Bir döneme şiirleri ve sözleri ,duruşu ile damga vuran efsane Ülkücü Ozan Arif’in eserlerini bir araya toplayan oğlu Mehmet Alp,kendi sanal sayfasından şu paylaşımı yaptı?
“Aşağıda görselini paylaştığım eser bir yıllı aşkın çalışmanın ve emeğin ürünüdür.
Biliyorsunuz, babam Ozan Arif vefat edeli altı yılı geçti, fakat aradan altı yıl geçmesine ve onca karalamaya, iftiraya rağmen Ozan Arif ismini eskitemediler. Bizler de kitap setinin basımını üstlenen Tahtapod Medya ekibiyle beraber “Öyle bir Ozan Arif kitabı çıkartalım ki, yüz yıl bile geçse raflarda eskimesin yeniliğini korusun.” diye düşündük.
Kitap bu sebepten “Özel Seri” olarak hazırlandı. Kısacası, ciltlemesinden, sayfa yapısına kadar her şeyi ile piyasada birinci sınıf denilen ürünlerin bile çok daha üzerinde bir kalitede.
Şunu belirtmek isterim;
bu seti bir daha bu kalitede basmamızın imkanı yok. Bu külfeti tekrar kaldıracak, ne gücümüz, ne de imkanımız var. O yüzden “Özel Seri” dedik. Daha sade, daha şatafatsız ikinci bir baskı olur mu, onu bile şu an bilemiyorum.
Sizler de tahmin edersiniz ki, Ozan Arif’in yayınlanmış ve yayınlanmamış şiirlerini, yazılarını derleyip, toparlamak aylarımızı aldı.
Zaten derin olan şiirleri, babamın kendi elinden çıkan karakalem çalışmalarıyla daha da derinlik kazandı. Yakından tanıyanların dışında çok kişi, babamın resime olan kabiliyetini bilmez.
2 cilt ve 22 bölümden oluşan bu setin sadece kurgusu 3 aydan fazla sürdü. Bu konuda Tahtapod Medya çalışanlarının emeğini asla unutamam. Şiirleri gelişi güzel alt alta sıralayıp geçmediler. Adeta babamın şiirleri ve yazılarıyla en az iki neslin romanını çıkarttılar. Babamın ömrünü adadığı Ülkücü – Milliyetçi hareketin bu hazin noktaya nasıl geldiğini babamın mısralarıyla anlattılar. Bu sebepten başta gecesini gündüzüne katarak çalışan sevgili Okan Kilit kardeşim ve her türlü külfete göğüs geren Ali Taş kardeşim olmak üzere tüm Tahtapod Medya ekibine ve desteğini esirgemeyen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Kitapta dikkatinizi çekmek istediğim bir husus ise, babamın aramızdan ayrılışından önceki bölüme “Hayal Kırıklığı” ismininin verilmesi.
Doğru bir tespit olduğunu en yakınında olan ailem ve ben çok iyi biliyoruz.
Evet, babam büyük bir hayal kırıklığı yaşayarak aramızdan ayrıldı. Bu hayal kırıklığının sebebini de, sizlerde en az benim kadar iyi biliyorsunuz.
İşte bu kitap, gelecek nesiller de aynı hayal kırıklığını yaşamasın, dost kim, düşman kim, ayırt edebilsinler diye çıkartıldı.
Yani kısacası, bu eser kendi destanlarıyla Ozan Arif’in hayatının destanı aslında…
Ve eminim “…kıymeti bugün bilinmezse, yarın bilinir…”
Sayılarımla…”