Sevgili okurlar,
Bu köşeden, hatırlayanlar olacaktır, zaman, zaman içine düştüğümüz “tepkisizliği” dile getiririm!
“Tepkisizlik” bu ya?
En güzel tanımı, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın da” özetlenir!
Bunu yazılarımda, “vurdumduymazlık, nemelazımcılık” olarak ta, vurguladığım çoktur!.
A canım,” bal tutan parmağını yalar” diye geçiştiklerimiz, akla gelir mi?
Yani, tabandan, tavana kadar, gittikçe egemen olan bu anlayış, “toplum çürümüşlüğünü de” beraberinde getirir!
Bunları dillendirmemizin, yüksek sesle konuşmamızın, yazmamızın, elbette tarihe damga vuran örnekleri var!
Bir kere, “Türk Silahlı Kuvvetlerine armağan ettiğimiz, dişimizden, tırnağımızdan artırarak, çalışır hale getirdiğimiz Adapazarı Arifiye Tank Palet Fabrikası gelişmeleri”, sizlere bir şeyler söyler mi?
Sanmam?
“Neden” diyeceksiniz?
“Unutuldu gitti de” ondan!
“Unutuldu” bölem!?
“Siyasete meze” edildi!
Hani, o türkü de olduğu gibi, “manda yuva yapmış söğüt dalına/ Yavrusunu sinek kapmış gördün mü” diye?!
Ağlarız, gülünecek halimize!
Detaya girmeye gerek var mı?
Fabrika orada duruyor mu?
Daha neler, neler?
Maydanozlu değil, at ve eşek eti köfteler!?
Ye baba, ye?
Sakarya’da bunlar, Sakarya’da, Karasu’da..
Bakınız, bir başka haber Karasu’dan paylaşıldı..
Bizim Sakarya Gazetesi’nde yer aldı..
Haber şöyle?
MİTHAT KANDİL PAYLAŞTI?
“CHP Karasu Belediye Meclis üyesi Mithat Kandil, sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımda, Demirköy’de yer alan lüks villaların yıkılmama sebebini sorguladı.
Kandil, paylaşımında, Karasu sahil merkezinde yıkım çalışmaları yürüten belediyenin, Demirköy’de ki bu villalara herhangi bir yıkım işlemi uygulamadığını ve sadece para cezası ile yetindiğini belirtti.
Ayrıca, belediyenin kaçak yapılarla ilgili sürekli tutanak tuttuğunu, ancak bu villalara zabıta gönderilip, gönderilmediğini de sorguladı..
O NESİL, BU NESİL?
Gel de, sevgili Karasulu iş adamı, yazar, bir bilge insan Erdal Bıçakcı’yı hatırlama?
Az mı, “mücadele etmiştir, bu keşmekeşlikler” ile az mı?
Az mı, “bu talana, bu vurguna karşı çıkmıştır”, az mı?
Ya, sevgili merhum Muzaffer Tatlı kardeşim?
Ne değişti, her yer talan, gerisi yalan!
Biz yazar, biz söyleriz ama değişen bir şey olmaz!
İnanılır gibi değil?
Karasu’nun sınırları içinde, en gözde yerde, yükselen villalar, kale gibi bir duvar ile korunuyor!..
Neden, ne diye?
Korku kimden?
Saklanan ne?
Dahası da var?
GÖZ, KAŞ ARASINDA YAPILDI?
Bu kaçak yapılar ile ilgili ,”suç duyurusunda bulunuluyor, haberler yapılıyor, sanal alem yıkılıyor”, yine tıs yok?
Neymiş efendim?
Belediye yetkilileri, kaçak yapılar için ceza kesmiş?
Başka kaçak yapılara yakım, bu yapılara ceza ha?
Sevsinler cezanızı?
“Halkın ortak alanlarına, yani hazineye ait yerlere, böyle konanları teşhir etmek, bunlara göz yumanları, görmezden gelenleri halka şikayet etmek, yasaların uygulanmasını sağlamak sadece Mithat Kandil’in görevi değil, hepimizin görevi” olmalıdır..
Bakınız, o zaman bu sahillere, “yaban kuşları” konar mı?
Leş kargaları, bu sahilden uçar mı?
Ne oldu?
Ne olacak, “göz kaş arasında” villalar yükseldi!
HANİ FABRİKAYA NE OLDU?
Hani “BMC Fabrikası temeli ” atılmıştı?
Karasu’ya, Sakarya ve ülkeye istihdam yaratılacaktı?..
Karasulu işsizlere iş alanı açılacaktı?
Hani ne vaatler ile kurdalasını kesmiştik ya?
Ne oldu, fabrikamıza?
Bilmem kaç yıllığına, bu araziler, bir iş insanına peşkeş çekilmişti?
Sahi, ne oldu bu yerlere?
Şimdilerde, arazinin sahibi kim?
İşte, yukarıda tarif etmeye çalıştığım “tepkisizliği” iyi anlayınız..
Karasu’ya bir tek Mithat Kandil yetmez?
“Diğer insanlarımız, vatandaşlarımız, yetkililerimiz, siyasilerimiz, kendilerini milli addedenlerimiz”, neredeler acaba?
Asıl mesele burada?
Ne zaman, milli değerlerimizi, kıymetlerimizi, zenginliklerimizi, ortak değerlerimizi, kişisel menfaatlere kurban etmediğimizde, ülkenin geleceğinden, kalkınmışlığından, birlikteliğinde söz edebiliriz!!
Konu bitti mi?
Biter mi?
KALE GİBİ KORUNUYOR?
Haberin son bölümü de şöyle?
” Kale gibi korunan tatil köyü” başlığı altında;
Kandil, “ayrıca, villaların bulunduğu alanın adeta bir kale gibi yüksek duvarlar ve onlarca kamera ile korunduğunu, içerisinde aqua parkı bulunan lüks villaların denize neredeyse sıfır konumlandırıldığını ve 70 bin metrekarelik bir alana kurulduğunu ifade etti. Meclis üyesi, bu yapıların kimler tarafından izin alındığını ve neden yıkılmadığını da dile getirerek, Karasu Belediyesi’ne bu konuda bir önerge verdiklerini ve cevaplarını beklediklerini” sözlerine ekledi.
ASIL TEŞEKKÜR?
Başka ne söyleyelim, a canım, başka ne?
Her şey açık, yalın ortada?
Koca villaları gizlemeye değil, korumaya almışlar?
Denize sıfır, tarikat villaları?
Üstelik 70 Bin metrekare bir alan zapt edilmiş..
Bu işler, bir gecede olacak işler değil?
Ulusal medyada haber olan bu konuyu, gündeme getirdiği için, “örnek bir vatanseverlik sergilediği için Mithat Kandil’e” teşekkür ederiz!..
Yetmez!?
Asıl korunması gereken, Mithat Kandil’dir?
Zira, “bu ülkede bir Ülkücü delikanlı, bir yiğit adam Sinan Ateş’in başına gelenleri”, unutmak olmaz!..
Bu memleketin has, yiğitleri de var..
Gün gelir, ortaya çıkarlar, birilerine hadlerini bildirirler..
Allah bu zihniyeti, bu talanı, yalanı sıkanları ıslah etsin!
Başka, ne diyebiliriz ki?
Karasu’da pazar değil, villalar varmış?
Ah be, Nazmiye?
Yusuf Cinal yazıyor, 16 Mayıs 2024