Muhafazakarlık!?

Adam züğürt kalmış, yağ alamıyor “reis telefon açtı, yağ gemileri yola çıktı, o bir dünya lideri” diye, sevinip, övünüyor.
Ama bu topraklarda tarım niçin bitti diye düşünemiyor.
Yanmış beyinler, ülkemiz için en büyük şansızlıktır.
Muhafazakarlık ve din ile beynini donatılan kişi, gelişim ve aydınlanmaya kapalı dolayısı ile ülke için zararlı bir yurttaştır.
Üstelik bu tip özellikleri taşıyanlar; en doğru ve güzel düşüncenin kendisine ait olduğunu zannederler. Herkesi kendi gibi olmaya zorlarlar.
Evde terör estirir, ailede hiç kimseye özgür ve demokratik yaşam hakkı tanımaz. Eşini ve kız çocuklarını sürekli baskı altında tutar. Kız çocukları onun belirlediği sınırlar içinde yaşamak zorundadır. Onlara nefes aldırmaz. Erkek çocuk biraz daha özgür olsa da, o da aynı tarz insan olma yolundadır. O da özellikle kız kardeşine yaşamı zindan eder.
Bu tip kişiler için ilk sırada din gelir.
Hayata din penceresinden bakarlar.
Varsa şeyhleri için her türlü fedakarlığı yapar, yoksa şeyhi; siyasi liderinin söylediklerini Allah’ın emri olarak kabul eder.
Kitap okumaz, seyahat etmez.
Ederse de dini mekanları ziyaret eder.
İçki içmez, sosyal ortamlardan kaçar.
Okudukları da dini yayınlardır.
Zengin olsa dahi hayatı çok fakir yaşar.
Gençliğinde hiç kız arkadaşı olmamıştır. İçinde dizginlenmiş çok büyük bir sevişme arzusu vardır.
Bu sebeple tüm erkekleri kadınlar için potansiyel tecavüzcü olarak görür.
Sekse açtır.
İlk ilişkilerini evlilikte veya bir genelevinde yaşamışlardır.
Seks konusunda bilgisizdir.
Eşine asla orgazmı yaşatmamıştır.
Kadınlı kızlı ortamlarda hiç bulunmamıştır.
Kapalı toplum ürünüdür. Kadın ruhundan hiç anlamaz. “Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin” anlayışı ile büyütülmüştür.
Sanat düşmanıdır.
Heykeli, resmi put olarak görür.
Dünya müziğini hiç dinlemez. Sanat onun için fuzulidir.
Sadece ilahi dinlemeyi tercih eder.
Özgür bireyler cehennemliktir.
Modern insanları yaşamı için tehlike olarak görür.
Çünkü kul olmayı ve şeyhine tabi olmak onun için farzdır.
İdamın ve hatta şeriat ceza yasalarının uygulanmasını ister.
Bu onun için tek kurtuluş yoludur. Kıyafete önem vermez.
Genelde en az 40 yıl önceki modayı takip eder.
Ama bir çoğu Arap kıyafetlerini giymeyi sünnet sanır ve arzular.
Düğünlerin erkek kadın ayrı ayrı yerlerde oturmasını ve eğlenmesini savunur. Toplumda silik bir kişilik olarak yaşar. Çoğu zaman düşündüklerini söyleyemez.
Kısacası gelişimini asla tamamlayamaz, beyin çocuk yaşta yanmıştır.
Bu tip insanların siyasete girip kendi gibi düşünenlerin oyları ile parlamentoya girmesi ile gerçek yüzünü göstermeye başlar.
Bir de partisi iktidara gelirse; ile toplumu geriye götürme çalışmalarını başlatır..
Düşünceleri paralelinde baskı, zulüm ve işkence onun için normal ve gereklidir.
Onun için diğerleri dinsiz ve cehennemliktir.
Böyle davranmayı ona Allah emretmiştir.
Ama diğer yandan gücün zafer sarhoşluğu ile de götürmeye başlar.
Çünkü devlet onun için kafir bir yapıdır ve ganimettir.
Bu tür insanların çoğunluk olduğu toplumlar asla gelişemez, sömürge olarak kalmaya mahkumdur.
Erdal Bıçakcı yazıyor