Sevgili Okurlar,
Önceki gün ajanslara, “Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ ile ilgili haberler”, damga vurdu..
148 Gündür Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Özdağ’ın,” son duruşmasında, tahliye kararı ” çıktı..
Her şeye rağmen, “Mahkeme, 2 Yıl, 4 Ay, 3 Günlük bir cezaya” hükmetti..
Bu karara, sevinilir mi?
“Demokrasiyi tozlu raflara kaldıran ülkelerde”, elbette sevinilir..
“Çalsın Erik Dalı, oynasın Ümit Özdağ sevenleri ve partililer..”
Olmadı, Sakaryalı partitaşları, “Ada Çiftetellisi “ ile bu tahliye kararını kutlayabilirler..
Hey gülüm, hey!
Bu arada, “asıl gerekçeli kararın ise, arkadan geleceği” paylaşıldı..
Kısacası, “Mahkeme, Prof. Dr. Ümit Özdağ ile ilgili olarak, atılı suçu sabit gördüğüne kanaat getirerek” kararını açıkladı..
Mahkemenin ayrıca, “adli bir kontrole hükmetmemesi de” sevindirici bulundu..
TAHLİYE SEVİNCİ!
Dikkat edeniz, Prof. Dr. Ümit Özdağ için, “Cumhurbaşkanına hakaretten 4 Yıl, 8 Aya kadar hapis istemi ile” dava açıldı.
Bu dava, 29 Nisan 2025 Tarihinde Çağlayan Adliyesi’nde görüldü.
“Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik ve aşağılama” suçundan yargılandığını da ekleyelim..
Anlayacağınız, “Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, iki suçtan, bir yemek esnasında gözaltına alındı, jet hızı ile tutuklandı ve Silivri zindanı ile” tanıştırıldı..
Süreç, siyaseti iyi takip edenlerin malumu!
Takip etmeyenlerin, umurunda mı dünya?
“Tahliye kararı”, ülke genelinde, sevinçle karşılandı..
Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın aldığı ceza, “kimsenin umurunda” bile değil?..
Neden mi?
KAMU VİCDANI?
Siz, “siyasi saiklerle birini apar, topar gözaltına alıp, tutuklarsanız, kamu vicdanı”, buna razı olmaz..
“Kamu vicdanı” dediğiniz nedir ki?
Halkın gönlündeki düşünce!
Ancak, böyle şaibesiz, tertemiz, bir Türk aydını, bilim adamı, siyasetçisi olan Prof. Dr.Ümit Özdağ’ın yakasına, “bu ceza, mahkeme kararı ile de olsa” yapıştırıldı!..
Bu etiket tutarmı, siyasi yaşamını etkiler mi?
Sanmam!
NE AÇIKLAMALAR DUYDUYDUK, NE?
Bu noktada asıl söylememiz gerekeni, tahliyesi ile birlikte Prof. Dr. Ümit Özdağ yaptı..
“Hiçbirimizin anayasal ve yasal hakları güvence altında değil!”
Neymiş?
-Anayasal,
-Yasal haklar,
-Güvence..
Bizler, ülkemizde mahkeme kararları ile ilgili olarak, ne açıklamalar duyduk, ne?
“Bu karar yok hükmündedir, saygı da duymuyorum” sözleri, hala arşivlerdedir..
“Yapay Zekaya mı, Google dedeye mi, kime başvurursunuz bilmem ama”, bu sözler hala kulaklarımızda çınlar!
Hatta, daha ileri gidenler bile, oldu?
“Bu Anayasa mahkemesini kapatalım” diyeni hatırlarımasınız?
SİLİVRİ MUHABBETLERİ?
Neyse ki, “Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, Silivri Zindanından çıkarak, kendini bekleyen parti taşları ile buluşması, Silivri Camii’nde şükür namazı kılması, basına açıklamalarda bulunması ve Silivri zindan günleri, tahliyesi daha çok konuşulacaktır” şüphesiz!
Tarihi marşlar ve bozkurt işareti ve bayraklarla karşılanan
Prof. Dr. Ümit Özdağ’a geçmiş olsun dileklerimizi iletir, yeni siyasi yaşamında başarılar dileriz..
Silivri muhabbetleri, bitti mi?
Biter mi?
YASAK, YASAK, YASAK?
Asıl, “ağır sıklet, başpehlivan, siyasetin genç, gelecek vaat eden ismi, CHP Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu yargılamaları da, bir başka gündemi işgal etmiyor” değil!?
İmamoğlu’nun yargılanmalarından, savunma sesleri, sanal medyada, izlenme rekorları kırıyor..
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, son Grup Toplantısında, yeni açıklamalarda bulundu ya, İmamoğlu’da boş durmuyor..
Oğlu ve muhterem eşi ile göz, göze gelişleri, oturuşları, dik duruşu ötesinde, titremeyen sesi ile verdiği cevaplar, yine halkın gönlünde büyük kabul görüyor..
“-Resmim Yasak,
-Sosyal medya yasak,
-Sesim yasak,
-Yasak, yasak, yasak!
Ama bilin ki, milletin gönlünden beni, silemezsiniz!”
İRİ, DİRİ, BİR OLMAK?
Başkan Ekrem İmamoğlu, “İstanbul Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeni” ile mahkemedeydi..
Duruşma, “16 Temmuz 2025 Tarihine” ertelendi..
Ama, akıllarda, sarf ettiği cevaplar ve alkışlar kaldı!
Bir de, “CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve arkadaşlarının” kararlılığı..
“İsrail-İran füze savaşlarının yaşandığı şu günlerde, Türk Milleti’nin dilinde, bu davaların olması” üzüntü vericidir..
Gün, hep derim, “iri, diri, bir” olma zamanıdır!
Zira, düşman uyumuyor ve boş durmuyor!..
“Füzelerin dilinden”, iyi anlamak gerek?
BUZDOLABINA KALDIRALIM!
O zaman, “iç cephenin güçlendirilmesi için, vatan, bayrak ve milletimizin geleceği için, bu davaları artık buzdolabına kaldırmanın” zamanıdır..
Buradan, bir fayda da çıkmaz..
Eeee,” öfke ile kalkanın da, zarar ile oturmasına”, kim, ne diyebilir?
Böyle, “birbirimize düşmenin” alemi yok!..
Ülkemiz ve insanımız, “artık zeytin dallarının uzatılmasını” bekliyor..
Bugün, “Terörsüz Türkiye” projesinden daha çok, “bu cephede, barış köprülerinin atılmasına” ihtiyaç var!
Bakalım,” ilk adımı” kim atacak?
Yusuf Cinal yazıyor, 19 Haziran 2025