Yusuf Cinal
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Ah şu Brüksel, ah?

Ah şu Brüksel, ah?

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala


Sevgili okurlar,
“30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü” yurdun her köşesinde olduğu gibi Rize’nin bir köyünde bile kutlandı..
Bu az şey değildir…
Brüksel’de bulunduğum yıllarda, ”30 Ağustos Zafer Bayramı” için, hangi ülke temsilcisinin gelip, gelmeyeceği çok merak edilirdi..
Öyle ya, “diplomatik kent Brüksel’in bu tavrı” çok önemliydi..
Başta Brüksel Kraliyet nezdindeki büyükelçi olmak üzere, NATO ve AB nezdindeki büyükelçilerimiz ve iki başkonsolosumuz ve askeri diplomatik erkanımız ile merak bazen zirve yapardı..
Sahi, hangi ülke temsilcileri gelecek?
Türkiye için bu “ hangi ülke temsilcisi gelecek” sorusu her yıl tekrarlanırdı..

TEK ÜLKE BELÇİKA!
Türkiye’nin yurtdışında üç büyükelçi,iki başkonsolos ve üst rütbeli asker bulundurduğu ender ülkelerden biridir Belçika!
Her uluslararası antlaşmada olmasa bile çoğu anlaşmada Türkiye’nin yanında olan Belçika’nın tavrı bile bu meraklar arasında en önde gelirdi..
Öyle ya, misafir olarak bulunan ülke Belçika, bakalım temsilci gönderecek mi?
Buraya kadar, ne anladınız bilemem?
Yazılarımın uzunluğunu bahane edenler, kusura bakmasınlar?
Neden mi?
Konu önemli ve detayları içerdiği için yazılarımızı, ayrılan yeri doldurmak maksadıyla değil, konuyu enine boyuna irdelemek için çala kalem yazıyoruz..
Öyle ya, “Brüksel’de 30 Ağustos Zafer Bayramı” nasıl kutlanıyor?
Bu konuda temayül nedir?
Düzenlenecek “30 Ağustos Zafer Bayramı Resepsiyonuna” kim, kimler gelecek?
1985 Yılından itibaren, son iki yıl hariç, bu resepsiyonların müdavim gazetecisi olarak, nelerin olup bittiğini bilmez miyim?
Ah, o ne telaştır?
Ah, o ne heyecandır?
Kılıç kuşanan, en cici askeri elbiselerini giyip, eşleri ile birlikte  resepsiyona katılan askerlerimizin gövde gösterisi gerçekten görülmeye değer..
Hah işte “Atatürk’ün askerleri” geliyor, dedirtecek, bir buluşma bu!
Her yıl düzenlenen “30 Ağustos Zafer Bayramı”, Türkiye’nin yurtdışı performans testidir bir bakıma!?
Öyle ya, davet edilen ülkelerin hangisi gelecek, hangisi gelmeyecek?

GELEN GELİR?
Türkiye Cumhuriyeti adına merak bu ya?
“Gelen gelir, gelmeyen gelmez” diyerek işin içinden çıkamazsınız?
“Gelinleri baş tacı eder, gelmeyenlerin mazeretlerine bakarsınız” elbet!
Hele de dost ve müttefik ülkeler?
Acaba onlar, “hele de şu NATO’da birliktelik yaptığımız ülkelerin tavrı”, sizi meraklandırmaz mı?
Listenin başında elbette, “Anadolu topraklarından başlayarak, Ege’de büyük bozgun yemiş” Yunanistan var..
Ya,” İstanbul’dan geldikleri gibi, gıçlarına bakmadan giden” İngilizler?
Ya İtalyanlar?
O mavi gözlü, sarı saçları ile Türk Milleti’ne ışık olan ve bizlere aydınlık yarınları armağan eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Bana çizmemi giydirmeyin” sözü ile izah aya gelen İtalya?
Ve öte de daha işin başında Sütçü İmam ve halkımızın ayaklanması ile haddi bildirilen Fransızlar?
Yok baba, yok, hiçbiri yok!

30 AĞUSTOSLAR?
İşte bu yüzden,”30 Ağustos Zafer Bayramı” adı üzülerek ifade edeyim ki, “30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Günü” olarak değiştirildi.. Peki, ne değişti?
Bunu, bu adı değiştirenlere sormak gerek!?
“Atatürk Türkiye’sinin bir gazetecisi, Cumhuriyet Türkiye’sinin bir vatandaşı olarak”, her yıl, bu kutlamaları hiç ama hiç kaçırmadan takip ettim..
Bu resepsiyonların hakkını veren büyükelçiler ile birliktelik yaptık..
Ama ne büyükelçiler?
Masaya yumruğunu vurduğu zaman, Türkiye’nin, Türk Milleti’nin gücünü gösteren büyükelçiler..
Ama ne başkonsoloslar gördüm..
Ülkenin temsilcisi, sözünün eri..
Siyasete hapsolmamış, ”Ben burada Cumhurbaşkanı temsilcisiyim, Türk Milleti’ni temsil ediyorum “ diyen büyükelçi ve diplomatların sesini hala duyar gibiyim..

KİM, KİMLER GELMİŞ?
Bu resepsiyonların, baş temsilcileri arasında ilk sırada kimler, yani hangi ülkeler mi var?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti..
Azerbaycan ve diğer Türk cumhuriyeti temsilcileri..
Macaristan..
Aaa, Kanada, Belçika askeri temsilcileri…
“Türkiye rüzgarının” estirildiği, Yedi düvele haddini bildirdiğimiz, “30 Ağustos Zafer Bayramı ve Türk Silahlı Kuvvetler Resepsiyonu” bu!
Türk misafirperverliği..
Türk lezzetleri..
Türk lokumu..
Türk tatlısı..
Türk rakısı..
Türk nohutu..
Giyimi, kuşamı ile takibe alınır, tüm dünya tarafından bu resepsiyonlar?
Öyle ya, kimler gelmiş, kimler gelmemiş?

TÜRK RAKISI BEYAZ PEÇETEYE SARILDI?
Ülke ve insanımızın bir vitrini olan bu resepsiyonlarda artık, ”Türk rakısının” sunulmadığını söylersem şaşırmazsınız değil mi?
O kokusu ile Türkiye’yi çağrıştıran, anasonu ile bizi hatırlatan, yanında nohutu ile kimi hatırlattığını bildiğimiz, geleneksel içkimiz bu resepsiyonlarda yok artık!
Ülkede yasakları kaldıracaklar, “Türk rakısına bile yurtdışında yasak koydular” haberiniz var mı?
Türk rakısını, önce beyaz çarşafa sardık, sonra hepten kaldırdık!
Niye mi?
Ankara böyle istiyor!?
Ne değişti acaba?

NE DEĞİŞTİ ACABA?
“30 Ağustos Zafer Bayramı” ekine “Türk Silahlı Kuvvetler Günü” ibaresini de ekledik..
Ne değişti acaba?
O İslam ülkeleri temsilcileri geldiler mi?
O dünden beri bu resepsiyonlara gelmeyenler, geldiler mi?
Merak ediyorsanız, Brüksel’den gelecek haberlere bakınız!
Uzatmayalım, siz kendinizi iyi bilmezseniz, başkaları sizi o kadar bilir, tanır?
30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun!
Yusuf Cinal yazıyor, 1 Eylül 2022 Adapazarı

Ah şu Brüksel, ah?
Yorum Yap

Yorumlar kapalı.