüfusunun büyük bir bölümü barınma , yeme-içme
ve örtünme gibi temel yaşama koşullarından giderek daha çok mahrum
kalmaya mahkum. Bu kitle eskisine göre daha hızlı olarak fakirleşiyor.
Yeryüzü çok uluslu şirketler ve finans kuruluşlarının elinde .
Global sosyo-ekonomik krizler ve demografik baskıların yanı sıra, çevre ve
değişen iklime bağlı ekolojik sorunlar, tabii afetler, salgın hastalıklar,enerji-
maden ve su kaynakları başta çeşitli kaynakların kullanım ve rezerv
problemleri de gün geçtikçe artmakta.

-2-

Din ve etnik kaynaklı ayrılıklar hızla teröre dönüşmekte. Uluslararası ve
devletlerarası kuruluşlar global yaşama ve güvenceye yön vermekten aciz.
Etik, ahlaki ve insani değerler gittikçe kaybolmakta. Azgın teknolojik ,
maddi , mali ve parasal yaklaşımlar , salgın hastalıklar, tabii afetler küresel
öncelik taşıyor.
Aşırı teknolojik bağımlılık – robotlaşma.
Bütün bunlar birbirleri ile yakından ilişkili olup , her an patlamaya hazır
‘explosif’ bir ortam yaratmış durumda. Tüm dünyayı kapsayan bu atmosfer
çok tehlikeli bir karışım, sanki saatli bir bomba.
Adı geçen küresel ortam veya atmosfer bünyesinde altı (6) tehlikeli odak
noktası yer alıyor ve dikkat çekiyor :
(1) Avrupa’ya yönelen göçmen ve sığınmacı kitleleri. Bu kitle hareketleri
İslam ideolojisi temelli etnik savaşlara yol açacak nitelikte.
Avrupa’nın Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Afrika’dan kaynaklanan bu
göç ve iltica hareketlerinin önüne geçemeyip kontrol edememesi ,
özellikle Avrupa içinde, silahlı çatışmalar ve terör doğurabilecektir.
Buna Güney ve Orta Amerika’dan Kuzey Amerika’ya uzanan göç
hareketi de eklemek gerekir.
(2) Bir yandan İslam dünyası ile Batı Dünyası arasındaki çatışma, diğer
taraftan İslamiyet bünyesindeki Şiit – Suni çatışması askeri nitelik
kazanabilir ve devlet-uluslararası savaşlara dönüşebilir.
(3) İsrail sorunu. İsrail devletinin ortadan kalkması ideolojisine karşı bu
devleti koruyanların herhangi bir müdahalesi daha geniş çapta
savaşlara neden olabilir.
(4) Bu günkü Arap-Müslüman toplumlarının iç yapısına iki özellik
hakim durumda: Suni-Şiit çatışması , İslamist fanatiklerle çarpışan
diktatörlükler. Bunlara ek olarak halifeliği diriltme eğilimi, dini
devamlı olarak politika ile karıştırmak gibi hususları da göz önünde
tutmak gerekir. Bu hususlar da – yukarıdaki diğer üç nokta ile birlikte
ve öncelikle bölgesel savaşlara yol açabilir. Bu çerçevede Akdeniz
çok hassas bir alan niteliğindedir.
(5) Çin ile ABD ve Rusya ile ABD arasındaki çekişmeler genel bir
jeopolitik mücadeleye dönüşebilir. Eğer buna NATO ve Japonya da
karışırsa Doğu Avrupa, Pasifik ve Doğu Asya savaşa sahne olabilir.

-3-

(6) Rusya’nın geleneksel ve tarihi genişleme hevesleri ile buna bağlı
politikaları , özellikle Doğu Avraupa’da, silahlı çatışmalara yol açabilir.
Bu nokta yukarıda yer alan madde (5) ile de çakışmaktadır.
(7) Hindistan – Pakistan ve Hindistan-Çin arasındaki , şimdilik arka planda
kalan husumet, ileride savaşa dönüşebilir. Üstelik bu ülkelerin hepsinin
nükleer silahlara sahip olduğunu unutmamak gerekir.

(8) Afrika ve Güney Amerika‘nın çeşitli ülke ve bölgelerinde hızla gelişen
ekonomik, sosyal ve politik sorunlar da savaşa yol açabilir.

Yukarıdaki senaryolara göre Üçüncü Dünya Savaşı şu nitelikleri
taşıyacaktır :
(1) Savaş bir veya birden fazla dünya bölgesinde eş zamanlı veya ayrı
ayrı zamanlarda başlayıp gelişecektir.
(2) Savaş sadece küresel değil aynı zamanda sivil savaşları da içerecektir.
(3) Üçüncü Dünya Savaşında gerilla savaşları ve terör hareketleri önemli
yer tutacaktır.
(4) Savaşta her türlü teknolojik araçlar , nükleer silahlar sınırlı veya tam
olarak kullanılacaktır.
(5) Savaşa ; su baskınları, deprem, salgın hastalıklar, vs gibi tabii afetler
veya nükleer felaketler belki refakat edeceklerdir.
Bugünkü küresel gelişmelerin ışığı altında tahmin yapanlar Üçüncü Dünya
Savaşının büyük bir ihtimalle en geç önümüzdeki 10 yıl içinde çıkacağını
düşünmektedir.

Sonuç: Tanrı Dünyayı ve tüm insanlığı korusun !

Tunay Akoğlu.
2/2022


ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI

Yorumlar kapalı.