YARIN KURBAN BAYRAMI Küçüklüğümden itibaren; dini ve milli bayram günlerini çok severim. Hâtta dini bayramlardan daha fazla hoşlanırdım. Bayramın gelmesini iple çekerdim. Çünkü bayram demek; yeni giysiler ve para demekti. Annem bize bir şeyler diker, biz de el öper para toplardık. Güzel işti. Büyüyünce bayramlar tatile dönüştü. Ama fırsat bulunca yine de bayram yapmaya, dostlarla bir araya gelmeye çalışırım. Beynimin derinliklerinde hiç o günün dinen ne anlama geldiğini canlandırmadım. Bir tek Ramazan Bayramını mantıklı buluyordum. 30 gün oruç tutmuş birine bayramı; ödül verilmiş gibi hissederdim. Çocukluğumdan itibaren hayvan severim. Kendi baktığım hiç bir hayvanın etini yemedim. Zaten sonunda hayvan yemez oldum. Tabi hayvan denince inek ve koyun cinsi hayvanları kastetiyorum. Balık ve az da olsa tavuk yiyorum. Bir müddet sonra onları da yemeyeceğim. Konumuz bayramlardı. Bayramlar toplumların dinlenmesi, eğlenmesi, stres atması, bir araya gelmesi açısından son derece faydalı adetlerdir. Kesene karışmam. Etini istemem. Sadece çevre kirliliği yaşatanlara, derelere hayvan atıkları atanlara karşıyım. Hayvancılığın yok edildiği ülkemde bir günde 2.5 milyon hayvanın yok edilmesi gerçekten büyük mantıksızlıktır. Tıpkı denizlerimizde, göllerimizde, nehirlerimizde balık kalmadığı gibi. Her türlü av ve toplu hayvan kesimi bir müddet için yasaklanmalıdır. Kurban için ayrılan paraların eğitim için harcanması bence daha hayırlı bir iş olacaktır. Üretmeden tüketmenin dinde de yeri yoktur. Kurban kesecek dostlarımın salgın olan bugünlerde temizliğe daha da çok dikkat etmeleri gerektiğini tavsiye ederim. Millet olarak, hep birlikte kutlamak üzere herkese mutlu bayramlar dilerim.
Erdal Bıçakcı yazıyor..