Sakarya’da, Ak trollerle yakın ilişiği olan, o zamanlarda “biricik,” bu günlerde ise “tu kaka” olarak gördükleri, (Fetöcü) futbol trilyonerlerini aracı yaparak, “Çimento Fabrikası” kurmak istemişlerdi Karasu’nun “Darıçayırı Beldesi’ne…”
*
Hem de, hemen yanı başındaki, Kısaca TİGEM denilen, Devlet Tarım İşletmelerinde yapılan tavukçuluk, besicilik ve çeşitli bilimsel tarımın yapıldığı arazinin yanı başına…
*
Karasu’da oluşturduğumuz “Sivil İnsiyatif ” ile ; “Yapmayın, etmeyin, kıymayın, 3000 kişilik, mis gibi orman
havasında oksijen soluduğunuz beldenize” uyarısında bulunuyorduk
yaptığımız toplantılarda…
*
Yöre halkı ve muhtarlarla yaptığımız toplantılarda ise, çevre hususunda otorite, bilim insanlarını getirip,
anlatmaya çalıştık kurulacak çimento fabrikası ile Darıçayırı’nın yaşanılacak yer olmaktan uzaklaşacağına dair…
*
Halkın bir kısmı suskun, bir kısmı da arazilerinin değerleneceği ve cebine indireceği “cukka” hesabındaydı…
*
Hatta, merkez mahalle muhtarının ;”Sivil İnisiyatifin ; “Eğer bu fabrikayı kurdurursanız kanser vakaları artar,
mahvolursunuz..!” uyarılarına verdiği cevap, kulaklarımda çınlar hala…
Muhtar Efendi diyordu ki ; “Beyefendiler..! Bizler, sizler gibi “tuzu kuru kişiler ” değiliz… Benim oğlum işsiz güçsüz… Kurulsun çimento fabrikası…Karışmayın bizim yaşantımıza…Hem benim oğlum Kocaeli Dil
ovasında kanser olacağına burada Darıçayırı’nda olsun… Çekin, gidin başımızdan..!” diyordu…
*
Yanı başındaki Halk (?) da sessiz kalıyordu bu gelecek felakete karşı…
Ve…
Çimentocular, “Kıblesi Zayıf Halkın” olduğu Darıçayırı’nda, inadına ve hala devam ediyorlar mücadelelerine…
*
Bu konuyu sizler için anlattım “Eyy KocaALİ İlçesi Halkı..!” Sizler, bakirliği zorla bozulmaya çalışılan Darıçayırı’nda oynanan oyun ve onun bunun evinde, yatağında, gününü gün ederek pırıl pırıl yaşamı mahvedilen
(zavallı bir insan)durumuna sokulan Karasu’ya, 15 km uzaklıkta, sahilin oksijen ve iyot (radyasyon önleyici hava)bolluğunda, yeşilliğin ormanınla, ve hala bakirsin…
*
10 seneden beri, KocaALİ’yi yöneten Belediye başkanı, AKEPEnin Adaleti ve Kalkınmayı kendisine şiar edinmiş “Ak” kişilerinden olarak, bu güne kadar, üzerine hiçbir şaibe getirmeden, bu günlere kadar geldin…
*
AKEPEnin, tüm perde arkası oyunlarını çok iyi bilen ve hiçbir zaman samimiyetlerine inanmayan bir karşı görüşlü olarak ; bu satırların yazarı bendeniz, nedense 10 seneden beri KocaALİ Belediye Başkanlığı görevini sürdüren “Ahmet Acar Bey’i” çok sevdim ve her Kocaali’ye gidişimdene güzel bir Kocaali yaratma peşindesin…
Bunları gözlemliyor ve seni AKEPEnin “AK” insanı olarak, çok seviyorum diyordum…
*
Hatta, Kocaali Alabalık Tesislerinde, beraberce alabalık yerken, sana söylediğim “Slow City” (Sakin Şehir) statüsüne kavuşma yolunda adım atılabilir görüşlerimi aktarıyordum sana…
*
Deniz sahilin ve kumun ile “Maden Deresi,” “Çam dağ Barajı,” İstanbul’un umudu “Melen Barajın” ile KocaALİ bir “Dünya Markası” bir yerleşim alanı olabilecekti…
*
Zira yanı başındaki Karasu, AKEPE zihniyetine teslim olmuş, zavallı, sığ, vizyonsuz Belediye Başkanlarınca, her türlü perişanlığın, pisliğin, kalitesizliğin, egemen olduğu yaşanılabilir bir yer olmaktan çıktığı, akıllı insanların yok pahasına mülklerini satarak arkasına bakmadan kaçtığı bir yaşanılmaz yer olmuştu…
*
Ve bundan sonra, Karasu, yok Katar ortaklı “Sakallı Ethem Sancak…” Yok, Kibar Holding yatırımları(?) ile sahipsiz ve sahip görünenlerin de biat kültürü ile verilen emirlere önlerini ilikleyerek “Tamam Efendim,
emredersiniz efendim” mantalitesinde tamamen onun bunun orta malı olma yolunda iken ;
SİZ KOCAALİLER..!
Göremiyor musunuz bu durumları da İstanbul’da, Gebze’de ve Dil ovası’nda insanların kanserden patır patır dökülme sebebi olan Kimya OSB kurulmasına müsaade ediyorsunuz..?
*
Hem de, geçmişte Karasu’nun merkezine kurularak, bir sanayi çöplüğü haline dönüştürülmesine
sebep olan OSB nin, kurulma izninin alınması için Karasu’daki sığ ve dar dünyalı AKEPE yönetimini ikna eden, eski milletvekili Hasan Ali Çelik Efendi’nin önerileriyle…
Yapma..! KocaALİ’li hemşerim..! Kıyma Kocaali’ne…
*
Kapitalizmin, şımarık ve bilinçsiz sermayenin ayak oyunlarına kanma…
*
Hele de sana sana son sözüm AKEPELİ ama hep gönlümde “AK” olarak yer alan Başkan Ahmet Acar Bey ;
Yapma..! Kıyma KocaALİ’ye… Son döneminde finale kadar yanlı yansız herkesin takdirini alarak geldiğin bu finali kötü bitirme…
*
İstersen Türkiye’nin bir numaralı bilim çevreleri, üniversite temsilcileriyle birlikte yapılacak 2-3 günlük
(her türlü yardıma hazır olarak) yapabileceğin “Çalıştay” ile karar ver Kimya OSB si için…
*
Bırak sen Hasan Ali Efendi’yi de, “Benim oğlum Dil Ovasında kanser olacağına KocaALİ’de kanser olsun zihniyetindeki bilmem kimi…
*
İstersen gel, “KocaALİ İlçesi nasıl zenginleşir, halkı nasıl mutlu oluru” birlikte bulalım…(Yolu var.)
*
Yoksa…
Sen de, diğer AKEPELİ yöneticiler gibi, KocaALİ’yi mahveden kişi olarak geçme tarih sayfalarına…
Karasu’dan bir kısım gönüllü ve KocaALİ’nin Şerif SARI gibi yiğit, çevre ve İlçesinin aşığı gönüllüleriyle
sana ve KocaALİ’ye yardıma hazırız…
Ne dersin..?
Muzaffer Tatlı yazıyor