İKTİDAR’IN YOLU WASHİNGTON DAN MI GEÇER?
Okumaz, araştırmaz, dünya siyasetini takip etmez halkım; ABD başkan adayı Joe Biden in seçim kampanyası sırasında Ocak ayında seçim vaatleri arasında saydığı “Erdoğan’ı darbe ile değil, seçim ile devireceğim” demeci; medya tarafından Ağustos ayının ortasında tekrar gündeme getirildi. Balık hafızalı halkım da; sazan gibi hemen üzerine atlayıp, yeni bir olaymış gibi tepki vermeye başladı. Kurtuluş savaşından dem vuranlar. Bizim Araplara benzemediğimizi anlatanlar. Milli birlik ve beraberlikten konu açan paylaşımlar sosyal medyada rekor kırıyor. Çok şaşırdım. Halkımız bizi; gerçekten tam bağımsız bir devlet mi sanıyor? Oysa ülkemizde iktidar ve darbelerin ABD de planlandığını bilmeyenimiz yoktur. Şaşırılacak bir durum yok. Bence bu demeç ABD nin AKP ye verdiği desteğin bir parçasıdır. Türkiye’de işler ne zaman kötü gitse, ABD veya İsrail’den milli duygularımızı rencide edecek bir demeç mutlaka gelir. Mevcuda bakalım. ABD İstanbul kanal projesi için bastırmakta, iktidar da bunu yerine getirmektedir. Başta İncirlik olmak üzere ülkemizin dört bir tarafı ABD askeri üsleri ile doldurulmuştur. Bunların ülkeden atılması için kimse kılını kıpırdatmamaktadır. Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki Kürt terör örgütlerinin oluştırduğu PKK ve YPG bölgelerine askeri harekat yapmamıza ABD tarafından izin verilmiyor. Oysa biz Suriye’ye onların isteği ile müdahil olmuştuk. Şimdi petrol bölgeleri savaşmadan onların eline geçti. Biz ise beka sorunumuzu tartışıyoruz. Bizler popülist politikalara alışık bir milletiz. Ezan ve bayrakla kolayca gaza gelebiliriz. Ama tam bağımsızlık için savaşmaya gelince kuyruğumuzu bacaklarımızın arasına kıstırarak otururuz. Biraz düşünün; mevcut başkan Trump bizim Cumhurbaşkanına yazdığı mektupta neler demişti? Burada dünyayı yıktık. Ama zar zor randevu alıp, ABD’ye koşup 11 milyar dolarlık uçak ve tembih alıp, geri döndük. Rahip’i istediler. Acilen hapisten çıkarıp özel uçakla yolladık. Parasını verip, ortak olduğumuz F 35 projesinden atıldık. Paramızı da gasp ettiler, geriye alamadık. Peki bu olanlara millet olarak tepkimiz ne oldu? Hiç bir şey. Sineye çektik. Tıpkı daha önce olduğu gibi. 8 ay önce başkan adaylarından BİDEN demeç vermiş, ama ekonominin çok kötü gittiği bu günlerde, gündeme getirilmiş, tepkiler yağdırıyoruz. Sadece gülüyorum. En solcusundan, sağcısına, bu ülkede gerçekleri görebilen aydın, eğitimli insan yok gibi. Aslındaĺ var da, halkı enayi yerine koyuyorlar. Gerçekte herkes neyin ne olduğunu biliyor. Sadece gerçekleri konuşmaktan korkuyor. Amerika artık her istediğini ulu orta dile getiriyor. Ama bizimkiler sadece bu demece kafayı takıyor. Ülkenin tüm değerleri satılmış. Ormanlar, nehirler, göller, sahiller yok edilmiş. Eğitim, adalet, milli gün ve bayramlar erozyona uğramış. En ufak bir tepki yok. Vatana sahip çıkılacaksa; bu konular önemsenmelidir. Hiç kimse kafasını kuma gömmesin. Hepimiz biliyoruz ki; iktidarın yolu Washington’dan geçer. Bu kafa yapısı ve ekonomik göstergelerle de durumun kısa zamanda değişmeyeceği aşikârdır. Muhalefet de aynı yolun yolcusudur.