Sosyal medyanın lincini de yaşadım!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Sözlerime İdlip’te yaşamını kaybeden şehitlerimizi rahmet ile başlamak istiyorum. İdlip’te menfur saldırıdan çok önce İdlip’de tek bir Mehmetçiğin burnu bile kanamadan Türkiye’nin dünyayı ayağına getirebilecek kozu “ sınırları” açın diyen yani bugün yapılanı öngören bir gazeteciyim. Ayrıca hem Başbakanlığı hem de Cumhurbaşkanlığı döneminde herkesten sert eleştiren biriyim. Bunları okuyanlar bile yurtdışına gidip geliyorsun Türkiye eski Türkiye değil diyen okurlarım bile var olan biriyim. Ben ona rağmen objektif kendi bildiğim doğruda tarafsız bir gazeteciliğimi koruyan biriydim.
Dediğim sadece “ Birlik Çağrısı”
Dünde söylüyorum bugünde söylüyorum. Yapılan yanlış olabilir. Kararı veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümeti bu sorumluluğu aldığına göre siyasi, vicdanı ve hukuki sorumlulukları da vardır. Ancak yapılan bir yanlışta olsa düşmana karşı her şeyi unutup tek yürek olmaktı. Nitekim CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm siyasilerde aynı yönde mesajlar vermediler mi? Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aynı hassasiyeti göstermemiş. Bu da onu inisiyatifi. Toplum herkesin karne notunu verir. Ancak sokaktaki sade vatandaş benim gibi geleneksel Türk vatandaşı sağduyusu İle yaklaşır. Düşmana karşı önce vatan Türkiye der. Tabii ki bana dil uzatan partili holiganlar da ağza alınmayacak şekilde terbiye ve nezaketten uzak dil uzattıkları için onları buradan kınıyorum.
Bir öldürmedikleri kaldı
Aslında ciddiye almıyorum onları. Ancak sağolsunlar 5 bin takipçim var. Çoğundan da beğeni aldım. Onlara da buradan teşekkür ederim. Gelen terbiyesizlikler arasında “seni adam bilirdik, yazıklar olsun sana, tüccar, satılık, casus, gizli destekçi” gibi bir sürü saçma sapan suçlamalar. Yaram olmadığı için bu suçlamalara karşı gocunmuyorum. Ben şerefli, namuslu, kalemini satmayan, Recep Tayyip Erdoğan’a ezelinden beri muhalif bir gazeteciyim. Daha öncede yazdım. AK partililerin hedefinde ve eleştiri alan bir gazeteciyim. Onlardan bile bu kadar seviyesizce eleştiri almadım. Neyse niye bunları yazıyorum diye düşünürseniz, 5 bin takipçim var. Onların beni daha yakından tanımasını isterim.
Her parmağında marifeti olan biriyim
Bu bir Allah’a inanlar için Allah’ın bir lütfudur. Yani yetenek. Bu da Allah’a şükür bende var. Türkiye’de orta gelirli bir ailenin çoçuğu idim. Gazetecilerin çıraklıktan yetişeneyim. Yani alaylıyım. Türkiye’nin sol görüşlü en iyi ve en saygın gazetecilerinin çalıştığı Anka Haber Ajansı’nda gazeteciliğe başladım. İsveç’e 24 yaşında geldim. Yani hayata sıfırdan başladım. Başta Anadolu Ajansı olmak üzere benim dönemimde en iyi gazetecileri bünyesinde bulundurduğu için gazetecilerin Amiral Gemisi olarak sayılan Hürriyet gazetesinde muhabir ve İsveç Temsilcisi olarak çalıştım. Ayrıca BBC Türkçe radyo ve İsveç Radyosunda serbest gazeteci olarak katkılarım oldu.
Avrupa’ya çıkmış gazeteciler arasında en iyi parayı kazandım
Avrupa’ya çıkmış gazeteciler arasında en iyi para kazanan gazeteciler arasında sanırım benim adımda yazılır. Bunlar hep dürüst, çalışkan, başarılı ve çizgisi olan insanlar için geçerli hususlardır. Türkiye’de gazetecilik gazetecilik anlamında bittiği için ben de ticarete atıldım. İsveç’te Fast food üzerine 2 yerim ve 4 çalışanım var. Utanılacak bir şey değil bunlar. Bunları yapabilen aslında en zengin insandır. Her babayiğidin yapacağı şeylerde değildir.
Şimdi mücadelem Bodrum’da
Yaklaşık 3 yıl öncede beş kuruşsuz geldiğim ana vatanım Türkiye’ye otel ve restoran yatırımı yaptım. Yaz aylarında 6 kişiyi istihdam ediyorum. Ufak bir yer ancak emeklilik için beni mutlu edecek yer olarak görüyorum. Çok tufanlar atlattım ancak bunları da aşacağımı biliyorum. İsveç’te sıfırdan bugünlere gelene Bodrum vız gelir. Yani küllerimden burada da tekrar doğacam.
Ben satın alırım ama satılmam
Yani kimsenin 5 kuruşuna ihtiyacı olan biri değil. Alnının teri ve adeta tırnaklarıyla kazıyarak bugünlere geldim. Bu mücadelem bugün de Bodrum’da sürüyor.
İsveç’teki Türk toplumunun takdirini toplamış biriyim
İsveç’te gazetecilik yaptığım 30 yılda Türk toplumunun takdirini almış ve verilen plaketlerle takdir edilmişimdir. Benim için bundan büyük zenginlikte yoktur.
Kamuoyuna saygılarımla.
Tandoğan Uysal yazıyor

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sosyal medyanın lincini de yaşadım!