Kare masanın başında beş tane edebiyat gönüllüsü birer öğrenci olarak sandalyelerine oturmuş, Sevim Öğretmen’i dinliyorlardı. Öyküde Yazma Tekniklerinden bölümler okuyarak, yorumlayarak anlatımını sürdürüyordu. Herkesin önünde kitapları ve defterleri vardı. Boşalmış çay bardakları yetişkin insanların önündeydi. İki tabakta simitler ile poğaçalar vardı.
Yetişkin insanlar daha önceden verilmiş olan Neden yazıyoruz? Ödevini hazırlayıp gelmişlerdi. Sırası gelen yazdığını okuyordu. Diğerleri çoğaltılmış fotokopilerden okunanı takip ediyordu. Okuma bitince herkes söz alarak düşüncesini söylüyordu. Sonunda Sevim Öğretmen yazılanı baştan ele alarak şöyle, böyle olursa iyi olur diyerek, gereken düzeltmeleri yapıyordu.
O an Can ayağa kalktığında hafiften sallanmaya başladı. Neredeyse horona başlayacak gibiydi. Normal ses tonuyla:
“Ağzıma içki koymadığım halde hareket halindeyim. Bildiğim kadarıyla tansiyonum yok. Yoksa aniden tansiyonum bana merhaba demiş olabilir mi?
Yarın bir doktora gitmeliyim. Hastalık ertelenmeye gelmez.”
Ayşe’nin cılız sesi birden yüksek tonda çıktı:
“Ali Fuat masaya fazla dayanma üzerime geliyor.”
Ali Fuat ellerini masaya dayamış haliyle:
“Asıl Selda masaya dayanıyor. Ben buradan tutmasam masa beni duvara yapıştıracak.”
Selda Ali Fuat’a bakarak:
“Şu cılız halimle mi seni duvara yapıştıracağım?”
Sevim öğretmen:
“Arkadaşlar masam masumdur. Beraatını istiyorum. Ay beni de şaşırttınız.”
Sallanma devam ederken tak tak tak sesleri hafiften hızlıya geçtiğinde, Sevim Öğretmen:
“Kütüphanem üzerimize gelmeden, şuraya geçelim.”
Koltuklara oturduklarında Selda:
“Hiç korkmadım ki?” dedi.
Dışarıdan gelen sesleri duyduklarında pencereye giderek, aşağıdaki caddeye baktılar. Arabalar birden caddeye akın etmiş, ben öne geçeceğim yarışına girmişlerdi.
Paniklemenin yansımalarını kısa süreliğine izledikten sonra, kaldıkları yerden derse başladılar. Dersin bitimine doğru Sevim Öğretmen:
“ Arkadaşlar on dakika içinde sallanmayla ilgili duygularınızı, düşüncenizi yazın. ”dedi.
Edebiyat gönüllüleri vakit geçirmeden yazmaya başladılar.
Hüseyih Habip Taşkın/19.02.2020/Not: Atölye çalışmasından.