Sevgili okurlar,
Ülke gerçekten “ateş” yeri!..
Vatan topraklarının,” yeşil örtüsü cayır, cayır” yanıyor!
Çabalar var!
Çabalar?
Ama, tüm bu çabalar yetersiz?
“Yangını söndürmek, alevleri kontrol altına almak, yeşil örtüyü, canlıları, zenginlikleri velhasıl can ve mal emniyetini sağlamak gerek”, sağlamak!
Başka, durumu nasıl izah edebiliriz!
Bu uğurda savaşanların, hakkını teslim edelim!
Hak, hukuk meselesi değil bu?
Vatan meselesi!
Duruma el koymak, “topyekûn seferberlik” ilan etmek gerek!
Nasıl?
Sessiz mi kalalım?
Susalım mı?
Görmeyelim mi?
Duymayalım mı?
Üç maymunu mu oynayalım?
Görmedim, duymadım, işitmedim!
Öyle mi?
CİĞERLERİMİZ YANIYOR!
Başımızın üzerinden geçip giden, yangın söndürme helikopterleri, nereye gidiyor?
Sahi, neresi yanıyor?
Bu yangını söndürmeye kardeş Azerbaycan uçakları bile sessizce geliyorsa, söylenecek çok şey var, çok şey?
“Yeşili yanmayan, hangi ilimiz ormanları” kaldı ki?
O çok sözü edilen,“ciğerlerimiz yanıyor” sözü bile, hafif kalır!
Ülke baştan, “başa ateşten gömlek giymiş” gibi!
Evet, “mevsim sıcaklıkları, normalin”, çok üstünde..
Anladık, elbette!
Ama, “yeşili korumak için tedbirlerimiz” nerede?
Bu koca alevler, hortum sular ile mi söndürülür?
Çiftçinin, su tankerleri de işbaşında ama?
Öyleyse, daha etkin tedbirler almamız gerekmez mi?
Bu, “bir savaş halinden daha ileri”, bir durum!
Allah göstermesin?
SAVAŞ HALİ Mİ?
“Savaş hali olsa”, ne yapacağız?
“Düşmandan, hem canımızı, hem malımızı ve hem de vatan topraklarını”, nasıl koruyacağız?
Şimdi, hiç değilse düşman ortada yok..
Öyleyse?
Bu işin çözümü olmalı..
Mutlaka çözümü..
Bilinmez mi?
Sadece, “cami hopörlerinden, anons” yeterli mi?
“Ateşle oynamayınız” nasihati ya?
Bilinir de, “bu ihmal, bu nemelazımcılık” neden?
Daha önceki yangınlardan, “ders almamız” gerekmezmiydi?
Ormanlarımızı korumak için, “bir seferberlik” ilan edemezmiydik?
Her yer yer, “ateşten gömlek giymiş” gibi!..
Alav, alev yanıyoruz!..
Eskişehir Seyitgazi’de verdiğimiz 10 şehit, “işin vahametini” göstermedi mi?
Ardından, “iki yangın savaşçısını da kalp krizine” yenik vermedik mi?
ALEVLER EVLERİMİZİ SARDI!
Yangınlar, evimizin kapısından içeri girdi!..
“Tüm eşyalarımız, anılarımız, bir kültür, zenginliklerimiz, değerlerimiz” yanıyor!..
Köyler boşaltılıyor, yollar kesiliyor..
Hayvanlar, yangından kaçırılıyor..
Alev topları gelmeden kaçmak gerek, kaçmak?
Ama nereye, tedbirler alındı mı?
“Sakarya, Bilecik, Düzce, Bursa, Uşak, Mersin, Ankara, Antalya, Lice, Elazığ, Bingöl, Kahramanmaraş, topraklarımız, ormanlarımız, börtü böcek, çiçekler, çayır çimen” yanıyor..
Son haber, Karabük’ten..
Karabük’te, 68 Köyün boşaltıldığı belirtilirken, Bursa’da 485 ev ve 1765 kişinin tahliye edildiği belirtildi.
AFAD da, Türkiye’deki yangınlardaki son duruma ilişkin bilgi verdi.
Ülkenin, tüm imkanları seferber!
Ama yangınların kontrol altına alınması, zor ve güç!
GEYVE ORMANLARI?
Sakarya’da, bu zor günleri yaşamadık mı?
O güzelim, muhteşem Geyve boğazı cayır, cayır yanmadı mı?
Türkiye’nin konumu belli, iklimi bellli, orman örtümüz belli, yeşil alanlarımız belli..
Daha etkin tedbirler için, kolları sıvamalıyız..
Tez elden, bu yanan yerleri tekrar yeşillendirmeliyiz..
Mağdurların yanında olmalıyız, kayıplarını telafi etmeliyiz..
Bu yangınların çıkış nedenleri üzerine kafa yormalıyız..
İşte, Akyazı’da bir kişi tutuklandı..
Ya, diğer yangınları çıkaranlar?
“Doğal ise, bu doğal oluşumları ortadan kaldırmak için mühendislerimiz, bilim insanlarımız”, ne güne duruyor?
“Ülkemiz, insanımız ve geleceğimiz için büyük tehdit ve tehlike oluşturan yangınlar için, gereken hassasiyeti göstermeli, insanımızı bu konuda büyük,küçük demeden eğitmeliyiz..”
VATANIN KALBİ ORMANLARIMIZ
Toprağın dostlara ihtiyacı vardır; ona dostça davranalım!
- ‘İnsanlar bozuldu, insanları bozduk, biz bozduk, dengeyi bozduk, doğayı bozduk, her şeyi bozduk.’ (Büyük Adam Küçük Aşk)
- ‘Doğa, insanların verdiği sözlere önem vermez.’ (Aldous Huxley)
- ‘Bütün sanat doğanın bir taklididir.’ (Seneca)
- ‘Doğaya karşı işlenen bir suçun öcü, insan adaletinden daha zorlu olur.’ (Dostoyevski)
Vatanın kalbi ormanların derinliklerinde saklıdır, ormansız bir millet ölmüş bir millettir.’ (Andre Theuriet)
- Hiçbir resim, her gün gördüğümüz tabiat tablosu kadar güzel olamaz.
- Doğa, en parlak, en lekesiz aynadır.
EMANET ORMANLARIMIZ!
Lütfen, “ormanlarımızı, yeşili, bize emanet yaban hayatı koruyalım, ormanlarımızın yanmasına”, seyirci kalmayalım!..
“Eskilerden emanet aldığımız temiz doğayı kirletmeden ve öldürmeden gelecek nesillere bırakmamız gerektiğinin, bilincinde” olmalıyız.
Elbette, sizlerin de söyleyecekleri vardır ya, yazın bu köşelerde yayınlayalım, paylaşalım..
Yusuf Cinal yazıyor, 28 Temmuz 2025